Vergi müfettişlerinin tek sivil toplum kuruluşu olan ‘Vergi Müfettişleri Derneği’ Bursa’da şubesini açtı. Başkan Fahri Eşmebaşı; “Meslekte birlik ve beraberliği sağlamak adına Bursa’da şube kurulması ihtiyacı doğdu ve buna öncülük ettik” dedi.
Toplum olarak devlet memurlarının hiçbir sorunu olmadığına dair inancımız her zaman baki. Ancak kamuda da bazı meslek grupları almış olduğu sorumluluklar karşısında edindiği haklarda geri kalabiliyor. Bunlardan biri vergi müfettişliği. Yüksek bilgi ve tecrübe gerektiren bu alanda çalışanların aldığı risk de yüksek. Birlik ve beraberliği sağlayabilmek, dayanışmayı artırmak ve nitelikli meslek elemanlarının yetiştirilmesine katkı sunabilmek için Vergi Müfettişleri Derneği Bursa’da da açılan şubesiyle işbaşında! Yönetim Kurulu Üyesi Vergi Müfettişi Aziz İlke Balandı sayesinde Başkan Fahri Eşmebaşı ile görüştük ve hem dernek hem de Vergi Denetim Kurulu’nun görevleri hakkında konuştuk.
‘Vergi’ deyince hepimiz irkiliyoruz. Çünkü artan ödemeler nedeniyle boğulmak üzereyiz. Süreçte özellikle gençler, ‘daha çok kazanmak ve bunu zahmetsizce yapmak’ gibi bir felsefe benimsediler. Sosyal medya fenomenlerinin kazançları, bu algıyı tetikledi. Ancak son dönemde yapılan operasyonlarla gerçekler açığa çıkarıldı. Konu hakkında merak edilenleri de Vergi Müfettişleri Derneği Başkanı Fahri Eşmebaşı’na sorma fırsatım oldu. Başkanın vurguladığı gibi: Devlet her şeyin farkında; vergi müfettişlerinin de dahil olduğu saha çalışmalarıyla tespitlerini sürdürüyor, delil topluyor ve sonucunu kamuoyu ile paylaşıyor! Ayrıntılı açıklamalar için röportajımızla sizi baş başa bırakıyorum…
Kendinizi tanıtır mısınız? Vergi müfettişi olma süreciniz nasıl gelişti?
Ben Fahri Eşmebaşı. Vergi müfettişiyim. Mesleğe 2014 yılında başladım. Vergi müfettişliğinden önce memurluk hayatım bulunmakta. Daha önce Mali Hizmetler Uzmanı olarak çalıştım. 2020 yılına kadar Aydın’da görev yaptım. 2020 yılında Aydın grubu kapandıktan sonra Bursa’ya geldim ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Bursa Denetim Daire Başkanlığı’nda çalışmaktayım. Aynı zamanda Vergi Müfettişleri Derneği Bursa Şube Başkanı’yım.
OKUL NİTELİĞİNDE
Sizden ‘Vergi Denetim Kurulu’ hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Vergi Denetim Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı. Ekip; kurul başkanı, yardımcıları, daire başkanları ve vergi müfettişlerinden oluşmakta. 29 ilde teşkilat vardı. 2020 yılında yirmisi kapatıldı ve şube sayısı dokuza düşürüldü. Şu anda Bursa’nın aralarında bulunduğu dokuz ilde Vergi Denetim Kurulu’nun teşkilatı bulunmakta. Bu kurula bağlı 7 bin 200 vergi müfettişi var.
Ülkemiz ve dünya ticaret eğilimlerinin sürekli değişmesi ve bu kapsamda sürekli değişen vergi mevzuatı, teknolojik gelişmeler, ticaretin globalleşmesi gibi birçok gelişme Vergi Denetim Kurulu ve Vergi Müfettişlerini her zaman dinamik ve güncel kalmaya mecbur kılmaktadır. Bu anlamda Vergi Denetim Kurulu eşsiz bir okul niteliğinde olup, geçmişte olduğu gibi bugün de gerek kamuya gerek özel sektöre üst düzey yönetici yetiştirme misyonunu sürdürmektedir.
SENDİKA YOK, DERNEK VAR
Peki, neden Vergi Müfettişleri Derneği kurma gereği duyuldu? Ve neden Bursa’daki şube bu kadar geç kaldı?
Bizim derneğimiz 1975 yılında kurulmuş olmakla birlikte günümüze kadar faaliyetini sürdürmeye devam etmiş önemli bir topluluk. Derneğin İzmir, İstanbul ve Adana’da şubeleri vardı. 2020 yılında bahsettiğim gelişme sonucunda Bursa’da da meslek mensuplarının sayısı yükseldi. 423 vergi müfettişi burada görevli ve buna bağlı olarak dernek şubesinin kurulması kararlaştırıldı. Meslekte birlik ve beraberliği sağlamak, güçlendirmek adına Bursa’da şube kurulması ihtiyacı doğdu ve buna öncülük ettik. Bazı meslek mensupları; yargı, denetim elemanları gibi sendikalara üye olamıyorlar. Biz de üye olamıyoruz. Dernek bu alandaki ihtiyacımız için kuruldu.
MESLEKİ DAYANIŞMA
O halde sizden derneğin amaçlarını ve görevlerini dinleyelim. Ayrıca kapılarınız sadece vergi müfettişlerine mi açık?
Dernekte üyelerimize hukuki destek veriyoruz, kurumsal anlaşmalar vasıtasıyla destekler sunuyoruz, sosyal etkinlikler aracılığıyla birlik ve beraberlik sağlıyoruz. Aramızda yazarlar, şairler, ressamlar, korolarda yer alan meslektaşlarımız var. Onları ön plana çıkarmak istiyoruz. Tabii ki sosyal sorumluluk projelerini de misyon edindik. Ayrıca sorunlar karşısında çözüm üretmeye çalışıyoruz. Vergi bilincini nasıl sağlarız? Kayıt dışı ekonomiyi nasıl düzeltebiliriz? Bilincin gelişmesine nasıl katkı sunabiliriz? Bu soruların cevabını bulmayı vazife edindik ve bu doğrultuda projeler üretiyoruz, eğitimler veriyoruz. Ve evet, yalnızca vergi müfettişleri derneğimize üye olabiliyor!
HAKLAR İTİBARA UYMALI!
Toplumda, devlet memurlarının sorunu yok gibi bir algı var. Bu algı doğru mu? Vergi müfettişlerinin ne gibi sorunları bulunuyor?
Bazı meslek mensupları nitelikleri, yaptıkları işin gereği ayrıcalıklıdır dünyada. Vergi müfettişliği de bunlardan bir tanesidir. En önemli temel görevimiz vergi incelemesi yapmak. Bundan kasıt ise şudur: Ödenmesi gereken verginin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak! 2022 yılında 77 bin 610 mükellef incelenmiş. Yoğun bilgi birikimi ve tecrübe gerekiyor bu meslek için. Dolayısıyla vergi müfettişleri, mesleki itibarlarına uygun bir özlük seviyesine erişmeye çalışıyor. Derneğimiz, müfettişlerin tek sivil toplum temsilcisi ve meslek mensuplarını bir araya getirerek dayanışma sağlıyor.
‘ÖĞRENCİLERLE BULUŞTUK’
Sosyal sorumluluk alanında dernek olarak yaptıklarınızdan örnekler sunar mısınız?
Geçtiğimiz haftalarda Uludağ Üniversitesi’nde öğrencilerle buluştuk. Onlara vergi müfettişliği ve kamuda kariyer konusunda bilgiler verdik, seminerler sunduk. Maliye, ekonomi, muhasebe, hukuk ile diğer bilim dallarında incelemeler yapmak ve sonuçları kamuoyu ile paylaşmak zaten görevlerimiz arasında. Yine sempozyumlar, kurslar, konferanslar düzenlemek ve bunların sonuçlarını yayınlamak; tüzüğümüzün emrettiği şeylerden bir tanesi. Özel sektöre çok fazla temas etmeden çalışıyoruz. Dolayısıyla özel sektöre ciddi manada temas etmeden kamu niteliğindeki kuruluşlarla paydaşız. Karşılıklı katkı sunuyoruz.
Buraya kadar kurum, dernek ve meslek hakkında merak edilenler hakkında Başkan’dan bilgi aldık. Bunlara ek olarak Vergi Denetim Kurulu; FETÖ operasyonları, fiyat istikrarının sağlanmasında fiili işyeri denetimleri, akaryakıt kaçakçılığı, Demir Yumruk Operasyonları ve sosyal medya fenomenleri vasıtasıyla suç gelirlerinin aklanması gibi birçok alanda sahada etkin bir şekilde görev yapmakta. Gündemde yer alan önemli bir konuya da değinmek ve işin uzmanından süreci dinlemek istiyorum:
Sosyal medya fenomenlerinin üzerinden vergi kaçırılması, kara para aklanması gibi süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maliye Bakanlığı’nda MASAK diye bir kuruluşumuz var. Mali Suçları Araştırma Kurulu. Kara paranın aklanması ve suç gelirleri hususunda araştırmalar yapılıyor. Sosyal medya fenomenleri vasıtasıyla, suça evrilmeler var. Bu şekilde gelen parayı ikiye ayırmak gerek; kayıt dışı hasılat ve kara para. Kara paranın kaynağı esas itibariyle suç gelirlerinden oluşmakta. Kayıt dışı ise, bir ticaretin vergisiz kısmını ifade etmektedir. Sosyal medya fenomenlerinin durumu kara para ile ilgili. Bu kişilere ticaret veya bağış adı altında para gönderiliyor. Kişiler para elde ediyor, para da meşru hale getirilmiş oluyor.
DEVLET HER ŞEYİ BİLİR!
Bu kişiler uzun süredir gündemdeler. Devlet yolsuzlukları tespitte geç mi kaldı?
Devletimiz çok güçlü. Son dönemde çok sayıda sorunlar atlattık. Devletin bilmediği hiçbir şey yok. İstediği her türlü bilgiye ulaşabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla bu güce sahip. Her şeyin bir zamanı olduğu gibi bunların da bir takip süreci, mevzunun anlaşılma süreci var. ‘Onlarca yıldır yapılıyordu da birden devletin aklına sosyal medya geldi’ değil mevzu. Devlet bu alanda da konuya vakıf. Sadece yeterli delilleri elde etmek, yeterli araştırma yapabilmek için bir süre gerekiyor. Sonucunda da kamuoyuna yansıyor.
KAYIT DIŞI EKONOMİ
Bir vergi müfettişi olarak siz de “vergiler belimizi büktü” diyor musunuz?
Bu konu hakkında şöyle bir yorum yapabilirim: Türkiye’de bir rivayete göre yüzde 55, bir rivayete göre de yüzde 70’lere yakın kayıt dışı bir ekonomiden bahsediliyor. Çok büyük bir oran bu. Devletin geliştireceği para ve maliye politikaları çerçevesinde bu kayıt dışı ekonomi en aza indirilebilecek. Kayıt dışı ekonomi, kayıt altına alındıkça verginin de makul seviyeye geleceğine inanıyoruz. Çünkü bu sayede vergi eşit şekilde dağıtılmış olacak ve yük azalacak!
TEDBİRLER ARTIYOR
Kanun ve yönetmelikler kapsamlı ve güçlü. Buna rağmen neden bu kadar büyük bir kayıt dışı ekonomi var? Çok ilginç değil mi?
Bir örnek vermek istiyorum. Normalde Türkiye’de kurallara uymayan insanların, yurt dışına çıkınca yere çöp atmadığını, trafik kurallarına uyduğunu, yayalara yol verdiğini vb. görüyoruz. Havaalanında kurallara uyma özelliği mi yükleniyor? Orada her şeye uyuluyor da neden burada uyulmuyor? Biz de bunla ilgili bir problem var. Sistemin delinebileceğine dair toplumdaki algı yok olunca, pek çok şey düzelecek. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. E-fatura, demir çelik izleme sistemi vb. uygulamalar getirildi. Devlet, piyasanın ruhunu bozmadan tedbirleri artırdıkça, kayıt dışı ekonomide azalacaktır!
BİLİNÇ SORUNU
Türkiye’de vergi bilincinin olduğunu düşünüyor musunuz?
Diğer ülkelere gidince bazı sorunlar karşısında insanların şu tepkisini duyarsınız:
“Ben vergisini ödeyen bir vatandaşım!” İnsanlar ödedikleri vergiler ile ülkelerine aidiyet duygusu geliştirmiş. Bunun devletin hakkı olduğunu; köprünün, yolun, adaletin, güvenliğin, eğitimin, sağlığın finansman kaynağı olduğunu herkes biliyor. Bizim ülkemizde ise vergi bilinci gelişmiş değil. Ne kadar sorumluluğunu yerine getirirsen, hak talebin o kadar güçleniyor! Ayrıca unutulmamalıdır ki: Devletin bütün vazifelerini yapabilmesi, vatandaşların üzerine düşen vergi borçlarını yerine getirmesi ile mümkün olmaktadır…