Hava Durumu

Yıldırım’ın ev sahibi öğrenciler

Yazının Giriş Tarihi: 05.02.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.02.2025 00:05

Bursa’da kütüphane deyince akla hemen ‘Uyumayan Kütüphane’ geliyor.

Yıldırım Belediyesi’nin markalaşmayı başardığı alanlardan biri bu.

İlçe genellikle kentsel dönüşümle anılsa da Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın gençleri hedef alarak geliştirdiği projeler sonuca yansıyor, şehrin dört bir yanından öğrenciler, ders çalışmak için bölgeye akıyor.

Kullanmış olduğum ifadeleri, reklam olarak nitelendirenler muhakkak olacaktır. Ama söz konusu gençler ve onların geleceği için yapılan işler olunca; takip ediyor, mutlu oluyor ve paylaşma ihtiyacı hissediyorum!

Ve dün tanıtımına katıldığımız ‘Kütüphaneden Kampüse’ projesini de bu sebeple aktaracak ve ne kadar önemli bir çalışma olduğunu vurgulayacağım.

Dün, Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısı çok kalabalıktı.

Basın ve protokol yerlerini almışken, bu defa asıl ev sahibi üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerdi.

Salon stres ve kaygı ile yoğrulan lise son sınıf öğrencileri ve mezuna kalanlarla

-YKS'den istenilen puanı alamayıp, sınava tekrar hazırlananlar- doldu taştı.

Velilerden de katılım sağlayan oldu ki onlar daha fazla heyecanlıydı.

Unuttuğum ya da belki unutmak istediğim sınav süreci iyi yönetilmezse travmaya dönüşüyor.

Bu nedenle ailelerin desteği çok önemli!

***

Başkan Oktay Yılmaz programın ayrıntılarını paylaştı.

Buna göre; ‘Kütüphaneden Kampüse’ programı kapsamında kütüphanelerde öğrenci kulüpleri oluşturulacak.

Eğitim programından faydalanmak isteyen öğrenciler ‘Enler Kulübü’ne üye olacak.

Enler Kulübü Üye Kartına sahip gençler belediyenin sosyal tesislerinden yüzde 15 indirimli faydalanacak.

Her ay düzenli şekilde deneme sınavları yapılacak.

Doğru meslek seçimi için mentörlük uygulaması devreye sokulacak; düzenlenecek gezilerle Türkiye’nin öncü üniversiteleri tanıtılacak.

Tabii liste uzayıp gidiyor.

Ayrıntılarına Yıldırım Belediyesi’nin internet sitesinden, sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.

***

Başkan Yılmaz, “Eğitimde parlayan bir Yıldırım inşa etmek için ilçemize yeni kültür yaşam merkezleri ve uyumayan kütüphaneler kazandırıyoruz. Evlatlarımıza ev ortamında ders çalışma imkânı sunduğumuz kütüphanelerimizden binlerce gencimizi üniversiteye yerleştirdik. Göreve geldiğimizden bu yana ilçemize kazandırarak Bursa’nın dört bir yanından misafir ağırladığımız kütüphanelerimizin 75 bin 537 aktif üyesi bulunmakta” dedi.

Pek çok annede şunu duyuyorum:

‘Kütüphanede yer kalmazsa diye çocuğum erkenden kalkıp, koşuyor. Akşama kadar orada ders çalışıyor.’

Bu bana göre kaldırım onarmaktan daha kıymetli bir hizmet!

Başkan Yılmaz söze şöyle devam etti:

“Kütüphaneler, zaman geçtikçe kıymeti artan mücevherler gibidir. Nerede bir medeniyet kurma çabası varsa orada kütüphane vardır. Nerede bir soykırım, savaş varsa orada ilk hedef kütüphaneler olmuştur…”

Ve gençlere; “Bir tek gününüzü, saatinizi boşuna geçirmeyin. Bizim gençlik konusunda kızıl elmamız var. Kültürle, sanatla, estetikle zirvede gençlik istiyoruz” öğüdünü verdi.

DOĞRU HEDEF KAZANDIRIR!

Konuşmaların ardından Gri Koç-Gökhan Müftüoğlu, tabir-i caizse motivasyon dopingi için sahnedeydi.

Genellikle basın mensupları protokolün açıklamalarından sonra etkinliklerden ayrılıyorlar.

Ama asıl haber, programların devamında bekliyor bence.

Tıpkı Gri Koç’ta olduğu gibi.

Müftüoğlu, “Hocam beni zorla getirdiler’ diyenler el kaldırsın” diyerek enerjik bir giriş yaptı.

Özellikle mezun tayfa ve son sınıftakiler için hedef belirlemenin her şeyden daha önemli olduğunu örneklerle vurguladı.

Kendi dönemimdeki her şey zihnimde canlandı.

Müftüoğlu:

“Sayısal mezunu ve Tıp okumak istediği için sınava bir sene daha hazırlanmaya karar veren öğrencime ‘Neden Tıp okumak istiyorsun?’ diye sordum.

Aldığım cevap beni hiç tatmin etmedi; ‘Hocam çok güzel bölüm değil mi ama?’

Belki kendisini sözlü ifade edememiştir diye düşündüm ve cevabı yazılı iletmesini istedim.

Yine aynı cümle karşıma geldi.

Süre ilerledikçe netlere odaklanmaya başladık.

Tıp kazanabilmesi için yapması gereken fen netlerine erişemiyor hatta alanın sorularını çalışmaktan da nefret ediyordu.

Yine çağırdım; bu sefer daha değişik bir şekilde yönelttim soruyu:

‘Tıp bir kenarda dursun, başka bir ihtimal olsaydı nerede olmak isterdin?’

‘Benden iyi bir hukukçu olurdu’ dedi.

Peki, buna engel ne, eşit ağırlığa neden geçmiyorsun?

‘Annemi nasıl ikna edeceğim’ cevabını aldım ve aylardır uğraştığımız şeyin sebebini de anlamış oldum!”

Türkiye’de kronik bir sorun bu.

Yaşın vermiş olduğu kendini bulamama, kararsızlık sonucu aileler istediğini dikte etmeye başlıyor.

Böylece binlerce genç hiç istemedikleri bölümlerde okuyor, istemedikleri mesleklerde kariyer yapmak için çabalıyor ve başarılı ya da başarısız mutsuz oluyorlar!

Gri Koç’un dediği gibi:

Navigasyona varış noktası doğru işaretlenirse rota doğru oluşturuluyor ve her şey kolaylaşıyor.

Bu arada örnekteki öğrenci annesini ikna etmiş ve hukuk kazanmış.

Darısı tüm emekçi gençlerin başına…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.