Hava Durumu

‘YKS’ye hazır mısınız?

Yazının Giriş Tarihi: 16.06.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.06.2023 17:30

Fark ettim ki zamanın çok hızlı aktığına dair elimde çok sayıda kanıt var.

Tepki gösterdiğimiz, üzüldüğümüz, şaşırdığımız olaylar hızlı hızlı değişiyor.

Günler, aylar devriliyor.

Hangi konuda ne söylediğimizi unutuyoruz.

Belki de bu nedenle boşuna strese giriyoruz.

Her şey geçici, tepkisizlik en doğru yaşam felsefesi!

Ancak ne yazık ki ‘bunu demek istiyorum çünkü ülkede her nesli ayrı ayrı etkileyen’ değişmeyen, etkisini devam ettiren bir kaygı tetikleyici var: Üniversite Giriş Sınavı!

Kanıtlarımdan biri de bu.

Kendi yaşadığım sıkıntıyı dün gibi hatırlıyorum.

‘Sınav var’ deseler şimdi, kalbim aynı korkuyla çarpar.

Nasıl bir sistem ise atadan, dededen yadigâr.

Güya başarıyı ölçen bu sınavlar, sorular ve şıklarla nasıl olur insanın kaderini belirler?

Okuyacağınız üniversiteyi, bölümü ve hayatınızı kurmanızda büyük payı olan mesleğinizi belirler?

Aileler bu uğurda dershanelere, kurslara, özel derslere dünyanın parasını harcıyor.

İlave olarak sınavların kaygısı nedeniyle ruh sağlığı bozulan gençler hayatlarının devamında da bunu hissetmeye devam ediyor.

Başarısızlık korkusu, aileye, okula, öğretmenlere karşı duyulan sorumluluk, arkadaşlarının elde ettiklerinin yanında ezilme hissi…

Artık bu sistemin yarattığı krizi tartışmanın bir anlamı yok elbette.

Çünkü artan nüfusa uygun bir üniversiteye yerleştirme modeli henüz geliştirilebilmiş değil.

O halde çözüm yapabileceğimizin en iyisine erişebilmek.

***

Geçen sene de YKS hakkında uzmanlarla görüşmüş, aile ve öğrenciler için önerilerde bulunmuştum.

Bir sene daha geçmiş ve bir YKS zamanı daha gelmiş.

İsmi ÖYS, ÖSS, YGS oldu…

Son hali YKS ‘Yükseköğretim Kurumları Sınavı’,  17-18 Haziran’da yapılacak.

Bu hafta sonu öğrenciler sıralarda, veliler ise okul bahçelerinde ter dökecek.

17 Haziran’da YKS'nin birinci oturumu olan Temel Yeterlilik Sınavı'na (TYT) 3 milyon 527 bin 463 aday, 18 Haziran sabah oturumu olan Alan Yeterlilik Sınavı'na (AYT) 2 milyon 573 bin 136 aday, öğleden sonra üçüncü oturum olan Yabancı Dil Testine (YDT) 338 bin 014 aday girecek.

Aslında milyonlar yarışacak desek daha doğru.

Sınav içeriği ise şöyle:

Türkçe 40 soru, Sosyal Bilimler Testi (Tarih 5, Coğrafya 5, Felsefe 5, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ya da ek olarak Felsefe 5) 20 soru, Temel Matematik Testi 40 soru, Fen Bilimleri Testi (Fizik 7, Kimya 7, Biyoloji 6) 20 soru olmak üzere toplamda 120 soru!

Tüm o test kitapları gözümün önünde şu anda.

***

Peki, stresin tavan yaptığı bu dönemde nelere dikkat etmek gerekiyor?

Sınav öncesi ve sonrasında stresi yönetmek için ne yapmalı?

Sorularımı yanıtlayan Rehber Öğretmen ve Öğrenci Koçu Gizem Gündüz:

“Sınav süreci kaygılı bir süreçtir. Bu süreçte öğrenciler kadar ebeveyn de kaygı yaşar. Fakat hep söylüyorum kaygılı ebeveyn, kaygılı çocuk demektir. Çoğu kez motive etme amacıyla söylediğimiz iyi cümleler öğrencilere zarar vermiştir. Örneğin ‘kaygılanacak ne var ?’ sorusu onlara duygularını ve düşüncelerini önemsemediğimizi hissettirebilir. ‘Kaygılanırsan zaten yapamazsın’ demek hem daha çok kaygılanmalarına sebep olur hem de duygularını yaşamaktan çekinirler! Öğrenciye duygusunu yaşayacak ve ifade edecek alanı sunmamız lâzım. Son olarak gerçekçi olmakta fayda var. Her alanda çocuklar başarılı bir performans gösteremeyebilirler. Mutlaka bir branş diğer branşlara göre daha iyidir. Ama matematik yapamayan bir öğrenciye ‘40 soruda 35 yaparsın’, ‘çalışsaydın olurdu’ demek yalnız bizim beklentimizi ifade ediyor. Önemli olan başarılı olduğu alanları takdir etmek ve yapabileceklerinin üstünde, yeterliliklerinin üstünde bir sorumluluk yüklememek!”

Ve Gündüz, durumu en iyi şekilde özetleyen Unutmayalım ki duvara tırmanmasını istediğimiz sürece her balık başarısızdır” sözünü paylaştı.

Kaygı ile mücadele edebilmek için ‘nefes egzersizleri, olumlamalar, yeterliliklerini ve yapabildiklerini öğrencinin kendine hatırlatması’ yöntemlerini vurgulayan Öğrenci Koçu Gizem Gündüz, “Mutlaka alan sıralaması yapılmalı. Öğrenci önce kolay yapabildiği dersten ve kolay sorulardan soru çözmeye başlamalı ki hem zamanı hem motivasyonunu iyi yönetsin. Arka arkaya zor sorular gelebilir. Bu kitapçığın soru dizilimiyle ilgili olabilir bu nedenle art arda yapamadıkları sorular için başarısızlık hissine kapılmak yanlış bir düşünce olur. Çoğu öğrenci ebeveyne hesap verme çabası içinde bir sınav süreci geçiriyor. Bu durum kaygıyı tetikliyor. Öğrenci, ebeveynin kendini ve duygularını kabul etmesi için, bir onaylanma ihtiyacı içinde stres yaşıyor” dedi.

Yeni nesil bizden daha şanslı gibi görünüyor.

Teknolojiye erişimleri, ailelerin maddi durumları çerçevesinde sunabildiği imkânlar ve okulların artması avantaj.

Rehber öğretmenler, öğrenci koçları, psikologlar da gençlere yol göstermek için hazırlar!

***

Unutmadan bir öğrenci koçu olarak ben de şunu eklemek istiyorum:

Sınav her şey demek değil, bu inanca yenik düşmeyin.

Tecrübeyle sabittir!

Bu yolda emek veren herkese başarılar diliyorum…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.