Hayat bazen koşuşturmacalarla, bazen sessizliklerle doludur. Koşarız. Hep bir yerlere yetişmeye çalışırız. Okula, işe, başarıya, aşka, hayallere... O kadar çok hedef belirleriz ki bazen, durup “Ben nereye gidiyorum?” diye sormayı unuturuz. Ama sonunda ne olur biliyor musun? Elimizde kalan sadece nasibimiz olur.
Düşünsene bir ömür boyu koşuyorsun, didiniyorsun, bazen uykusuz kalıyorsun. Sonra bir bakıyorsun, planladığın şey değil de beklemediğin bir kapı açılmış sana.
İşte hayat bu kadar sürprizli. Çünkü hayat sadece emekle değil, nasiple de yazılıyor.
Kimi zaman çok çalışırsın, olmaz. Kimi zaman “bu iş yaş” dersin, tam ümidi kesmişken kapılar açılır. Hani Mevlana’nın güzel bir sözü vardır ya:
“Sen yola çık, yol sana görünür.”
İşte nasip tam da böyle bir şey. Bazen görünmeyen bir el seni başka bir yola çeker, sen de fark etmeden yürürsün o yolda. Sonra dönüp bakarsın, “Ben buraya nasıl geldim?” dersin ama içinde de bir huzur olur: “İyi ki böyle olmuş.”
Geçen gün üniversiteden bir arkadaşla karşılaştım, yıllardır görüşmemiştik. Okuldayken hep akademisyen olacağım derdi. Çok çalıştı, yüksek lisans, doktora derken… Sonra bir gün o sevdiği yolda beklenmedik bir engelle karşılaşmış. Başka bir sektöre yönelmiş, şimdi çok mutlu.
Dedi ki: “Ben hep başka bir yol için koştum, ama meğer nasibim buymuş. Şikayetim yok, çünkü gönlüm rahat.”
İşte bu gönül rahatlığı, nasibine razı olmakta saklı. Elbette çalışacağız, elbette ter dökeceğiz. Ama sonucu takıntı hâline getirdiğimizde, hayal kırıklığına mahkûm oluruz. Halbuki nasip, insanın kalbine göre gelir.
Kuran’da şöyle geçer: “İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.”
Bu ayet bize nasibin de çabayla kardeş olduğunu anlatır. Ama şunu da unutma: Her çalıştığın yerden sonuç alacaksın diye bir kural yok. Belki de o çaba, seni başka bir yere hazırlıyordur. Belki sadece karakterini şekillendiriyordur.
Çoğu zaman senin haberin yoktur ama bir şeyler sessizce sana doğru gelir. İşte bu yüzden diyorum: Koşmaktan vazgeçme ama her şeyi sen belirliyormuşsun gibi de düşünme. Çünkü her işin içinde bir ‘kısmet’ boyutu vardır.
Bazen de şunu yaşarız, başkasının nasibine imreniriz. “Ona nasıl bu kadar kolay oldu?”, “Ben daha çok uğraştım ama neden ben değil?” deriz. Ama her nasip kendi yüküyle gelir. Kimsenin nasibini tam olarak bilmezsin. O yüzden başkasının nasibine göz dikmek, sadece kendi yolunu şaşırmana neden olur.
Unutma, senin nasibin, sadece sana özeldir.
Ne bir eksik, ne bir fazla.
Hz. Ali’ye atfedilen bir söz var:
“Sana ait olan sana ulaşır, olmasa bile. Sana ait olmayan seni bulmaz, kazansan bile.”
Ne kadar da yerine oturuyor değil mi? Bazen o kadar zorluyoruz ki bazı şeyleri… Ama sonunda ya kaybediyoruz ya da kazansak bile içi boş geliyor. Çünkü bizim değil. Çünkü o, nasibimiz değil.
Sevgili okur şöyle düşün,dünya bir koşu parkuru gibi. Herkesin kulvarı farklı. Kimisi hızlı başlar ama erken yorulur. Kimisi yavaş gider ama sağlam gider. Kimisi düz koşar, kimisi engellerle dolu bir yolda ilerler. Ama final çizgisine vardığında herkes sadece kendi nasibine ulaşır. Ne bir gram fazla, ne bir gram eksik.
Bir de şunu unutmamak lazım: Nasip sadece “elde edilen” değildir, bazen olmayan da nasiptir. Gitmeyen bir iş, yürümeyen bir ilişki, kazanılmayan bir sınav… Bunların hepsi seni sana en uygun yöne sürükler. O yüzden bazen “İyi ki olmamış” diyebilmek, hayatta en büyük farkındalıktır.
Bu yazıyı okuyan herkese küçük bir hatırlatma,
hayat bir yarış değil. Kimsenin nasibi kimsede değil. Kendi yolunda yürü, gönlünü temiz tut. Gerisi zaten gelir.
Bir hikâyeyle bitireyim,
bir gün bir adam dua eder: “Allah’ım, bana helal rızık ver.”
Uzun süre iş bulamaz. Sonra bir gün nehrin kenarında yürürken, suya düşmüş bir cüzdan bulur. İçinde para ve sahibinin kartı vardır. Sahibine teslim eder. Adam sevinir, ona bir iş teklif eder. O adam, yıllar sonra kendi işini kurar ve büyür.
Biri ona sorar: “Nasıl bu kadar başarılı oldun?”
O da der ki: “Ben sadece iyi niyetliydim. Koşuyordum ama nasibim o gün suyun üstünde geldi.
İşte sevgili okur , bazen nasip suyun üstünde akar gelir sana. Bazen rüzgârla yön değiştirir, seninle buluşmak için. Sen yeter ki temiz kalpli ol, emek ver ve sonucu zamana bırak.
Çünkü…
Bir ömür boyu koşarsın, yetiştiğin sadece nasibindir.
Ama nasibin güzelse, tüm koşulara değerdir.
Sağlıcakla kalın, keyifle kalın bir sonraki Yazıda görüşmek üzere…