Son düzlükte doğru adımlar

Bir Türkçe Öğretmeninden LGS’ye 1 Ay Kala Öneriler:

LGS yaklaştıkça sınıflarda heyecan dalga dalga yayılıyor. Kimi öğrenciler sorulara daha hızlı odaklanıyor, kimileri iç dünyasında küçük fırtınalar yaşıyor. Veliler de en az çocuklar kadar bu sürecin içinde; kimi zaman gözleri dolu dolu, kimi zaman sabırsız bir bekleyişle çocuklarının yanında olmaya çalışıyor.

Ama tam da bu noktada bir durup nefes almak gerek. Çünkü LGS bir son değil. Ne hayatı bitirir ne de geleceği belirler. Evet, önemli bir sınav. Ancak her sınav gibi geçici ve telafisi olan bir süreçtir. Öğrencilerimizin bunu anlaması kadar, biz yetişkinlerin de bunu hissettirmesi gerekir.

Takvimler mayısı gösterdiğinde öğrencilerin kalp atışları hızlanır. Sınıf duvarlarında daha fazla sessizlik, gözlerde daha çok düşünce vardır. LGS’ye sadece 1 ay kalmıştır ve bu dönemde yapılanlar, çoğu zaman aylarca süren emeğin sonucunu belirler.

Bir Türkçe öğretmeni olarak yıllardır gözlemliyorum: Başarılı öğrencilerin ortak özelliği sadece bilgili olmaları değil, son ayı doğru yönetmeleri. Çünkü ne kadar çalışmış olursanız olun, son 30 günün disiplini ve psikolojisi farklıdır.

Gelin bakın bu son düzlükte neler yapabiliriz nasıl adımlar atarız bir göz atalım.

1. Gerçek Deneme Gerçek Hazırlık Demektir

İstatistiklere göre LGS’de 90 dakika boyunca dikkatini sürdürebilen öğrencilerin yüzde 85’i hedeflediği okul türüne yerleşiyor. Ancak bu dikkat, rastgele değil, gerçek sınav koşullarında yapılan deneme sınavlarıyla gelişiyor.

Son bir ayda öğrencilerin en az 10 tam deneme sınavı çözmesi önerilir. Bu denemeler aynı saat aralığında, aynı kurallar ve sürede yapılmalı. Her deneme sonrası yanlışların analizi yapılmalı. Her yanlış, doğruya dönüşebilecek bir fırsattır.

2. Paragraf, Paragraf, Paragraf!

LGS Türkçe testinin yüzde 70’i anlam sorularından oluşur. Özellikle paragraf soruları, sınavın belirleyicisi konumundadır.

Günlük en az 4-5 paragraf sorusu çözmek, okuma alışkanlığı kadar soru çözüm hızını da artırır.

2023 LGS istatistiklerine göre 20 soruluk Türkçe testinde, ortalama doğru sayısı 9,4’tür. Bu, çoğu öğrencinin zaman yönetimi ve dikkat sorunundan kaynaklı hata yaptığını gösteriyor. Paragraf sorularını çözmek kadar neden o cevabı seçtiğini anlamak da kritiktir.

3. Konu Tekrarı mı, Soru Çözümü mü?

Son bir ayda artık yeni konu öğrenmekten çok, mevcut bilgileri pekiştirmek gerekir. Örneğin sözcükte anlam, cümlede anlam, dil bilgisi gibi konularda öğrencilerin tekrar yapması gereken noktalar belirlenmeli.

Öğrencilerin en fazla yanlış yaptığı Türkçe konuları: Fiilimsi, cümle türleri ve yazım kuralları. Bu konularda kısa tekrarlar ve ardından seçilmiş 10-15 soru çözümü çok etkilidir.

4. Zaman Yönetimi

Öğrencilerin yüzde 60’ı sınavın son 10 sorusunda zaman baskısı yaşadığını söylüyor. Bu nedenle paragraf sorularına ortalama 2 dakika, diğer sorulara 1-1,5 dakika ayırmak gerekir.

Evde yapılan denemelerde süreye sadık kalmak, sınav anındaki panik riskini azaltır.

5. Ruh Halini Yönetemeyen Bilgiyi Kullanamaz

Araştırmalar, sınav öncesi kaygının belli bir seviyede olumlu etkisi olduğunu gösteriyor. Ancak yüksek kaygı, öğrencinin okuduğunu anlamasını ve dikkatini yüzde 40’a kadar azaltabiliyor.

Günde 15-20 dakika yürüyüş, yatmadan önce kitap okuma, aile ile sohbet etmek gibi basit alışkanlıklar sınav stresini ciddi ölçüde düşürür.

Bu son 30 gün, “ne kadar biliyorsun?” değil, “bildiklerini ne kadar doğru kullanabiliyorsun?” sorusunun cevabını belirleyecek. Öğrencilerimize düşen; planlı çalışmak, eksiklerini bilmek, ama en önemlisi kendilerine inanmak.

Sevgili veliler,

Bu süreçte çocuğunuzun öğretmeni gibi değil, en yakın dostu olun. Ona hedef hatırlatmaları yapmak yerine, onunla yürüyüşe çıkın. Test kitapları kadar onun gözlerine bakın. Başarının sadece puanla ölçülmediğini, bu sınavın da hayatın sadece küçük bir parçası olduğunu hatırlatın.

Unutmayın, çocuklarınız sizin kaygınızı sezdiğinde kendi yüklerine bir de sizin endişelerinizi ekliyorlar. Onlara güvenin. Bırakın bazen eksik kalsın konular, ama eksik kalmasın inançları. Çünkü inançla çalışan bir çocuk, dağları bile aşar.

LGS’ye sayılı günler kala, belki en önemli şey ne çalıştıkları değil, nasıl hissettikleri. Onlara kendilerini iyi hissettirmek ise bizim elimizde.

Şimdi derin bir nefes alın.

Birlikte başaracağız.