Bir sınav bitti. Herkes konuşuyor. Herkes bir şeyler söylüyor.
Kimisi “Vay be, çocuk ne yaptı öyle!” diyor,
kimisi “Yine sıfır çeken dolu!” diye iç çekiyor.
Kimisi de “Benim oğlan geçen sene daha iyi yapmıştı!” deyip yan masaya hava atıyor.
Ama asıl konuşulması gereken ne biliyor musunuz?

Gerçek kazanan kim?
Bu yıl YKS’ye kaç kişi girdi biliyor musunuz?
Tam 2 milyon 560 bin 249 kişi başvurdu.
Ama sınava giren kişi sayısı 2 milyon 351 bin 641
Yani neredeyse 209 bin kişi giremedi, belki de girmedi.
Belki hastalandı.
Belki uyanamadı.
Belki "zaten kazanamam" dedi, vazgeçti.
Ama ne olursa olsun, bu 209 bin kişi kaybolan umutları anlatıyor aslında.
Türkçe? En çok sevilen ders. Ama yeter mi?
TYT’de Türkçe ortalaması 21,71
Yani 40 soruda yarıyı bile geçememişiz.
Ve bu iyi kısım!
Matematik?
6,65 net.
“Hocam soru zordu.”
Evet doğru, ama her yıl mı zor?
Fen ortalaması? 4,61 net.
Sosyal? 9,72 net.
Peki neyi gösteriyor bu?
TYT Türkçedeki başarı, diğer teste göre oldukça iyi. Matematik ve fen ortalamaları ise maalesef düşük bu da özellikle sayısalcı adaylar için bir alarm. Sosyal bilimlerin ortalaması görece daha güçlü. Dil testlerinde ise Almanca–Fransızca–Rusça önde; İngilizce orta düzeyde kalmış.
AYT’de tablo daha karanlık!
Matematik: 6,86 net
Fizik: 2,51
Kimya: 1,85
Biyoloji: 2,58
Ve biz tıp, mühendislik, yazılım, moleküler biyoloji istiyoruz.
E iyi de o zaman bu netlerle nasıl olacak bu işler?
Gelelim tercih meselesine…
Bu yıl başvuru sayısı düştü.
Yani rekabet azaldı.
2025 aslında "şans yılıydı" diyebiliriz.
Ama...
Kazanmak için sadece rakiplerin az olması yetmez.
Strateji lazım. Plan lazım.
Öğrencilerime her zaman şunu derim:
“Sen tercih değil, taktik yapıyorsun aslında. Kazanmak için nereye değil, nasıl yazacağına odaklan.”
Yıllara Göre Tercih Stratejisi
2025’te başvuru sayısı yüzde 17 azaldı, tercih dengeleri değişti.
Orta ve düşük sıralamalı öğrenciler için fırsat yılı!
Vakıf üniversitelerinde burslu alanlar daha ulaşılabilir.
Ancak taban puanı yüksek bölümlerde (tıp, hukuk vs.) yarışma hız kesmedi.
2026’da sınava girecek öğrencilere...
Bugünden yazıyorum buraya:
– Günde 30 soru çözmek seni bir yere götürmez.
– Ama her çözdüğünü analiz edersen o zaman başka!
– 10 net fazla yapmak, bazen 100 bin kişi önüne geçmek demek.
– Türkçe öğretmeni olarak söylüyorum:
"Her gün 2 paragraf sorusu değil, her gün 2 anlamlı cümle yaz! O zaman soruları değil, hayatı çözersin."
Velilere de birkaç sözüm var...
Bakın, sınav çocuğunuzun sınavı.
Sizin değil.
Çocuğunuzu tanımadan “sen doktor olacaksın” derseniz,
o çocuk belki 1 net fen yapamaz.
Yol gösterin, dayatmayın.
Yanında olun, üzerine çıkmayın.
Bu sınav sadece bir bilgi sınavı değil.
Sabır sınavı.
İnanç sınavı.
Sistemli çalışma sınavı.
Ve belki en çok da:
"Ben bu hayatı nasıl yaşamak istiyorum?" sınavı.
2025 bitti.
Ama 2026'nın defteri yeni açıldı.
Kalemi eline al.
Silgiyi de yanına koy.
Her şeyi yeniden yazabilirsin.