Avrupa 400 M. Engelli Şampiyonu İsmail Nezir’e açık mektup

Son zamanlarda atletizmin flaş isimlerinden İsmail Nezir (Doğum:2003, İstanbul) temmuz sonunda Finlandiya’da yapılan U23 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda 400 m. engelli yarışında 49.14 ile altın madalyaya uzanırken, 4x400 m. bayrak yarışında 2. olan milli takımımızda da yer alarak madalya sayısını ikiye çıkardı. Eski milli atletlerimizden Güner Güngör’ün çalıştırdığı ve ENKA Kulübünün atleti olan Nezir, Kolombiya’nın Cali kentinde yapılan U20 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 400 m. engelli yarışında 48.84 ile Dünya şampiyonu olmayı başarmıştı. İsmail Nezir, bu derecesi ile 400 m. engellide Yasmani Copello’dan sonra bu mesafeyi 49 saniyenin altında koşan 2. Türk atleti olma ünvanını ele geçirmiş oldu.

Anadolu Üniversitesi sosyal medya yöneticiliği programı 2. sınıf öğrencisi olan Nezir, 28 Temmuz’da Çin’in Chengdu kentinde başlayan ve 28 Temmuz-8 Ağustos tarihleri arasında 18 dalda yapılacak olan 31. FİSU Dünya Üniversite oyunlarında, 2024 Paris olimpiyatları 400 m. engellinin baraj derecesi olan 48.70 i geçmek için mücadele edecek.

İzmir’de özel bir TV’ye verdiği beyanatta:

“Geçen sene U20 Dünya, bu sene U23 altı Avrupa şampiyonu oldum ama Türkiye‘de görsel ve yazılı medyada, sıradan bir futbolcunun kadroya girip girmemesi veya bir yabancı oyuncunun transfer haberleri bile benim başarılarımdan daha çok yer aldı. Televizyonlarda bırakın spor haberlerini, alt yazıda bile adımız geçmiyor, atletizme yeterli ilgi yok” diye serzenişte bulundu. Bu haberi okuduğumda bu genç arkadaşımla aşağıda kaleme aldığım açık mektupla dertleşme gereksinimi duydum:

”Sevgili İsmail Nezir, sana bu satırları 55 sene önce seninle aynı yaşlarda 110 m. engellide, yıldızlarda 16.3, gençlerde15.4 ile Türkiye rekorlarının sahibi olmuş aynen senin duyduğun hisleri duyan, geleceğe umutla bakan, hayatta pek çok şeyi değiştirecek kadar gücü olduğunu zanneden bir gencin duyguları ile hitap ediyorum.

Günümüzde küreselleşme ve eğlence sanayinin zafer çağında, dünyanın en küresel işi futboldur. Sorarım sana, dünyada hangi malın futbol gibi 3 milyar hazır alıcısı var? Günümüzde futbol-TV birlikteliğinde, futbol spor ve oyun olmaktan çıkıp showa dönüşmüştür, izleyicileri de bu showun bir parçası haline gelmiştir. Uluslararası futbol federasyonları birliği (FİFA) yönetimi veya her ülkede futbol federasyonları yönetimleri neden siyasi iktidarların ele geçirmek için güç harcadığı savaş alanlarına dönüşüyor? Çünkü futbol ve 5 profesyonel kardeşleri (Basketbol, Formula otomobil yarışları, tenis, boks, beyzbol) dünya spor gelirlerinin %95’ini götürürken, içinde atletizmin de bulunduğu 25 olimpik dala geri kalan %5 ile idare etmek düşmektedir.

Bu gerçeklerin ışığında gelelim ülkemize; Türkiye bir spor ülkesi değildir, Türkiye nüfusunun %80’i spor yapmıyor, TV karşısında veya tribünde oturup seyretmekle yetiniyor. İşte bu nedenlerle senin hayal ettiğin yere gelmemiz çok zor. Seni yine bakan, genel müdür, Atletizm Federasyonu başkanı tebrik ediyor, otur haline şükret. Ben 40 yaşından beri masterler kategorisinde 37 senedir milli formayı taşıyorum. 2022 yılında Portekiz Braga’da, 75-79 yaş grubunda, salon 60 m. engellide, Avrupa 2.’si,Finlandiya,Tampere kentinde Dünya Pist şampiyonasında 80 m. engellide Dünya 2.’si, bu sene 2023 mart ayında Polonya’nın Torun kentinde yapılan Dünya salon şampiyonasında 75-79 yaş grubunda, 60 m. engellide, yarışa katılan 13 kişi arasında, seçmede seride 1., finalde Dünya 2.’si oldum. Türkiye bu Dünya şampiyonasına 16 bayan ve erkek master atletle katıldı. Elde ettiğim tek gümüş madalya ile ülkemin 98 katılan ülke arasında 48. sırada yer almasını sağladım. Yurda döndüğümde ne spor bakanlığından, ne beden terbiyesi genel müdürlüğünden, ne de atletizm federasyonundan bir Allah’ın kulu, telefonla dahi olsun yarım ağızla tebrik etmedi.

Bunun için canını sıkma ama gördüğün gibi 50 sene sonra da bazı şeyler maalesef değişmeyecek.

Sözlerimi Fransız aydınının Jean Paul Sartre’a yazdığı mektupla bitiriyorum:

“Üstat 20 yaşın verdiği gençlik, heyecan, çılgınlık ve hayal gücü ile Dünyayı değiştireceğimi sanıyordum, canımı zor kurtardım. 30 yaşımda ülkemi düzeltmeye çalıştım, işimden, aşımdan oldum. 40’ında yaşadığım şehri hayal ettiğim yaşanacak şehir haline getirmek için yerel siyasi partilerin yerel teşkilatlarında, il genel meclisi veya belediye meclislerinde görev almaya çalıştım. Bir türlü seçilme imkanı bulamadım. Şimdi 50 yaşındayım, tüm hayallerimi terk ettim ve gerçekle yüzleştim. Şu anda sadece kendimi düzeltmeye çalışıyorum.”

Sağlıcakla kal kardeşim.

Deneyimli, tecrübeli ama biraz yorgun, 77 yaşında hala çalışan, çocuklara şifa dağıtan ve koşmaya devam eden ağabeyin Dr. Murat Kacar.

İSMAİL NEZİR’DEN VE ATLETİZMDEN SON DAKİKA HABERLERİ

Çin‘de devam etmekte olan 31. Dünya Üniversite Yaz Oyunları’ndan güzel haberler geliyor.

2 Ağustos’ta 10.000 metrede Sezgin ATAÇ, 29.06.62 ile dünya 2.’si oldu.

3 Ağustos’ta cirit atmada Eda TUĞSUZ, 5.05 m. ile dünya şampiyonu oldu.

4 ağustos’ta 3000 m. engelli bayanlarda, Semra KARASLAN, 9.50.42 ile dünya 2.’si oldu.

3 adım atlamada, Türkiye rekortmeni Necati ER, finalde 16.83 m. ile dünya 2.’si oldu.

400 m. engeldeki umudumuz İsmail NEZİR, finalde 48.72 ile 2. Oldu. 2024 Paris olimpiyat barajına (olimpiyat barajı: 48.70) form grafiği devamlı yükselme gösteren İsmail’in, ağustos ayında Budapeşte’de yapılacak Dünya atletizm Şampiyonası’nda kuvvetli rakipleri ile gireceği mücadelede 48.70’lik Olimpiyat barajını geçeceğini umut ediyorum.

Sevgili İsmail, kulaklarını dış dünyadan gelecek olumlu veya olumsuz seslere tıka, kendini olimpiyat barajına kitle ve koş, en çok yaptığın ve sevdiğin harekete konsantre ol engelleri geç ve koş, engelleri geç ve koş, 300 metreden sonra kazandığın muazzam ivme ile rakiplerini tüket ve bitir. Başarın için bacaklarında bu kuvvet var, koşu temponda bunu görüyor ve hissediyorum. Tüm gücünü kullan, bit ama bitir. Gönlümüz ve kulağımız Budapeşte’de sende olacak ve başaracaksın!