Hava Durumu

Olimpiyat meşalesi 4 kez İstanbul'dan geçti!

Yazının Giriş Tarihi: 18.06.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.06.2021 06:00

Dünyanın en büyük spor organizasyonu kabul edilen olimpiyatların sembolü; iç içe geçmiş beş halkadır. Mavi, sarı, siyah, yeşil ve kırmızı halkalar, beş kıtanın birliğini ve tüm dünya sporcularının olimpik oyunlarda buluşmalarını temsil eder.

Olimpiyatların sembolleri ise olimpik bayrak, olimpik slogan (Citius, Altius, Fortius: Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü), olimpik amblem, olimpik marş, olimpik ateş ve olimpik meşaledir.

***

Modern olimpiyatların kurucusu ve isim babası, Fransız Baron de Coubertin, eski Yunan olimpiyatlarına hâkim olan düşünceyi, yenileyerek modern çağa uydurdu.

Baron de Coubertin'in çağdaş olimpizmde yaptığı ve getirdiği yenilikler şunlardı:

-Antik olimpiyatlarda ana felsefe "kazanmak" iken, modern olimpiyatlarda kazanmak değil, "katılmak" ilkesi ön plana çıktı.

-Antik olimpiyatlar "dini" kökenli iken, modern olimpiyatlarda "laik düşünce" kabul edildi.

-Antik olimpiyatlara sadece "hür Yunanlılar" katılırken, modern olimpiyatlarda, "din, dil, renk, ırk, sınıf ayrımı" ortadan kaldırıldı. Oyunlar, uluslararası nitelik kazandı.

-Antik olimpiyatlara sadece "erkekler" katılabilirken, modern olimpiyatlara "kadınlar"ın da katılabilmesi prensibi benimsendi.

Not: Kadınlar ilk olarak 1900 Paris Olimpiyatları'na golf ve tenis dallarında katılabildiler. Olimpiyatlarda erkek üstünlüğü prensibi benimsenmiş ve bayanlara sınırlı bazı ödünler verilmişti. Coubertin 1925 yılında, IOC'tan şeref başkanı olarak ayrılıp Lozan'daki evine çekildikten sonra bayanlar, 1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda atletizmde 5 branşta (100 m, 800 m, 4x100 m bayrak, yüksek atlama ve disk atma) ayrıca jimnastikte de olimpiyatlara katılabildiler.

-Antik olimpiyatlar, 4 yılda bir Atina'da düzenlenirken, modern olimpiyatlar yine 4 yılda bir ama dünyanın beş kıtasında ve değişik şehirlerde düzenlenmeye başladı.

Not: Baron de Coubertin, başlangıçta dünya olarak, Avrupa ve Kuzey Amerika'yı benimsemişti. Bu nedenle ilk olimpiyatlar, 1896'dan 1956'ya kadar hep bu iki kıtada düzenlendi. Bu kural ilk olarak 1956 yılında, olimpiyatların Avustralya'nın Melbourne kentinde yapılması ile diğer kıtalarda da yapılmaya başlandı.

***

Olimpiyatların sembollerinden olimpiyat ateşi ilk olarak 1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda yakıldı. Olimpiyat meşalesi ile olimpik ateşin yakılması ise ilk olarak 1936 Berlin Olimpiyatları'nda gerçekleşti. İlk kez Yunanistan'ın Olimpia dağında yakılan geleneksel ateş, 20 Temmuz 1936'da, Olimpos dağında yapılan törenle, Yunanlı atlet Kandilis, Olimpiyat yemini ettikten sonra, mihraptaki ateşten olimpiyat meşalesini yaktı ve meşale bin 108 genç atlet tarafından Bulgaristan sınırına taşındı. Bulgaristan'dan sonra meşale, Yugoslavya, Macaristan, Avusturya, Çekoslavakya ve Almanya'da 3 bin km yol kat edip 2 bin 967 atlet tarafından yol güzergahındaki Atina, Delfi, Selanik, Sofya, Budapeşte, Viyana, Prag ve Dresden gibi büyük merkezlerde düzenlenen özel törenlerden sonra, yol boyunca hiç sönmeden taşınarak 16 günde Berlin'e getirildi. Berlin Olimpiyat Stadı'nda Almanların ünlü atleti Fritz Schilgen tarafından yakılan olimpik ateş, Olimpiyat Oyunları süresince 16 gün devamlı yandı.

Olimpiyat meşalesi, dört defa, Tokyo 1964, Münih 1972, Atina 2004 ve Pekin 2008 yıllarında İstanbul'dan geçti.

***

TOKYO 1964 MEŞALESİ...

Meşalenin ilk olarak İstanbul'dan geçmesi ile ilgili toplantı, 11 Nisan 1964'te Burhan Felek başkanlığındaki toplantıda kararlaştırıldı. Meşale 2 günlük bir program dâhilinde, 1.gün, Yeşilköy Havalimanı'ndan alınıp Zeyrek Belediye Sarayı önünde sembolik olimpiyat ateşinin meşale ile yakılması ile başladı, 2. gün Belediye Sarayı'ndan Yeşilköy Havalimanı'na götürülüp, Japon Meşale Alayı Başkanı Fumio Takashima'ya teslim edildi.

PARKUR, MESAFE ve TAŞIYAN ATLETLER:

1-Havalimanı-Havalimanı kavşağı, bin 100 m, Osman Karol,

2-Havalimanı kavşağı, Çoban Çeşme kavşağı, bin 100 m, Ahmet Yaşar Özkan,

3-Çoban Çeşme-Şirinevler, bin 300 m, Ruşen Kara,

4-Şirinevler-Mehmetçik, bin 400 m, Mahmut Sayın,

5-Mehmetçik-İncirlik kavşağı, Üsker Kızıl,

6-İncirli Kavşağı-Çırpıcı, Ceyhan Akkaş,

7-Çırpıcı-Tınaztepe, bin 300 m, Selçuk Dirimen,

8-Tınaztepe-Cevizlibağ, Tuncer Göynü,

9-Cevizlibağ-Topkapısur, Gürol Dinsel,

10-Topkapı-Şehremini, 800 m, Babür Kerim İncedayı,

11-Şehremini-Fındıkzade, Cengiz Erdamar,

12-Fındıkzade-Aksaray, bin 400 m, Bülent Akıncı,

13-Aksaray-Hürriyet Meydanı, bin 100 m, Eser Öztürk,

14-Hürriyet Meydanı-Sultanahmet, bin 100 m, Mahir Erdamar,

15-Sulanahmet, Ayasofya etrafı, Maarif Md.lüğü, 800 m, Osman Atakan,

16- Maarif Md.lüğü-Eminönü, bin 200 m, Şemsettin Sönmez,

17-Eminönü-Karaköy, 800 m, Mehmet Hüseyinoğlu,

18-Karaköy-Rıhtım Yolu-Tophane, bin m, Tuncer Göynü,

19-Tophane-Atatürk Lisesi, 700 m, Ahmet Katırcıoğlu,

20-Atatürk Lisesi-Mithatpaşa Stadı, bin 100 m, Kamuran Sağol,

21-a, Mithatpaş Stadı'nda bir tur, 400 m, Öke Adatepe,

21-b, Mithatpaşa Stadı-Teknik Üniversite, 700 m, Turan Şahin

22-Teknik Üniversite-Taksim Meydanı, bin 500 m, Ali Çetin

23-Taksim Meydanı-Galatasaray, 800 metre, Murat Kaçar,

24-Galatasaray, Tünel, Şişhane-Muhlis Girgiç,

25- Şişhane, Atatürk Köprüsü-Zeyrek, bin 400 m, Tuncel Özen,

26-Zeytek Belediye Sarayı, 600 m, Olimpiyat 3 adım atlama üçüncüsü Ruhi Sarıalp (Olimpiyat ateşi de ünlü atletimiz Ruhi Sarıalp tarafından yakıldı)

1. gün toplam mesafe: 29 bin 700 m.

2. gün parkuru:

27-Belediye Sarayı-Aksaray, bin m, Cem Oskay,

28-Aksaray-Fındıkzade, bin 400 m, Yalçın Onay,

29-Fındıkzade-Şehremini, 900 m, Metin Altınışık,

30- Şehremini-Topkapı, 800 m, Altan Köksal

31-Topkapı-Cevizlibağ, bin 200 m, Necmi Ton,

32-Cevizlibağ-Tınaztepe, bin 500 m, Derya Tuzcuoğlu,

33-Tınaztepe-Çırpıcı, bin 300 m, Oktay Şensoy

34-Çırpıcı-İncirli kavşağı, bin 500 m, Hasip Şenalp,

35-İncirli kavşağı-Mehmetçik, bin 800 m, Fikret Üstünsoy,

36-Mehmetçik-Şirinevler, bin 400 m, Niyazi Resnelioğlu,

37-Şirinevler-Çobançeşme, bin 300 m, Aykut Paksoy,

38-Çobançeşme-Havalimanı kavşağı, bin 100 m, Cengiz Apalak,

39-Kavşak-Yeşilköy Havalimanı, bin 100 m, Hayrettin Can,

2.gün toplam mesafe: 16 bin 300 m

***

Meşale Türkiye'den sonraki durağı olan Beyrut'a uçakla taşındı. Dr. Nurettin Otmar Savcı, Atletin Sesi gazetesinin Ağustos 1964, 25. sayısında "Olimpiyat meşalesini taşıma bahtiyarlığına erecek genç atletlere köşesinden şöyle sesleniyordu:

Olimpiyat meşalesini taşıma şerefine erecek atletlerin bütün hareketleri, en ince teferruatına kadar, en küçük davranışlarına kadar gerek sinema gerek televizyonla tespit edilip, bütün dünyanın gözleri önüne serilecektir.

İstanbul genç atlet ve sporcuları, sizler sadece atletik karakterinizi değil sportif benliğinizi, milli seciyenizi, ciddiyet ve vazife ruhunuzu, bu imtihanda göstereceksiniz.

Gerek meşalenizi yakarken, gerek Türk'ü temsil eden bir atlet olarak, onu koşarak taşırken, gerek meşalenizden sizden sonraki atlet arkadaşınızın meşalesini tutuştururken göstereceğiniz ciddilik ve vakar, Türk atletinin medeni benliğini bütün dünyaya belirtecek, Türk sporu ve bilhassa atletizminin yarışmalar dışındaki yerini tayin ettirecektir.

Bu mühim vazife sizlere düşüyor. Ne mutlu sizlere ki, atletizm hayatınızın bu formda devresinde, olimpiyat meşalesi İstanbul'dan geçiyor ve ne mutlu Türk atletizmine ki Türkiye'yi temsil şerefi siz genç atletlere emanet ediliyor. Hepinizi bu mutluluğa erdiğiniz için tebrik eder, başarılar dilerim.

***

100 bin 670 atletin 20 bin km koşarak Tokyo'ya ulaştırdığı meşale ünlü 400 metreci Japon Atlet Yoshinori Sakai tarafından, Tokyo Olimpiyat Stadı'nda 10 Ekim 1964'te yakıldı.

Not: Yoşhinori Sakai kimdir?

6 Ağustos 1945 günü Hiroşima'ya 65 km mesafedeki Miyoshi şehrinde 19 yaşındaki Yukiko adında bir kadın doğum yapmak üzere idi. Biraz sonra gök korkunç bir gürültü ile sarsıldı. Amerikalılar Hiroşima'ya atom bombasını atmışlardı. Yukiko'nun gözleri ışıklardan karardı ve görmez oldu, biraz sonra da bir oğlan çocuğu dünyaya getirdi. Çocuğun adını Yoshinori Sakai koydular. Aradan 19 yıl geçti. Waseda Üniversitesi'nin çalışkan çocuğu, Japon atletizminin unutulmaz 400 metrecisi, Hiroşima'nın bu hatıra çocuğu Yoshinori Sakai, 10 Ekim 1964'te Tokyo Olimpik Stadı'nın 179 basamağını çıkarak olimpiyat ateşini yaktı.

***

MÜNİH 1972 OLİMPİYAT MEŞALESİ:

Güner Frik'in kaleminden Münih Olimpiyat Oyunları olimpik meşale koşusu:

Her Olimpiyat oyunu için Olemp dağında, güneş ışığından sağlanan alev, oyunların yapılacağı stadyuma, açılış merasiminden, kapanışa kadar yanmak üzere getirilir. Meşale, gerekirse, değişik vasıtalarla fakat genel olarak sporcular tarafından koşularak taşınır. TMOK'un talebi üzerine, 1972 Münih Olimpiyatı meşalesi, Türkiye'den de geçti.

TMOK Yönetim Kurulu, meşale koşusu ile ilgili çalışmaları ve bu arada Münih Organizasyon Komitesi ile koordinasyon görevlerini bana verdi. Atletizm Federasyonu Başkanı Jerfi Fıratlı'nın talimatları ve Federasyon Yönetim Kurulu'ndan Sabri Köseoğlu'nun çalışmaları sonucu, ilgili merciler yönlendirildi. Yunan sınır kapısından alınarak birer kilometre koşan sporcular tarafından İstanbul'a getirilip, bir gece kaldıktan sonra Bulgaristan sınırına koşulacak meşale koşusunda 550 gencimizin, temmuz sıcağında birer kilometre koşmaları gerekiyordu.

Kafile iki adet Renault, iki otobüs, bir minibüs, ve bir ambulanstan oluşuyordu.

Sınırda Yunan Olimpiyat Komitesi yetkilileri ile buluşup meşaleyi devir aldıktan sora bir problem çıkmadan İstanbul'a geldik.

Taksim'de Atatürk Kültür Merkezi önünde olimpik amblemli büyük, metal bir meşale ile sembolik olarak olimpik ateş yakıldı.

***

2004 ATİNA OLİMPİYATLARI MEŞALESİ:

Avustralya'dan Yunanistan'a gitmek üzere yola çıkan Atina Olimpiyat Oyunları meşalesi, 27 ülkede 34 kenti dolaştı. Meşale, 6 Temmuz 2004'te  Ukrayna'dan özel bir uçakla İstanbul'a getirildi. Koşunun 32. ayağı olan, İstanbul'da Ataköy Olimpiyat evi önünde düzenlenen törende TMOK Başkanı Togay Bayatlı meşaleyi tutuşturup, Atletizm Federasyonu Başkanı Jerfi Fıratlı ile eski TMOK Başkanı Sinan Erdem'in torunu Sinan Erdem'e verdi.

Meşalenin yakılmasından önce Başkan Togay Bayatlı, IOC Başkanı Jagues Ragge'nin mesajını okudu.

"Ragge, dünya sahnesinde önemli bir yeri olan İstanbul'dan olimpiyat meşalesinin geçmiş olmasının "Meşaleyi taşı, dünyayı birleştir" temasına uygun olduğunu, olimpiyat ateşinin beş ayrı kıtada dolaşarak politik, dinsel ve sosyal ayrımları kaldırıp, insanlar arasında güzel bir bağ kurduğunu" vurguladı.

İstanbul'da iki kıtayı dolaşan meşaleyi ilk olarak FIFA kokartlı bayan hakemimiz Lale Orta taşıdı.

Olimpiyat Şampiyonumuz Naim Süleymanoğlu'nun koşusu ile sona erdi. Meşale, Topkapı, Sultanahmet, Eminönü'ne uğradıktan sonra özel bir yatla Anadolu yakasına geçti. Harem, Acıbadem, İçerenköy, Bostancı, Kadıköy, Üsküdar, Beylerbeyi'ni dolaşan meşalenin son durağı Dolmabahçe Sarayı oldu.

NBA'de oynayan milli basketbolcu Mehmet Okur'dan meşaleyi alan Naim Süleymanoğlu, Dolmabahçe Sarayı önünde kurulan platformda büyük ateşi yakarak koşuyu bitirdi.

Meşale, 13 Ağustos 2004'te Atina'ya geri döndü ve yelkenci N. Kaklamanakis, basketbolcu Nikos Galis, futbolcu D.Domasos, Atlet P Patulidu, halterci A. Kaşiasvilis ve jimnastikçi Y. Melissanidis tarafından ortaklaşa yakıldı.

***

2008 PEKİN OLİMPİYATLARI MEŞALESİ:

"Harmony yolculuğu" teması ve "Ateşi yak, hayali paylaş" sloganı ile 130 günde, 22 bin kişinin katılımı ile 20 ülkede 137 bin km yol yaptıktan sonra beş kıtayı dolaşan 2008 olimpiyat meşalesi, 3 Nisan 2008'de Kazakistan'ın Almaata kenti üzerinden İstanbul'a geldi. İnsanlara dostluğu, barışı  ve saygıyı götürmeyi amaçlayan etkinliğin 3. ayağı olan İstanbul'da meşale turu, 25 kilometrelik bir parkurda 80 kişi tarafından 300 metrelik mesafe aralığı ile koşularak gerçekleştirildi.

Sultanahmet Meydanı Ayasofya Müzesi girişi önünden başlayan meşale koşusu, Sirkeci Tren İstasyonu, Galata Köprüsü, Kabataş İskelesi önü, sahil şeridi takip edilerek İnönü Stadı, Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş Meydanı, Çırağan Sarayı ve Oteli, Ortaköy Camii yanındaki iskeleden tekne ile Anadolu yakasında Beylerbeyi Polis Evi önünden hareketle Boğaziçi Köprüsü'nü geçip tekrar Avrupa kıtasında çevre yolu, Büyükdere Cad., Şişli, Osmanbey, Harbiye güzergâhını takiben, iki kıtayı dolaştıktan sonra Taksim Meydanı tören alanında son buldu.

Meşaleyi ilk olarak buz pateni sporcusu Tuğba Kandemir, son olarak da Olimpiyat Şampiyonu halterci Taner Sağır taşıdı.

8 Ağustos'ta Pekin Ulusal Stadyumu'nda yapılan açılış töreninde olimpik ateş, Çinli eski jimnastikçi, 44 yaşındaki Li Ning tarafından yakıldı.

Not: Çin'in ünlü sporcularından Li Ning, 1984 Los Angeles Olimpiyatları'nda Jimnastikte 3 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya ile bu olimpiyatta en çok madalya kazanan sporcu olmuştu. Kendine bu başarısı nedeniyle, ülkesinde 'Jimnastik Prensi' lakabı takılmıştı.

***

2012 LONDRA OLİMPİYAT MEŞALESİ:

2008 Pekin Olimpiyatları meşalesi dünyayı dolaşırken, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları için Atina'nın Olemp dağında yakılan olimpiyat meşalesi, Tibet olayları nedeniyle çeşitli ülkelerde yoğun Çin karşıtı gösteriler ve protestolarla karşılaştığından, bu defa dünya turu yapılmadan, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in kızı Prenses Anne ve ünlü futbolcu David Beckham tarafından Yunanistan'dan alınıp doğruca İngiltere'ye getirildi.

İngiltere'de 70 gün sürecek yolculuğunun 32. gününde Hull'dan York'a getirilen meşale bu parkurda Türkiye adına 12 ünlü isim tarafından taşındı. Meşale öncesi yapılan toplantıda TMOK Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, "Uzun bir aradan sonra, Londra Olimpiyatları'nda, ilk kez takım sporlarında katılıyoruz. Türkiye adına meşaleyi taşıyacak arkadaşlarımı kutluyor ve başarılar diliyorum" dedi.

Koşuda Meltem Cumbul, Mor ve Ötesi grubu solisti Harun Tekin, Türkiye'yi 2002 Salt Lake City, 19. Kış Olimpiyatları'nda temsil eden ilk kadın sporcumuz Kelime Aydın Çetinkaya, Kıtalararası Boğaziçi Yüzme Yarışları'nda 2 yıl üst üste şampiyon olan milli yüzücü Hasan Emre Musluoğlu, köşe yazarları Cengiz Semercioğlu ve Şelale Kodak, Alternatif Yaşam Derneği kurucu Başkanı Ercan Tutal, Türkiye PKU (fenil ketonüri) Derneği Koordinatörü Deniz Yılmaz Atakay, akademisyen Deniz Nur Ural, Eğitim Danışmanı Mustafa Çakıroğlu, Kültür Yöneticisi Tuna Yılmaz ve üniversite öğrencisi Cem Arslan görev aldı.

Londra Olimpiyatları'nın açılışının yapılacağı 27 Temmuz tarihine kadar, İngiltere'nin farklı şehirlerinde dolaştırılan meşaleyi toplam 8 bin kişi taşıdı.

Meşale her gün 12 saat ve toplam 12 bin 800 km boyunca bin 19 yerleşim biriminden geçerek 27 Temmuz'da Londra'ya ulaştı.

Stad içinde 7'ye bölündü ve 7 genç sporcu ateşi yaktı. Sporcuların ateşlediği ve oyunlar boyunca katılan tüm ülkeleri temsil eden 205 bakır kap, yerden yükselerek birleşti ve büyük olimpiyat ateşini oluşturdu.

Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insanın izlediği, açılış töreninde 10 bin gönüllü görev alırken tören 27 milyon sterlin harcandı.

***

EN ORİJİNAL OLMPİYAT MEŞALESİ TÖRENLERİ:

-Olimpiyat ateşi, 1992 Barselona Olimpiyatları'nda, olimpiyat meşalesi ile değil, İspanyol okçu Antonio Peballa'nın ucu yanan bir ok ateşi ile tutuşturuldu.

-2000 Sydney Olimpiyatları'nda, Avustralya'nın Aborjin kökenli ünlü atleti Cathy Freeman stadın üzerinden kendisine doğru inen şelalenin altına kurulmuş olan platformun içine girdi ve 3 metre çapındaki olimpiyat ateşini yaktı. Freeman'ı dairenin içinde bırakan ateş çemberi daha sonra 5 metre yükselip şelalenin altındaki platforma kiliştlendi.

-2016 Olimpiyat Yaz Oyunları, ilk kez Güney Amerika kıtasında düzenlendi ve Brezilya'nın Rio de Jeneiro kentinde 6 Ağustos 2016'da 79 bin seyirci kapasiteli ünlü Maracana Stadı'nda başladı. Dünya genelinde yaklaşık 3 milyar kişinin izlediği açılış töreninde, olimpiyat meşalesinin sporcular tarafından yakılma geleneği bozuldu. Brezilya'nın, teniste eski dünya 1 numaralarından Gustavo Kuerten, stada getirdiği meşaleyi, eski kadın basketbolcu Hortencia Marcari'ye verdi. Son olarak, olimpiyat ateşini eski atlet Vanderlei Cardeiso De Lima tutuşturdu.

Darısı Tokyo Olimpiyatlarının başına diyelim.

***

TMOK tarafından, 1992 yılından itibaren verilmeye başlanan "OLİMPİYAT MEŞALESİ ÖDÜLLERİ", her yıl Türk sporuna büyük hizmetler vermiş, hayatta olmayan değerli spor adamları adına, onların uğraş verdiği dallarda, en başarılı sporcu, spor adamı ve medya mensuplarına verilmeye günümüzde de devam ediyor.

KAYNAKLAR:

1-Atletin Sesi gazetesi, "İki önemli toplantı" Neriman Tekil, sayfa: 1-6,sayı: 22, Mayıs 1964.

2-Atletin Sesi gazetesi, "Olimpiyat meşalesi taşıma bahtiyarlığına ulaşan genç atletlere mektup" Dr. Nurettin Otmar-Savcı, Sayfa3, sayı: 25, Ağustos 1964,

3-"Dünya kucaklaştı" 2000 Sydney Olimpiyat Oyunları başladı. Hürriyet gazetesi, 16.9.2000.

4-Dirim Tıp gazetesi, Güner Frik'in kaleminden: Münih 1972 Olimpiyatları meşale koşusu" Temmuz-Ağustos-Eylül 2007, Özel sayı, sayı: 3, sayfa: 7-10.

5-"Antik ve modern olimpiyat oyunlarında olimpiyat ateşinin yakılma sebepleri ve bugüne kadar düzenlenen oyunlarda meşaleyi taşıma seremonileri" Aydın Şentürk (Araştırma görevlisi), Çetin Özdilek (Yd. Doç. Dr.) Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, sayı: 19, Aralık 2007,

6- TMOK 100.yıl (1908-2008), Altuğ İstanbulluoğlu, TMOK Yayınları, İstanbul, 2008, sayfa: 75-76.

7- "Londra 2012 Olimpiyat meşalesi yolculuğu başladı" BBC News,10 Mayıs 2012...

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.