Dünya üzerinde yaşayan insanların birbirini candan sevmelerini, birbirilerinin haklarına özellikle yaşam haklarına saygı duymalarını istemek, günümüz dünyasında belki de hiç gerçekleşmeyecek bir ütopyadır. Ancak iletişim dünyasındaki büyük gelişme sonucu küçülmüş dünyanın bir ucunda olan bir hadisenin anında dünyanın öbür ucunda duyulması sonucu insanlar birbirini tanıdıkça toplumsal olaylara karşı daha duyarlı bir hale gelmektedir. Konferanslar, sergiler, ilmi ve bilimsel oturumlar, kongreler, diplomatik görüşme ve konuşmaların yanı sıra spor da dünya insanlarını, birbirine yaklaştıran, birbirine saygı duymasını sağlayan temel öğelerden biri haline gelmiştir. Modern Olimpiyatlar’ın kurucusu De Coubertin 16 Haziran 1894’de Fransa’nın Sorbonne kentinde 12 ülkeden gelen 2000 delegenin huzurunda Modern Olimpik oyunların temelini attığı toplantıda yaptığı konuşmada şöyle diyordu:
“Ümit ediyorum ki spor; yaşlı Avrupa’nın örf ve adetleri arasına girerse, Barış yeni ve büyük bir destek bulmuş olacaktır. Bana yardım edin, destek verin, olimpik oyunları yaşatalım.’’
Olimpiyatların simgesi olan CİTİUS, ALTİUS, FORTİUS (Daha süratli, daha yükseğe, daha kuvvetli) Modern Olimpiyat Oyunları’nın simgesi olan bu deyiş zamanla tüm dünyanın simgesi haline geldi.
Dünya barışına hizmet etmek için düşünülen ve yaşama geçirilen olimpik hareket tüm Dünya ülkelerini ve sporcularını kucaklarken zaman zaman siyasete yenik düştü mü, siyaset barışa hizmet etmek için organize edilen Olimpiyat Oyunları’na elini soktu mu?
Maalesef çok kereler soktu, belki de olimpik hareketin karşılaştığı spordan çok ekonomik boyutun giderek ön plana çıkması, sporcuların başarı için ahlaki kuralları hiçe sayarak doping araçları kullanmaları, devlet propagandası için spor ve sporcunun kullanılması, madalya kazanmada gelişmiş ülkelerle, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerin arasındaki uçurumun giderek artması, politik propaganda, aşırı milliyetçilik, uluslar arası kısır çekişmelerin spor alanına taşınması gibi temel sorunların yanı sıra siyaset 1904 St.Louis Oyunları’ndan itibaren oyunlara zaman zaman gölgesini düşürdü.
1 - 1904 St. Louis Oyunları’nda beyazlarla zenciler ayrı ayrı yarıştırıldılar.
2- 1912 Stokholm Olimpiyatları’nda ABD’den Kızılderili atlet Jim Thorpe dekatlon ve pentatlonda iki büyük madalya kazandı. Ancak bir Kızılderilinin ‘’Ulusal kahraman’’ ilan edilmesi ABD’deki o günlerdeki ırkçılık politikasına ters düştüğünden, Thorp’un madalyaları 1909 yılında bir kasaba takımında profesyonel beyzbol oynadığı ileri sürülerek geri alındı. Ancak 1980 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi aldığı bir kararla Thorpe’un madalyalarını ve onurunu ailesini geri verdi.
3- 1919’da yapılan İOC toplantısında, 1920 Olimpiyatları için Belçika’nın Anvers kenti ev sahipliğine seçildi. 1914’de başlayan 1. Dünya Savaşı 1918’de sona erdi. Bu insanlık kabusunu başlatan Almanya ve müttefikleri, Osmanlı imparatorluğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Bulgaristan bu oyunlara çağrılmadı. 1920 Anvers Olimpiyatları’na gönderilen davet mektubuna uyan 29 ülkede 65 bayan 2561 erkek, toplam 2626 sporcu katıldı. 5 kıtayı temsil eden olimpiyat bayrağı ve sporcunun olimpiyat yeminini etmesi ilk olarak bu olimpiyatta uygulandı.
4- 1924’de 7. Olimpiyat Oyunları Paris’te yapıldı. Savaş suçlusu Almanya oyunlara davet edilmedi. Bu olimpiyatta 7 aylık yeni bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti 40 erkek sporcu ile genç Türkiye’yi temsil etti. Oyunlara 44 ülkeden 135 bayan, 2954 erkek toplam: 3089 sporcu katıldı.
5-1928 Amsterdam Olimpiyatları’nda 1. Dünya Savaşı’nın yenik ülkesi Almanya ilk defa oyunlara kabul edildi.
Almanya’nın etkisindeki Hollanda, ABD kafilesinin başkanlığını yapan 2.Dünya savaşının ünlü komutanı General Mc Arthur’u yarışmalar öncesi stada almamak istedi. Mc Arthur, kamyonetle stadın kapısını kırarak içeri girdi.
6- 1936 Berlin Olimpiyatları’nda dünyanın başına bela olan faşist lider Hitler, ari ve beyaz ırkın üstünlüğüne inandığından ABD’den zenci ünlü atlet Jesse Owens’in Almanların ünlü atleti Lutz Long’u hem uzun atlamada hem 100 metrede geçmesine sinirlenerek şeref tribününden inip stadı terk etti.
-Olimpiyat oyunları, 2. Dünya savaşı nedeniyle 1940-1944 yıllarında yapılamadı.
7- Savaş sonrası 1948 Olimpiyat Oyunları Londra’da düzenlendi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (İOC), bu sefer sorumluluğu üzerine alarak dünyayı kana bulayan Almanya ve Japonya’yı oyunlara çağırmadı.
Oyunlara 59 ülkeden 390 bayan, 3 bin 714 erkek toplam 4 bin 104 sporcu katıldı. Türkiye oyunlara 1 bayan, 67 erkek toplam 68 sporcu ile katıldı.
Türkiye oyunlarda 6 altın, 4 gümüş, 2 bronz toplam 12 madalya kazandı. Madalyaların 11 tanesi 4 altın, 2 gümüş serbest güreşte; 2 altın, 2 gümüş ve 1 bronz madalya grekoromende geldi.
Güreş dışındaki tek madalyamızı atletizmde 3 adım atlamada Ruhi Sarıalp 15.02 metrelik atlayışı ile üçüncü olarak aldı.
8-1948 St.Moritz kış Olimpiyatlarına, savaşı çıkaran iki ülke, Almanya ve Japonya davet edilmedi.
9-1952 Helsinki Olimpiyatlarında, Milliyetçi Çin (Taiwan), Kızıl Çin’in davet edilmesi nedeniyle oyunlardan çekildi ve yarışmadı.
10-1956 Melbourne Yaz Olimpiyatlarında Sovyetler Birliği’nin Macaristan’ı işgali nedeniyle Hollanda, İsviçre ve İspanya oyunları boykot ettiler. Yarışmalara katılmak üzere Melbourne gelen 170 kişilik Macaristan kafilesinde 100 sporcu Avustralya’ya iltica ederek ülkesine dönmedi. Bu oyunlarda 170 kişilik Macaristan Kafilesinde, 100 sporcu Avustralya’ya iltica ederek ülkesine dönmedi. Süveyş kanalına İngiliz ve Fransız müdahalesini protesto eden Mısır ve Lübnan oyunlara katılmadılar.
11-1964 İnsburck Kış Oyunlarında Güney Afrika ırkçı tutumu nedeni ile oyunlara alınmadı.
12-1964, 18. Yaz Olimpiyat oyunları Tokyo'da yapıldı. Asya kıtasında ilk düzenlenen olimpiyatlarda, yasaklanmış 'GANEFO Oyunları'na katıldıkları gerekçesi ile Kuzey Kore ve Endonezya ile ırkçı tutumu nedeniyle Güney Afrika Cumhuriyeti, IOC kararı ile oyunlara alınmadı. Sovyetler Birliği'nin, Doğu ve Batı Almanya'nın Olimpiyatlara iki ayrı takım halinde katılması önerisini IOC reddetti. Doğu ve Batı Almanya, Olimpiyatlara tek takım halinde Birleşik Alman Cumhuriyeti olarak katılıp 10 altın, 22 gümüş, 18 bronz ile toplam 50 madalya alarak, 4. sırada yer aldı.
Tokyo Olimpiyatları'na 93 ülkeden 678 bayan, 4 bin 473 erkek toplam, 5 bin 151 sporcu katıldı. Türkiye, 23 erkek sporcu ile katıldığı oyunlarda güreşte 70 kilo grekoromende Kazım Ayvaz, 78 kilo serbestte İsmail Ogan'la altın, serbest güreş 57 kiloda Hüseyin Akbaş'la, 87 kiloda Hasan Gemici ile 97 kiloda Ahmet Ayık'la gümüş, serbest 97 kiloda Hamit Kaplan'la bronz madalya kazandı.
13- 1968, 19. Olimpiyat oyunları Mexico City'de yapıldı. Çoğunluğu Afrika'dan 40 ülke, oyunlara yeniden kabul edilen Güney Afrika Cumhuriyeti'nin çıkarılmaması durumunda oyunları boykot edeceklerini açıklayınca IOC, Güney Afrika'yı oyunlardan çıkardı. Oyunlara 112 ülkeden 781'i bayan, 4 bin 735'i erkek toplam 5 bin 516 sporcu katıldı. Türkiye, oyunlara, 29 erkek sporcu ile katıldı. Serbest güreşte 78 kiloda Mahmut Atalay, 97 kiloda Ahmet Ayık ülkemize 2 altın madalya kazandırdı.
14-1972 20. Münih Olimpiyat Oyunları Münih'te yapıldı. Olimpiyatlarda Afrika ülkelerinin karşı çıkması nedeniyle Rodezya, ırkçı tutumundan dolayı IOC'de yapılan oylamada 31 evet oyuna karşın 36 hayır oyuyla, daveti iptal edilerek oyunlardan çıkarıldı. İsrail'de tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen Filistinli bir grup, 5 Eylül günü Olimpiyat köyüne girerek iki sporcuyu öldürüp 9 sporcuyu rehin aldı. Sonuçsuz pazarlıklar ve başarısız bir operasyonla havaalanında çıkan çatışma sonrasında tüm rehineler ölürken 2 Filistinli öldürüldü, 3'ü de yakalandı. Bir günlük aradan sonra oyunlara devam edildiyse de Norveç, Hollanda ve Filipin takımları, bu kanlı olayı ve oyunların devam etmesini protesto ederek ülkelerine geri döndüler. Oyunlara 121 ülkeden bin 59'u bayan, 6 bin 75'i erkek 7 bin 134 sporcu katıldı.
Türkiye 1 bayan 46 erkek toplam 47 sporcu ile temsil edildi. Tek madalyamızı güreş, serbest stilde Vehbi Akdağ ikinci olarak aldı. Oyunlar, Olimpiyat tarihine "Kanlı Olimpiyat" olarak geçti.
15-1976, 21. Montreal Olimpiyat oyunları:
IOC tarafından oyunlara alınmayan Güney Afrika Cumhuriyeti'ne gidip maç yapan Yeni Zelanda'nın oyunlara alınmamasını isteyen 20 Afrika ülkesine ait sporcular (bazı kaynaklara göre 22) isteklerinin kabul edilmemesi üzerine yarışmalardan çekilip ülkelerine döndüler.
Oyunlara Çin Cumhuriyeti olarak katılmak isteyen Tayvan, Kanadalı yetkililerin bu talebi reddetmesi üzerine oyunlara katılmadı.
Kanada ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında var olan buğday satım anlaşmasının bu kararda önemli rol oynadığı ileri sürüldü.
Montreal Olimpiyatları'na 92 ülkeden bin 260 bayan, 4 bin 824 erkek olmak üzere toplam 6 bin 84 sporcu katıldı.
Türkiye yarışmalara 1 bayan, 29 erkek, toplam 30 sporcu ile katıldı ve hiç madalya alamadı.
16-1980 22. Moskova Olimpiyatları:
Sovyetler Birliği'nin Aralık 1979'da Afganistan'a girmesi üzerine ABD Başkanı Jimmy Carter Şubat 1980'de bir açıklama yaparak, Sovyetler'in, Afganistan'dan çekilmemesi durumunda Moskova Olimpiyat oyunlarını boykot edeceklerini bildirdi.
Ulusal Olimpiyat Komiteleri seçimle işbaşına gelen bağımsız kuruluşlar olduğu için ABD Milli Olimpiyat Komitesi'ne yaptırım gücü olmayan Carter, komitenin Moskova Olimpiyatları'na katılma kararı alması halinde, katılan sporcu ve yöneticilerin pasaportlarının geçersiz sayılacağını açıkladı.
Başta Federal Almanya, Japonya, Kanada, Çin Halk Cumhuriyeti, Norveç, İsrail, Kenya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 33 ülke (bazı kaynaklara göre 66 ülke) büyük bir toplu boykot kararı alarak katılmadılar.
İngiliz Hükümeti'nin, gidilmemesi için uyarıda bulunmasına rağmen İngiliz Olimpiyat takımı Moskova'ya gitti. Avustralya, Fransa, İtalya, Avusturya, Belçika, Finlandiya, Yunanistan gibi ülkeler ABD'nin çağrısına uymayarak oyunlara katıldılar.
Türkiye, futbol ve basketbolda, Olimpiyat eleme maçlarını oynadı ancak Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü 'Federasyonların yeteri kadar hazırlanamadıkları' ve 'Teknik yönden oyunlara katılma konusunun uygun görülmediği' gerekçeleri ile sporcu isimlerini TMOK'a bildirmeyince Türkiye Moskova Olimpiyatları'nda Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Temsilcisi Suat Erler, TMOK temsilcisi Sinan Erdem, FILA Asbaşkanı Vehbi Emre ve boks hakemi Ahmet Cömert tarafından temsil edildi. Oyunlarla ilgili açılan Uluslararası Afiş Yarışması'nda ünlü grafik sanatçımız Mengü Ertel, üçüncülük ödülü kazandı.
Moskova oyunları sona erdiğinde, dört yıl sonra Los Angeles'ta yapılacak olan 1984 oyunları için geleneksel kurallara uygun olarak kapanış töreninde Amerikan bayrağının göndere çekilmesi gerekirken, Carter'in engellemesi ile Los Angeles eyalet bayrağı çekildi. Oyunlara 80 ülkeden, bin 115 bayan, 4 bin 64 erkek, toplam 5 bin 179 sporcu katıldı. 195 madalya Sovyet, 126 madalya Doğu Alman, 41 madalya Bulgar 32 madalya Macar ve Polonyalı, 25 madalya Romen ve 20 madalya Kübalı sporcular arasında paylaşıldı. Batı ülkelerinden İngiltere 21, İtalya 15, Fransa 14 madalya kazandı.
17- 1984, 23. Los Angeles Olimpiyat Oyunları:
Ülkeler, gruplar halinde oyunları boykot etmeye devam ettiler. Başta Sovyetler Birliği olmak üzere aralarında İran ve Libya'nın da bulunduğu 14 ülke Moskova'ya misilleme olarak, 'güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu' gerekçesi ile oyunları boykot etti.
Politika tüm ağırlığı ile Olimpiyat Oyunları’nın üzerine çökmeye başlamıştı.
Doğu Bloku ülkelerinden Sadece Romanya oyunlara katıldı. Bu oyunlara ilk defa katılan Çin Halk Cumhuriyeti 15 altın, 8 gümüş, 9 bronz, toplam 32 madalya ile genel sıralamada 4.lük gibi büyük bir başarıya imzasını attı.
Oyunlara, boykota rağmen 140 ülkeden, bin 566 bayan, 5 bin 263 erkek toplam 6 bin 829 sporcu katıldı.
Türkiye oyunlara, 2 bayan 46 erkek toplam 48 sporcu ile katıldı. Kazandığımız 3 madalyanın ikisi boksta 51 kiloda Eyüp Can ve 57 kiloda Turgut Aykaç'tan, biri de güreş serbest stilde +100 kiloda Ayhan Taşkın'dan geldi.
Oyunların yıldızı, atletizmde 4 altın madalya kazanan Carl Lewis oldu. Jimnastikte de Romen bayan sporcu Ecaterina Szabo 4 altın ve bir gümüş madalya kazandı.
Los Angeles'taki bütün olumsuzluklara rağmen bir olumlu olay da oyunlara damgasını vurdu. Montreal, 4 yıl önce oyunları, 1 milyar dolarlık bir zararla kapatmıştı. Ancak, Los Angeles organizasyon komitesi, oyunları "ticari bir iş" olarak ele aldı ve 225 milyon dolar kârla kapatmayı başardı. Ekonomik olarak bu "artı değer" bundan sonraki oyunlara aday olacak kentlerin sayısının artmasının en büyük itici gücü oldu.
Oyunlarda ev sahibi ABD 174 madalya ile birinci sırayı alırken onu 59 madalya ile Federal Almanya, 53 madalya ile Romanya, 44 madalya ile Kanada takip etti.
18-1988, 24. Seul Olimpiyat Oyunları:
Bulaşıcı bir hastalık gibi yayılmaya devam eden boykot görüntüleri yine hortladı. Düşman kardeşler Kuzey ve Güney Kore, 40 yıldır kapışıyorlardı. Doğu Bloku ülkeleri ile Güney Kore'nin diplomatik ve ekonomik ilişkileri yoktu. Kuzey Kore, oyunlar programındaki bazı branşların kendi sınırları içinde yapılmasını isteyerek pazarlık masasına oturdu. Bu istekleri reddedilince de Küba, Nikaragua ve Etiyopya ile birlikte oyunları boykot etti.
Ancak artık Batı ve Doğu Bloku ülkelerinin başını çektiği bu boykotların olimpiyat ve olimpizm ruhuna zarar verdiğine ve sona ermesi gerektiğine inanan Uluslararası Milli Olimpiyat Komitesi (IOC) beklenen kararını açıkladı ve boykot olaylarına son noktayı koydu.
Bundan sonra, olimpiyatları boykot eden ülke IOC üyeliğinden çıkarılacak ve bir daha hiçbir olimpiyata çağrılmayacaktı.
Bu çok yerinde olan kararla, boykot olayı Olimpiyat tarihinden silindi ama Seul Olimpiyatları'nda bir başka zararlı olay, 'doping' konusu su yüzüne çıktı.
100 metre birincisi Kanadalı Ben Johnson'un madalyası anabolizan kullandığı gerekçesiyle elinden alındı ama Seul'un tek kirli sporcusu Ben Johnson değildi!
Bulgar halter takımının altın madalyalı iki sporcusunun da dopingli olduğu ortaya çıktı, Bulgarlar halter takımlarını oyunlardan çektiler. Ben Johnson'un antrenörü Charlie Francis ve doktoru Astaphan, Ben Johnson'dan başka antrene ettiği 13 bayan ve erkek sporcunun da sterod kullandığını açıkladı.
Amerikalı antrenörler daha sonra Amerikan takımındaki pek çok sporcunun 1984'te reçeteli STEROİD kullandığını açıkladılar.
Tüm bunlara karşın Seul Olimpiyatları hem teknoloji hem tesis olarak tarihin en büyük olimpiyatı oldu.
Oyunlara 159 ülkeden 2 bin 194 bayan, 6 bin 197 erkek olmak üzere toplam 8 bin 391 sporcu katıldı.
Bu oyunlara Türkiye 6 bayan, 44 erkek toplam 50 sporcu ile katıldı.
Naim Süleymanoğlu halter 60 kiloda altın, Necmi Gençalp serbest güreş 82 kiloda gümüş madalya kazandı. Bu oyunlara damgasını vuran "Cep Herkülü" Naim Süleymanoğlu, 6 Dünya ve 9 Olimpiyat rekoru kırarak, adını "Olimpiyatların unutulmaz isimleri" arasına yazdırdı.
1981 yılında oyunların ev sahipliğini aldığı zaman Güney Kore'de renkli televizyon yoktu.
Yedi yıl içinde dünyanın renkli televizyon üretimini gerçekleştiren on ülke içine giren Güney Kore oyunlardan da 500 milyon dolar kâr ederek çıktı.
19- 9 Kasım 1989’da 2 Almanya’nın kabusu olan Berlin duvarı 41 yıllık aradan sonra ortadan kalktı Doğu ve Batı Almanya 3 Ekim 1990’da birleşerek Almanya Cumhuriyeti oldu
20- 1992, 25. Barselona Yaz Olimpiyatları, hiçbir ülkenin boykot etmediği, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yasaklı konumdan çıkarıldığı, dağılan Sovyetler Birliği'nin bağımsız devletler topluluğu adı altında, 1991'de birleşen Demokratik Almanya ile Federal Almanya'nın da Almanya adı altında katıldığı bir olimpiyat oldu.
Sporcusu olmayan Afganistan, sadece bayrağı ile geçit törenine katılarak alkışlandı.
21- Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Belarusun’da işgale desteği nedeniyle İOC, Covid-19 salgınından sonra düzenlenen ve 2020 yılında yapılması gerekirken 2021 yılında yapılan Tokyo Olimpiyatları’na bu iki ülkenin katılmasını yasakladı.
22- Ağustos 2024 yılında yapılacak olan Paris Olimpiyatları’nda da bu yasak devam edecek, ancak bu iki ülkenin sporcuları tarafsız sporcular olarak oyunlara katılabilecek. Bu sporcular şampiyonluk kazanırlarsa ulusal marşları çalınmayacak, kürsüye çıkarlarsa ulusal bayrakları göndere çekilmeyecek. Bu olayı protesto eden Rusya Eylül 2024’de Moskova ve Yekaterinburg kentlerinde ‘’Dünya dostluk oyunları’’ adı altında alternatif bir yarışma düzenleyeceğini duyurdu.
Her ne kadar İOC, ‘’Boykot fikrinin olimpiyat hareketinin temellerine ve temsil ettiği ilkelere aykırı’’ olduğunu söylese de tarih, boykotların; siyasi amaçlarına ulaşmadığını ve sadece olimpiyatlara katılma hakkı elde eden sporcuların cezalandırılmasına yaradığını gösteriyor.
KAYNAKLAR
1-TMOK'nin 100 yılı (1908-2008) Altuğ İstanbulluoğlu, TMOK Yayınları 2008 İstanbul,
2-Olimpiyatlar, Cüneyt Koryürek, 2003 İstanbul,
3-Atina'dan Atina'ya (1896-1996), Lütfü Can Üstel, Morpa Yayınları, 2005 İstanbul.