Sporda veri ve analiz yöntemleri 2010 yılından itibaren (oyun-oyuncu, rakip takım analizi) özellikle futbol ve basketbolda günlük sportif yaşamın ve antrenörlerin ‘olmazsa olmazları arasında yer almaya başladı.
2025 yılında yaklaşık 1 trilyon cihaz internete bağlanacak ve pek çok meslek tarihe karışıp yapay zekâ bunların yerini alacak. Robotlara insan düşüncesinin mantıksal yapısı aktarılarak bu şekilde robotların bağımsız karar alması ve rasyonel karar vermeleri sağlanacak.
Yarışma analizi ve spor istatistikleri, antrenörün bilgilendirilmesi için bireysel-kolektif takım sporlarında, sporcu veya sporcuların yarış veya oyun içindeki performansının değişik kriterlerle analiz edilmesidir.
Sporda analiz tabanını; ölçek oluşturma, veri toplama, toplanan verilerin analizi ve analiz sonuçlarının değerlendirilmesi olarak özetleyebiliriz.
Yarışma analizi;
1-Bireysel sporcu ya da takım sporunda, oyuncuların verimlilik durumunun incelenmesi (genel verimlilik, sporcunun genel taktiğe uyumu),
2- Sporcu veya sporcuların kondisyon durumu,
3-Ferdi ve takım sporlarında rakip oyuncunun veya oyuncuların genel ve özel olarak teknik, taktik ve kondisyon durumlarının saptanmasını sağlar.
Yarışma analizi; Yarışma veya karşılaşma öncesi, yarışma veya karşılaşma sürecinde, yarışma ve karşılaşma sonrası analizlerini kapsar.
Bu işin önemini ilk keşfeden, geniş bütçeli ve bu işe ayıracak parası olan NBA takımları oldu.
Rakip analizi ve takımın oyuncularının analizleri yardımcı koçların üzerinde iken bir yenilik olarak, İsrailli Fizikçi Miky Tamir ve Mühendis Gal Oz’un geliştirdiği ‘sportVu’ diye bilinen kamera takip sistemi devreye girdi.
2010’lu yıllardan sonra Prozone, Synergi gibi yeni yazılımlar kullanılmaya başlandı. Arsenal’de Arsene Wenger, Prozone yazılımını bir analiz departmanı kurarak uyguladı. Wenger’in eski elemanı Damien Comolli, Tottenham’da analiz departmanını oluşturdu (Comolli daha sonra FB de de sportif direktörlük yapmıştı). Ünlü direktör Pep Guardiola sağ kolu olarak hep yanında tuttuğu Carles Planchart’la birlikte önce Manchester City, sonra 4 sezon Barcelona, sonra da 3 sezon Bayern Münich’te beraber çalıştılar. Arsenal’de Wenger’in bıraktığı gelenek günümüzde de 15 kişilik bir veri ve analiz ekibi tarafından füze takip teknolojisi kullanılarak devam ettiriliyor.
Liverpool’daki veri ve analiz ekibinin başında fizik doktorası sahibi İan Graham var. Bu departman, 100 binden fazla futbolcuyu kapsayan bir veri tabanına sahip.
Yani özet olarak; dünyanın parasını dökerek ünlü sporcu almakla, bir takımın bu analiz ve veri özellikleri olmadan başarıya ulaşması günümüz şartlarında mümkün değil.
Çok merak ediyorum, milyarların havada uçuştuğu futbol, basketbol, voleybol ve hentbolda, Türkiye’de durum ne vaziyette?
Kaç kulübün veri ve analiz departmanı var?
Antrenörler, bu istatistik ve analizlerden ne kadar istifade ediyor ve sonuç alıyorlar?