TÜRKİYE ŞEREF LİSTELERİNDEKİ YERİ:
1958: 1500 m: 4,07,7.ci sıra, 5000 m: 15.49.6, 8.ci sıra, 10000 m: 32.52.4, 10.cu sıra. 1959: 400 m.de, 51.3 ile 8.ci sıra, 800 m: 1.51.6 ile 2.ci sıra, 1500 m: 3.48,6 ile 1.ci sıra, 1963: 800 m.: 1.52.1 ile birinci, 1500 m: 3.52.0 ile birinci, 5000 m: 14.02.2 ile birinci, 1964: 800m; 1.53.6 ile birinci, 500 m: 3.49.2 ile birinci, 5000 m.; 14.2.0 ile birinci 1965: 800 m; 1.52.7 ile birinci.
1500 m.; 3.48.9 ile birinci, 5000 m.; 14.35.4 ile birinci, kros, 10 km: 30.28.6 ile birinci, 1966: 800 m.: 1.56.1 ile 5.ci, 500 m. 3.54.4 ile 1.ci, 5000 m.: 14.17.2 ile 1.ci, 10000 m: 31.19.4 ile 4.cü, 1967: 800 m; 1.53.1 ile 1.ci, 1500 m: 3.50.9 ile 1.ci, 5000 m.: 14.18.2 ile 2.ci, 10 km. kros: 33.09.0 ile 1.ci, 1968: 1500 m.; 3.51.5 ile1.ci, 5000 m.; 14.18..0 ile 1.ci, 10000 m: 30.32.2 ile 3.cü, 10 km. kros; 30.04.6 ile 1.ci, 1969: 1500 m.; 3.53.0 ile 2.ci, 5000 m.: 14.17.8 ile 1.ci,10000 m: 30.12.0 ile 1.ci, 10 km. kros: 31.35.6 ile 1.ci, 1970: 1500 m: 3.54.6, 2.ci, 10 km.kros: 31.37.8 ile 1.ci, 1971:1500 m.:3.50.9 ile ikinci, 5000 m.: 14.19.6 ile birinci..

BALKAN KROS YARIŞMALARINDAKİ DERECELERİ
8.ci Balkan Kros Yarışması; Ayazağa parkuru, İstanbul: Büyükler:29.54.4, birinci, 9.cu Balkan Kros Şampiyonası: Yugoslavya, 30.28.4, 2.ci, 1964, 10.cu Balkan Kros Şampiyonası; Bükreş, 1965, 30.27.6, 1.ci, 1969; Balkan Kros Üsküp: Yugoslavya: 30.28.4, ikinci.
DALKILIÇ’IN TÜRKİYE KROS ŞAMPİYONU OLDUĞU YILLAR: 1963, 27.ci Türkiye kros Şampiyonası; İstanbul, İstinye parkuru. Büyükler, 10000 m:32.52.8. 1964: 28.ci İstanbul, Ayazağa parkuru: 30.00.4, 1965, 29.cu Türkiye Kros Birinciliği: 30.28.6, 1966; 30.cu Türkiye Kros Şampiyonası; Konya; Hara yarış parkuru, 1967; Türkiye kros Şam, Bolu Karaçayır parkuru, 33.09.0, 1968; İstanbul, Ayazağa parkuru; 30.04.6, 1969; Ankara hipodrom; 31.37.8, 1970: Ankara. Muharrem Dalkılıç 1971’de atletizmi bıraktı.
Atletizm antrenörü olarak spora hizmet etmeye devam etti. 1993-96 yılları arasında Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanlığı yaptı. Evli ve çocuk babası. Atletizme olan katkıları nedeniyle, Ankara Çankaya Belediyesi, Çayyolu Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi’ndeki park ve koşu yoluna “Muharrem Dalkılıç Parkı” adını verdi. Sevgili Muharrem Ağabey, Covid-19 pandemisi nedeniyle 19 gün hastane tedavisi geçirdi, şifa ile taburcu oldu.
Haziran 2021’de protez takılan sol dizinde mantar görülmesi nedeniyle hastanede yatırılarak kontrol altına alındı. 38 günlük bir tedavi sonrası taburcu edildi. Sevgili Muharrem Ağabey, geçmiş olsun dileği ile mutlu günler diliyorum.

KAYNAKLAR: 1-Naili MORAN “Bizde atletizm ve gelişmesi”. MEB Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yayınları, İstanbul, 1949. 2-Neriman Tekil “Atletin sesi Dergisi”, sayı:3, Ekim 1962, sayı:13, Ağustos 1963, sayı: 9 Nisan 1963, 3-Yücel Seçkiner “Atletizmi yaşatanlar” Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yayınları, Ankara, 1972. 4- Hıncal Uluç, Muharrem Dalkılıç kim? Bilen var mı? " Sabah Gazetesi , 29 Haziran 2021 nüshası"
Sanırım pek yok.. Neden!. Ya ulusça hafızamız çok zayıf.. Ya da.. Biz "vefa" nedir unuttuk.. Ya da..
Muharrem Dalkılıç, bu ülkenin yetiştirdiği en büyük atletlerden biri.. Benim gazeteciliğe başladığım yıllarda, o da atletizme başladı.. Gene zamanın efsaneleri Cahit'ler, Ekrem'ler, Osman'larla ayni mesafeleri koşardı.. 800, 1500, gerekirse 5 bin, kros..
O zaman atletizm, spor sayfalarının manşetlerini süslerdi.. Namık Ağabey, Milliyet'te gerçek spor müdürüydü. İnönü Stadı'nda (Şimdi Vodafone Arena diyorlar) Uluslararası Binicilik Yarışmaları yapılmış, Milliyet manşetten, tam sayfa vermişti, üç gün öylesi.. Ve tribünlerde 30 bin kişi vardı, Binicilik izleyen..Muharrem ölesiye koşardı. Ciğerleri parçalansa, çizgiye kadar ölesiye.. Hele üzerinde "ay yıldızlı forma" varsa.. Bir Balkan Şampiyonası'nda ipi göğüslerken düşmüştü de, sedye koşturmuşlardı. Oradaydım. Gözlerimle gördüm. Forma aşkı bu işte.. Sportmenlik de bu..
Balkan Atletizm Şampiyonası gene İnönü Stadı'nda yapılmıştı.
Ben Ankara'dan özel gelmiştim. Basın tribünü de tıklım tıklımdı, stat tribünleri de..
Ok atıcısı Yücel Cavkaytar, "Yılın Sporcusu" seçildi, Milliyet okurları tarafından.
Neden?.
Yazılıyordu çünkü..
"Millet sevmez, izlemez" değil..
Kimse iftira etmesin millete. Yazarsan, duyurursan öyle bir gelir ki.. Geldi de.. Ne zaman spor müdürleri Fener, Galatasaray ve Beşiktaş'a teslim oldular, bu hale geldik işte..
Manşette sordum.
Cevabı da verdim işte..
Bu ülke Muharrem Dalkılıç'ı hatırlamıyorsa, hâlâ ve hâlâ utanmadan, sıkılmadan Belhanda haberlerini, belki de adamın menecerinin kimbilir nasıl etkisiyle, her gazeteye durmadan koyan ve onu Burak Elmas Galatasaray'ına da kakalamak isteyen spor sayfalarının bir tekinde "Muharrem Dalkılıç" adı çıkmadı.. Üstelik Faruk Çekirge, Hürriyet'teki köşesinde "Efsane Atlete Vefa" başlığı ve resmi ile haberi duyurduğu ve tüm spor müdürlerini uyardığı halde, hiçbirinin kılı kıpırdamadı..
Ben haberi Fatih'in köşesinde okudum.
Muharrem Kovid olmuş, ağır geçirmiş, uzun süre yoğun bakımda kalmıştı.
Çıktıktan sonra bitmedi, ne yazık ki.. Bu defa, hele milli formayı giydiği yıllarda ölesiye zorladığı dizi sakatlanmış ve platin takılarak ayağa kaldırılmıştı ya.. İşte o ameliyatlı ve platin takviyeli dizde, Kovid'in ender yan etkilerinden bir mantar üremişti.
Muharrem'i yakından izleyen iki eski atlet dostu vardı. Necdet Ayaz ve Dr. İlker Çetin.. İlker onu hemen güvenilir bir öğrencisinin bulunduğu Ufuk Hastanesi'ne kaldırdı.
Derhal ameliyat edilerek enfeksiyon alındı.
Yayılması önlendi ve Muharrem'in hayatı kurtuldu. Ama tedavi devam edecek. En az 45 gün, o yaraya günlük maliyeti 5 bin lira olan bir ilaçla müdahale edilip mantarın kökü kazınacak. Ondan sonra, artık işe yaramaz hale gelen eski platin çivi alınıp, yerine yenisi takılacak.
Bunları Necdet'ten telefonunu alıp aradığım Muharrem'den öğrendim. Tam 60 senelik dostum, üstelik Gaziantepli hemşerimle birkaç defa konuştum. Nasıl mutlu oldu aradığım için.. Çünkü etrafında yüzlerce kişinin dolaşmasına, her gün bin kişi tarafından aranmaya alışmış birinin mantarla mücadelesi tamam da, böylesine "unutulmuşluk"a dayanması zor.
Milli atlet.. Milli Takım kaptanı.. Defalarca Balkan Şampiyonu.. Balkan Kros Şampiyonu.. Balkanİskandinav Karmaları Geleneksel Yarışmaları Şampiyonu.. Sayısız Atatürk Koşusu galibi..
Atletizm Federasyonu Başkanı adamı unuttuk işte.. Neleri unutmadık ki, Belhanda paçavrasının palavra haberlerini, hatta yorumlarını yazabilmek için, bu ülkede..
Pazar akşamı gene aradım Muharrem'i..
"Sabah'tan Fatma diye bir kız geldi" dedi. O da Fatih'ten almış olmalı haberi.
Dün sabah ilk spor sayfasına davrandım..
Üç tam sayfa spor(!) var. Ama Muharrem haberi yok.. Sonra.. Sonra Kovid haberleri yapan sayfanın en dibinde minnacık bir haber yapmışlar. Hastalığı Kovid ve Kovid devamı olduğu için o da.. Kovid faslından minnacık haber olabilmiş Koca Muharrem!.
Hastaneye kadar giden, Muharrem'in yatakta resmini de çeken muhabir onunla konuşmaz, iki satır "Okunan" bir haber yazmaz mı?.
Yazmıştır Fatma kardeş mutlak..
Ama birinci sayfanın göbeğine "Kaçak plaja tam kadrolu açılış" haberine neredeyse dörtte bir sayfa gömenler, Muharrem Dalkılıç'ın asıl o sayfada tepeden gösterilmesine ve spor servisi uyarılarak Fatma Göksu röportajının geniş yayınlanmasına gerek görmemişler nedense. Sporun zaten umurunda değil, Muharrem.. Bu ülkeye, milli formaya, ay yıldıza dünya çapında itibar sağlayan ünlüler.. Menecerinin getirip her gazeteye teslim ettiği Belhanda haberlerini yazıp Galatasaray camiasını karıştırmak dururken..
İşe de yarıyor ha çabaları... Bir haftadır her gün "Belhanda dönüyor" haberi var, birinde.. Ne Fatih Terim'den tık var.. Ne de Burak Elmas'tan "Belhanda ile ilgili değiliz" açıklaması. İkisi de sfenks..
Sezonun ve Burak/Fatih ekibinin ilk maçına Galatasaray'ın Feghouli kaptanlığında çıkması şifreli bir işaret değildir, umarım..
Geçmiş olsun Muharrem.. Ne mutlu sana ki Necdet Ayaz ve İlker Çetin gibi unutmayanların varmış..
Geçmişler olsun hemşerim..
Teşekkürler Fatih Çekirge dostum.
Sayende haberdar olduk.
..Ve Türk Spor(!) Basını..
Yazıklar olsun size!.. (Yahu Belhanda ne oldu, yarın onu yazsanıza.. Ama siz yazın, menecer yazdırmasın!.) Bugün o kadar konu varken, köşemin en büyük kısmını Muharrem'e ayırdım. Siz spor müdürleri, size ders vermek için değil..
Muharrem bu sayfanın hatta tamamını hak ettiğinden..