Türkiye’de yurtiçi ve dışından birçok takım yaz kampları için Erzurum Palandöken ve Kayseri Erciyes’teki tesisleri kullanırken biz hala burnumuzun dibindeki Uludağ’ı, kış aylarında sömestr tatili ve kayak sporu dışında spor yapılacak bir merkez haline getirmeyi beceremedik. 1850 m. yükseklikte kurulmuş Erciyes Sportif Kamp Merkezi’nde, 8 çim futbol sahası, salonlar, yüzme havuzu ve otelcilik hizmeti veren kuruluşlar bulunuyor. Erciyes’te halen Kayserispor, Vanspor, Kahramanmaraş İstiklal Spor, KKTC’den Cihangir, Dumlupınar Aslanköy takımları ile Suudi Arabistan’dan Alula 17 yaş altı futbol takımı kamp yapmakta.
Burnumuzun dibindeki Uludağ’da sportif çalışma alanları olmadığından Bursaspor’da yaz sezon öncesi çalışmaları için Erzurum Palandöken yollarında... Halen Erzurum Palandöken’deki Kamp merkezinde Alanyaspor, Hatayspor, Gaziantep Futbol takımları da sezon hazırlıklarına devam ediyor. Parasal açıdan güçlü 3 büyüklerden FB Portekiz’de, BJK Avusturya’da kampta. GS da Avusturya’ya kamp yapmak için yola çıktı.
Yaz aylarında her türlü spor için ideal bir kamp merkezi olan Uludağ ise hafta sonları et mangal için kullanılıyor. Bu yazıyı hazırlarken hafızam beni 47 yıl öncesi 1978’e götürdü. Sevgili Ahmet Ayık’ın Güreş Federasyonu Başkanı sevgili TOFAŞ SAS Kulübü Başkanı ve Güreş Federasyonu Başkan Yardımcısı Yalçın İpbüken’in başkan olduğu dönemde ağustos ayında Mexico City’de 18-27 Ağustos 1978 tarihlerinde yapılacak Dünya Serbest ve Greko-romen Güreş Şampiyonası’na katılacak milli takımlarımızın şampiyonaya hazırlanması için 18 Temmuz-17 Ağustos tarihlerinde ABD’de önce 12 gün Squaw Valley’e (1900 m. yükseklikte, 1960, 8.ci Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan en küçük tatil beldesidir), sonra da 17 gün Colorado eyaletinin El Paso ilçesindeki Colorado Springs’e (1839 m. yükseklikte) uçtuk.
Kafilede, kafile başkanı olarak Fransızca bilen (!!!) Adil Onmuş, Kafile Doktoru olarak ben, Antrenörler, rahmetli Muharrem Atik (Doğum: 1938-vefat:2007 Bursa), rahmetli Hasan Gemici (Doğum: 1927-vefat: 2001), Necdet Uçar (Doğum: 1933, halen 92 yaşında), gazeteci olarak Tercüman’dan rahmetli Ali Gümüş (Doğum: 1940-Vefat: 2015, İstanbul), Milliyet’ten Rahmetli İlker Ateş, (Doğum: 1945-Vefat: 2009, İstanbul), ilk kamp yeri Squaw Valley, 1960 Kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış halen Olimpiyat Vadisi adıyla anılan bir kamp merkezi ama nasıl bir kamp merkezi… Senenin 3 ayı değil, 12 ayı insanları tesisleri ile çeken bir sportif merkez.
At çiftlikleri, açık ve kapalı yüzme havuzları, salon sporları için 5adet salonu, beginner (yeni başlayan) medium (orta bilenler ve Professional (iyi bilenler) kayak sporcuları için ayrı pistler (bu ayırım özellikle çarpışma sonucu sakatlanmaları önlemek bakımından çok önemli) kondüsyon ve ağırlık çalışma salonları buzpateni salonu, buz hokeyi salonu, yamaç paraşütü alanları, yiyecek, içecek ve yerel yemek satan işyerleri ile senenin 12 ayı kapanmadan, hizmetin devamlılığı sağlanmış.
Hem sportif hem rekreasyon alanlarının bulunduğu bir mekan. (8.ci Kış Olimpiyatları 18-28 Şubat 1960 tarihlerinde Squaw Valley’de yapıldı. Katılan ülke sayısı: 30, katılan sporcu sayısı: 521 erkek+144 kadın: toplam 665 sporcu.
Yarışmalar 4 spor dalında yapıldı: Biatlon, buz hokeyi, buz pateni, kayak.
Türkiye bu olimpiyata 2 sporcu ile katıldı: Muzaffer Demirhan: Alp disiplini (slalom inişte diskalifiye, büyük slalomda 74 kayakçı arasında 60.cı oldu), Zeki Şamiloğlu: Alp disiplini: slalom: inişte; 63 kayakçı arasında 2.42.4 ile 58.ci oldu. Büyük slalomda 64 kayakçı arasında 3.34.7 ile 39.cu oldu.)
Kamplardan sonra 18 Ağustos’ta Dünya Güreş Şampiyonası’nın yapılacağı Mexico City’e geçtik. Serbest ve greko-romende tek madalyamızı serbest 90 kg’da İsmail Temiz 3.cü olarak aldı: 1-Uwe Neupert (Doğu Almanya), 2-Anatoly Prokopchuk (Sovyetler Birliği), 3-İsmail Temiz (Türkiye). Türkiye’nin çalkantılı dönemi 1970 darbesi sonrası Kenan Evren döneminde güreş yenilen yapılanma çalışmalarına rağmen gerileme dönemine girdi.
1975-80 yılları arasındaki 5 yılda 9 federasyon başkanı değişti: Fazlı Arınç: 1974-75, Alp Karabiber: 1975-76, Haydar Özöğretmen: 1976-77, Zeki Avralıoğlu: 1977-78, Niyazi Civelek: 1978-78, Ahmet ayık: 17.3.1978-25.9.1978, Zeki Avralıoğlu: 1978-79, Vehbi Emre: 1979-1979 (vefat), Osman Ataç: 1979-79.
Güreş Federasyonunda 1993 yılından itibaren atama ile değil seçimle başkanlık dönemi başladı. Seçimle gelen ilk başkan İsmail Demirci 1994-96 yılları arasında 3 yıl, Ahmet Ayık ise 1997-2000 yılları arasında 4 yıl süre ile tekrar başkanlık yaptı. Biz yine gelelim Uludağ’a. 62 yıl süre ile Milli Park statüsünde bulunan Uludağ, bir süre önce alan Başkanlığı yasası ile milli park alanı olmaktan çıkarılıp ranta açıldı.
Şu anda hangi Bakanlık veya kurumun bünyesinde olduğu bilinmiyor. Rahmetli Engin Aksöz’ün deyimi ile “Uludağ iki bilinmeyenli bir denklem halinde duruyor. Alan başkanlığı yasalaştığına göre burası ile ilgili her türlü tasarruf Tarım ve Orman Bakanlığı’nda olmalı."
Ne bileyim, acaba Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Bursa sınırları içinde olan Uludağ üzerinde bir yetkisi var mı? Uludağ üzerinde bir yaptırım ve proje üretme hakkına sahip mi? Bilen birisi varsa beni aydınlatsın. Gözlerimi kapatıyorum ve hayal ediyorum. 1979 yılında Squaw Valley’i gördükten sonra yazdığım yazılarda dile getirdiğim Uludağ hayali 46 yıldır gerçekleşmedi. Acaba bundan sonra Gençlik Spor Bakanlığı ve Beden Terbiyesinin başındaki bürokratlar özellikle Güreş Federasyonu Başkanlığı yapmış, güreşin içinden gelmiş 2023 yılından beri Gençlik ve Spor Bakanı olan Sayın Bakan Osman Aşkın Bak bu konuda ne düşünüyor? Ben yine gözlerimi kapatıp rüyama dönüyorum. Tüm sportif tesisleri yapılmış, Türk sporunun kullanıma açılmış bir Uludağ… Sadece 3 ay kış ve sömestr aylarında açık durup 9 ay mangal alanı olmaktan kurtarılmış bir Uludağ… Tüm sportif takımlarımızın, yurtdışından gelen yabancı takımlarla beraber sezon öncesi ve kondüsyon çalışmaları Uludağ’ı bir spor cenneti haline getirmesi. Uludağ bir Bormio olmayı, bir Squaw Valley olmayı, bir Fuchsbachtal olmayı hakediyor. 3 büyükler (GS, FB, BJK) yurt dışına gitme yerine Uludağ’da çalışmalı. Bursaspor sezon öncesi hazırlık çalışmalarını Erzurum’un Palandöken’inde değil, Uludağ’da yapmalı. Bunu gerçekleştirmek çok mu zor? Doğa harikası Uludağ bunu çoktan haketti de, ben 46 yıldır düşündüğüm bu rüyanın gerçekleştiğini görebilir miyim? Ömrüm yeter mi bilemiyorum.
KAYNAK: 1-Engin Aksöz Uludağ bir Bormio, Fuchsbachtal olabilecekken bir Palandöken bile olamadı. Bursa’da bugün portalinde yazdığı köşe yazısı. 2 Temmuz 2025.