Wimbledon Tenis Turnuvası’nda ilk defa bir İtalyan şampiyon

Dünyada teniste 4 Büyük ‘Grand Slam’ Turnuvası var: Avustralya, Fransa Roland Garros, ABD ve Londra Wimbledon açık tenis turnuvaları. Şüphesiz ki bunlardan Wimbledon en eski ve en prestijli olanı, (başlama tarihi: 1877), ABD Açık tenis 1881’de Roland Garros 1891’de başladı (büyük kort 1925’te kullanıma açıldı ), Avustralya açık tenis 1905’te başladı. Ancak 4 turnuvanın da ‘resmi şampiyona’ olarak adlandırılması ancak 1923 yılında gerçekleşmiştir.

Avustralya açık tenis sert zeminli kortlarda ve her yıl ocak ayında, Roland Garros toprak zeminli kortlarda ve mayıs-haziran başında Wimbledon ise çim zeminli kortlarda ve haziran sonu-temmuz başında, ABD açık tenis ise sert zeminli kortlarda ve ağustos sonu-eylül başında yapılır. ‘Grand slam’ tabiri bir takvim yılında bir disiplinde 4 şampiyonayı da kazanan tenisçiler için kullanır.

En prestijli turnuva kabul edilen Wimbledon’da tüm maçlar çim zeminde oynanır ve tüm oyuncular beyaz spor kıyafeti giymek zorundadır. Wimbledon’da tek kadın ve erkeklerde şampiyon olan tenisçilere 3 milyon sterlin para ödülü verilir. Bu yılki turnuvada tek erkeklerde, doping nedeniyle 3 aylık sahadan uzaklaştırma cezası almasına rağmen 23 yaşındaki İtalyan raket Jennik Sinner finalde, son iki yılın Wimbledon şampiyonu Nadal’ın veliahtı olarak gösterilen İspanyol Carlos Alcaras’ı (22 yaş), 3 saat 5 dakikalık bir mücadele sonunda 4-6, 6-4, 6-4, 6-4’lük setlerle yenerek şampiyonluğa ulaştı.

Bu sonuçla, bir İtalyan tenisçi, Wimbledon’da ilk defa şampiyon oldu. (Bu güne kadar erkeklerde, Wimbledon şampiyonluğunu en çok kazanan tenisçi 2022’de tenisi bırakan, 8 şampiyonlukla Roger Federer’dir.

Onu 7 ‘şer şampiyonlukla Sırp Novac Djokovic ve Amerikalı Pete Sampras izlemektedir. Bayanlarda ise Çek asıllı Amerikalı tenisçi Martina Navratilova, 9 şampiyonlukla birinci sırada yer almaktadır.)

WİMBLEDON’DA TÜRKLER:

23 yaşındaki milli para tenisçi Ahmet Kaplan, Wimbledon Tenis Tunuvası’nda tekerlekli sandalye quad kategorisinde çeyrek finalde İngiliz Andy Lapthorne’u, 6-2, 1-6 ve 6-2’lik setlerle geçerek yükseldiği yarı finalde, dünyanın bir numarası Hollandalı Niels Vink’e, 6-1, 6-0’lık setlerle yenilerek turnuvaya veda etti. Bayan tenisçimiz, 23 yaşındaki Zeynep Sönmez, bir Türk tenisçinin grand slam ana tablosunda ulaştığı en üst yer olan 3. tura, Çinli rakibini yenerek ulaştı ve tarihe geçti.

Zeynep, 3. turda dünyanın 7 numarası Rus Ekaterina Alexandrova’ya 6-3, 7-6’lık setlerle 2-0 yenilerek turnuvaya veda etti. Sönmez, Dünya Kadınlar Tenis Birliği (WTA) dünya sıralamasında 88. sırada yer alıyor. Son zamanlarda teniste Türkiye’nin yüz akı olan Zeynep Sönmez, Kasım 2024’te, Meksika’da düzenlenen Merida Açık Tenis Turnuvası’nı kazanarak kariyerinin ilk, Türkiye’nin WTA tek Kadınlar Kupasını kazandı. Ocak 2025’te katıldığı Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda elemelerde veda eden Sönmez, Mayıs 2025’te Fransa Roland-Garros açık tenis turnuvasında, 1. turda Ukraynalı Elina Svitolina’ya 1-6 yenilerek elenmişti.

TENİSTEN ÇARPICI HABERLER:

Erkek tenisi 2003’lü yıllardan 2023’e kadar geçen 20 yıl içinde ‘altın dönemini’ yaşadı. Gelmiş geçmiş en iyi üç oyuncunun denk geldiği bu zaman diliminde 2003 yılında Wimbledon şampiyonluğu ile sahneye çıkan Roger Federer, 19 yaşında iken Roland Garros’u kazanarak sahnede yerini alan Rafael Nadal, ardından Avustralya açık tenisi kazanarak “ben de varım” deyip sahnede yer alan Novak Djokovic üçlüsünden ilk olarak Eylül 2022’de tenis yaşamında 20 grand slam kupası kaldıran Federer 41 yaşında, (Doğum: 1981) sahneden ayrıldı.

Arkasından kariyerinde 22 grand slam kazanan 38 yaşındaki İspanyolların efsane tenisçisi Rafael Nadal, Ekim 2024’te, tenisi yılsonunda bırakacağını açıkladı. Tek erkeklerde Sırp raket Novak Djokoviç’ten sonra son yılların en başarılı isimlerinden olan ve ‘Toprak pistlerin kralı’ olarak anılan Nadal (doğum: 1986), Fransa Roland Garros turnuvalarında 14 defa birinci oldu.

Roland Garros’ta oynadığı 116 maçın 112’sini kazandı. Nadal, 2008 Wimbledon’da, Federer’i, 5 saat süren ve tenis tarihinin en iyi maçlarından sayılan 5 setlik bir final maçının sonunda şampiyonluk kupasını kaldırıyordu. Nadal son büyük zaferini, 5 Haziran 2022’de 36. yaş gününü kutladıktan 2 gün sonra Roland Garros turnuvasının final maçında Norveçli Caspar Ruud’u 6-3, 6-3 ve 6-0’lık setlerle yenerek kazanmıştı.

Nadal, bu zaferi ile 20’şer kez Grand Slam kazanan Roger Federer ve Novak Djokovic’i geride bırakıp, Dünya Erkek Tenisi’nde 22’ye ulaşarak en çok grand slam kazanan tenisçi olma unvanını elde etmiş oldu.

Efsane Nadal, “Bence başarılı olduğumu düşündüğüm kariyerimi ve tenis yaşamımı noktalama zamanı geldi. Benim için alınması zor bir karar oldu. Ancak hayatta her şeyin bir başı ve sonu var” diyerek kortlara veda etti. Ama doğa, yaşamda boşluk bırakmaz. Spor ve sinema, yaşamda birer ‘insan öğütme makinası’dır. Her ikisi de tribünler ve perde için yeni ilahlar ve ilaheler ister.

Tenis tarihi de, Evert-Navratilova, Borg-McEnroe ve Agassi-Sampras gibi büyük isimleri de yaşadı ama onlar da yerlerini başka ilah ve ilahelere bırakarak sahneden çekildiler. Şimdi bu boşluğu Federer kadar atak oynayabilen, Nadal kadar iyi defans yapabilen Djokovic kadar iyi hareket eden İspanyol Carlos Alcaraz (Doğum: 2003, 22yaşında) ve İtalyan Jennik Sinner (Doğum: 2001, 24 yaşında, Yunanlı Stefanos Tsitsipas (Doğum: 1998, 27 yaşında) gibi ‘hepsi benzer becerilere sahip’ az hata yapanın maçı kazandığı yeni prototipler, sahnedeki boşluğu doldurmaya başladılar. Ama Federer ve Nadal’dan sonra ‘mental, teknik, taktik ve fiziksel’ dayanıklılık yönleriyle bu boşluğu doldurabilecekler mi? Bunu zaman gösterecek, bekleyelim ve görelim…