Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) son verilere göre insanlık yaş dilimlerini yeniledi.
0-17 yaş: ergenlik,
18-65 yaş: gençlik,
66-79 yaş: orta yaş,
80-99 yaş: yaşlılık,
99-100 ve üzeri: uzun ömürlü
***
Bu yeni sınıflama ile orta yaş grubuna girdiğime pek bir sevindim ama yine de aşağıdaki satırları sizinle paylaşmak istedim, yaşlılık bu kadar ince ve nazik ama tam gerçekçi biçimde herhalde başka türlü tarif edilemez:
YAŞLANMA BU KADAR MI GÜZEL ANLATILIR
Sanıyorum merdiven yapımlarında giderek daha sert malzeme kullanılıyor; eskisine göre hem basamakları çoğalttılar hem boylarını yükselttiler.
Her şeyden öte ikişer ikişer çıkılmaz oldu, tek tek çıkmak zorunda kalıyor insan.
Bir de yazıları küçülttüler her ne hikmetse.
Burnumu gazeteye dayamak zorunda kalıyorum iki satır okumak için.
Geçen gün avucumdaki bozuklukların üzerinde kaç kuruş yazdığını görmek için telefon kulübesinin dışına çıktım.
Hani gözlük kullanmayayım, yanımdakine okutayım gazeteyi diyorum ama insanlar o kadar alçak sesle konuşuyorlar ki okuduklarında da tam anlayamıyorum ne okuduklarını.
***
Her yer eskisinden daha uzak sanki.
Evden durağa olan mesafe iki katına çıktı neredeyse.
Önceleri hiç fark etmediğim bir de yokuş varmış
evle durak arasında.
Vapurlar da vaktinden önce kalkar oldu şimdilerde.
Hani koşmanın da anlamı yok nasıl olsa benden önce
halat alıyorlar.
Kumaşlar da eski kumaş değil.
Kısa sürede dar geliyor ne giysem.
Ayakkabı bağları da kısaldı mı ne giderek erişilmez oldular.
Hava bile tuhaflaştı.
Kışlar daha soğuk
Yazlar daha sıcak.
Tatil beldeleri bu kadar uzak ve zahmetli olmasa yolculuk da yapacağım.
**
Kar bile ağırlaştı eskisi gibi kolay küreyemiyorsun.
Kapı pencere çerçeve imalatında da değişiklik yaptılar sanıyorum, daha sert cereyan yapıyor karşılıklı açtığında.
İnsanlar da sanki ben onların yaşındayken göründüğümden çok daha genç gibiler.
Eski okul arkadaşlarımla üniversitede bir buluşma günü ayarladık, hayretler içinde kaldım bebek yaşta öğrencileri görünce.
Ama itiraf etmeliyim ki bizim zamanımızdan
Çok daha terbiyeli yetiştiriliyorlar; bir kaçı bana “beyefendi” diye hitap etti; hatta aralarından biri caddede karşıdan karşıya geçmeme yardımcı oldu.
**
Fakat buna mukabil hayret ediyorum yaşıtlarım benden çok daha yaşlılar.
Aynı akşam üniversitenin barında bir sınıf arkadaşıma rastladım.
Nasıl bir değişim geçirmişse artık beni tanıyamadı bile...
Philippe Noiret (1930-2006)