Hava Durumu

AB’nin İsrail’e muhtemel yaptırım kararı ve ortaklık anlaşması

Yazının Giriş Tarihi: 18.07.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.07.2025 00:05

Son dönemde Avrupa Birliği (AB) içerisinde sürekli gündeme gelen konu İsrail ile olan “Ortaklık Anlaşması” çerçevesinin gözden geçirilmesi ve muhtemel yaptırımlar oldu. Özellikle İsrail’in Gazze’de uyguladığı şiddet, ayrıca bölgede düzen bozucu askerî hamleleri Avrupa Birliği’nin radarına takılmış durumda. Avrupa Birliği’nin en caydırıcı yöntemlerinden olan yaptırım kararlarını İsrail üzerinde uygulama adına görüşmeler ise devam ediyor diyebilirim.

Bu ilişkileri tam anlamak adına Avrupa Birliği ve İsrail arasındaki ilişkilerine en iyi şekilde bakmak gereklidir. AB ve İsrail arasındaki ilişkilerin derin ve çok katmanlı olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle bahse konu edilen ve gözden geçirilmesi planlanan Ortaklık Anlaşması’nın temeli ise 1995 tarihinde atılmıştır. Bu ortaklık anlaşmasının detayları aslına bakarsak iki taraf arasında siyasi diyalog geliştirmek, ticari açıdan serbest ticaret bölgesi kurmak, bu yolla ekonomik iş birliğini arttırmak; genel çerçevede ise iş birliklerini teşvik emek üzerine kuruludur. Anlaşmanın kapsadığı alanlar ticaretin iki taraf arasında serbestleştirilmesi, gümrük tarifelerinin kaldırılması, tarım üzerinde düzenlemeler ve yatırımların daha fazla teşvik edilmesi gibi önemli hususları oluşturmaktadır. Diğer bir yandan ise AB, İsrail’in en büyük ticaret ortaklarından biridir. Ayrıca AB’nin en çok AR-GE fonu alan ortak ülkelerinden biri de İsrail’dir. Bu noktada İsrail’e mali ve siyasi destek sağlanmaktadır diyebiliriz.

Avrupa Birliği ile İsrail arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın 2. maddesi bu noktada ticari boyutlardan ayrılmaktadır. Bu maddede “insan haklarına ve demokratik ilkelere saygı” bu anlaşmanın en temel unsurlarından biri olduğunu vurgulamıştır. İşte tam olarak temelde bu madde, İsrail’in daha da artan saldırganlığını Avrupa Birliği çerçevesinde ekonomik olarak durdurabilmek üzerine kuruludur.

Bu noktada Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Avrupa Birliği’nin İsrail ile ortaklık anlaşmasını derhal sonlandırmasını talep etmiş ve İsrail’in insan hakları ihlalini gerçekleştirdiğini tartışılmasının bile manasız olduğunu söylemiştir. Bu doğru bir söylem; zira Uluslararası Adalet Divanı ve çok sayıda Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu İsrail’in insan haklarını ihlal ettiği noktasında net açıklamalarda bulunmuşlardır. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İsrail’in Gazze’de insan haklarını ihlal ettiğini ve Filistin halkını zorla göç ettirmeye çalıştığını belirtmiştir.

Son dönemde Avrupa Birliği’nin İsrail ile olan ticaretinin daha fazla artması ise bu noktada en çok konuşulan konulardan biri; zira Albanese, bu noktada şu açıklamayı net olarak söylemiştir: "İşgal, apartheid ve soykırımla ayrılmaz şekilde bağlantılı bir ekonomiyle ticareti sürdürmek suç ortaklığıdır. Uluslararası hukuk düzeninin çöküşünü onaylamak anlamına gelir."

Özellikle BM çerçevesinde birçok kurum İsrail’in Gazze’de insan haklarını ihlal ettiğini net biçimde belirtmiştir. Avrupa Birliği, bu çerçevede İsrail’e karşı muhtemel yaptırımları görüşmek adına Brüksel’de toplandı. 20 Mayıs tarihinde Hollanda’nın teklifi üzerine zaten ortaklık anlaşmasının yukarıda da belirttiğim gibi “insan haklarına ve uluslararası hukuka uyma" şartı sebebiyle inceleme başlamıştı. Bu toplantıda çıkacak karar İsrail aleyhine olacak fakat muhtemel yaptırımlar ne olacak, asıl konuyu bu oluşturmaktadır.

İspanya, İrlanda ve Slovenya Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınmasını isterken diğer yandan Almanya, Avusturya, Çekya ve Macaristan bu tutuma çok sıcak değiller.

Avrupa Birliği, bu toplantıda İsrail’e karşı ortaklık anlaşmasını askıya almayacaktır; zira büyük bir ticaret ortağını kaybetmek istemeyecektir. Fakat belirli alanlarda anlaşma içeriğinin değiştirilmesi ve belirli mali kaynaklarda kesintiler söz konusu olabilir. Ayrıca Avrupa Birliği, Gazze’ye yardımların ulaşması Ürdün ve Mısır yardım yollarının yeniden açılması yardım çalışanlarının korunması yakı teslimatının başlatılması gibi konularda İsrail üzerinde baskı kurmaya çalışacaktır. Fakat İsrail’e daha önce de bu noktada belirli uyarılar yapılmış olsa da bunlar havada kalmış ve son dönemde yukarıda da bahsettiğim gibi İsrail ile olan ticaretin boyutları daha fazla artmıştır. Bu AB’nin Rusya’ya insan hakları çerçevesinde uyguladığı yaptırımlar ile İsrail’e karşı koyulan tepki arasındaki temel farkları bize göstererek, AB’nin insan haklarını çıkar temelli yorumladığını düşündürmektedir.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.