Hava Durumu

Avrupa Birliği ve ekonomik yaptırım karmaşası

Yazının Giriş Tarihi: 29.08.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.08.2025 00:05

Avrupa Birliği (AB), özellikle 24 Şubat 2022 tarihinde, yani Rusya’nın Ukrayna’ya karşı işgal hamlesi öncesi ve sonrasında ekonomik yaptırımlarını uygulamaya almıştı. Bugüne kadar geçen süre zarfında yaptırımlar 18 yaptırım paketi olarak ayrılmış ve bu paketlerin açılmasındaki amaç, Rusya’nın askerî gücüne zarar vererek savaşı sonlandırmasını sağlamayı amaçlamıştı. Fakat beklenilen süreç gelişmedi. 19. yaptırım paketiyse görüşülen konular arasında ve gelecek ay bu yaptırım paketinin açıklanması söz konusu olacak. Fakat bu konuda Avrupa Birliği artık oldukça kısıtlanmış vaziyette diyebiliriz.

Avrupa Birliği, 18. yaptırım paketinde özellikle Rusya’nın yaptırımları aşmaya çalıştığı noktayı, yani Rusya’nın yasa dışı şekilde taşıdığı petrol filolarını yaptırım paketleri içerine dahil etti ve bu gemilerin Avrupa limanlarında durması yasaklandı. Özellikle Baltık Denizi bölgesinde arama faaliyetleri kararı da alınmıştı. Bankacılık, enerji ve askerî-endüstriyel sektörlerinin tamamen hedef alındığı bu yaptırım paketiyle yaptırımlar genişletilmişti. İlaveten, petrol tavan fiyatı 50 doların aşağısına çekilmişti. Bunun, Rus petrolünün Avrupa’da etkisi azaltan en önemli yaptırımlardan biri olduğu söylenebilir. Avrupa Birliği, bu yaptırım paketini Rusya’ya karşı en güçlü yaptırım paketi olarak sunmuştu. Fakat yaptırımlar beklenilen etkiyi gösteriyor mu, bu bir muamma.

19. yaptırım paketinden beklenilen, gölge filolara daha fazla baskı yapılması, Rus petrolünün yasa dışı şekilde satışının engellenmesi ve tabii ki bu petrolü kullanan şirketler hedef alınmaya devam edilmesidir. İlaveten, Rusya’yla iş yapan şirket ve kurumlara ve ülkelere yönelik yaptırımların gelişimi oldukça önemli bir konu olabilir. Avrupa Birliği yaptırımlar konusunda alanı genişletecek tüm kuralları kullanmış vaziyette. Yaptırım paketleri genel anlamda Rusya’nın yaptırımlardan kaçmak için kullandığı alanları bulmak ve bunları genişletmek üzerine kurulu olarak devam ediyor. Avrupa Birliği’nde yaptırımların etkisinin artması beklentisi ABD’ye bağlanmış durumda diyebilirim. Burada en önemli nokta, Hindistan’a karşı uygulanmaya başlanan gümrük tarifeleri oldu.

Burada ABD etkisi, Rus petrolünün gücünü kırmaya çalışan keskin bir konuyu oluşturuyor. Avrupa Birliği yaptırımları nedeniyle özellikle petrol ve doğal gaz tedariki Asya’ya kayan Rusya’nın bu ticaretini durdurabilecek tek ülke ABD. Bunu da Hindistan’a karşı uygulanan yüzde 50 gümrük vergisiyle hayata geçirmiş durumda. Bilindiği gibi Hindistan’ın Rusya’dan petrol tedariki ABD tarafından hoş karşılanmıyordu. Bu sebeple gümrük tarifeleri arttırılarak Rusya’nın petrolünü almasını engelleme girişimi oldukça önemli. Bu, aynı şekilde Çin içinde kullanılacak alternatif bir konu düzeyinde.

ABD’nin amacı, şüphesiz Rusların petrol ekonomisinden zengin olmasını zorlaştırmak. ABD’nin bu konuda devrede olmasının diğer sebebi Rusya’nın bir an önce savaşı bitirmesini sağlamak. Bunu da Rusya’nın petrol sattığı ülkelere ikinci tarifeler uygulayarak yapıyorlar. Diğer yandan ABD, Rusya’nın savaşı bitirmesi hâlinde dünya ekonomisine tekrar entegre olmasını savunuyor ama burada önemli olan, Rusya’nın savaşı bitirmesi ki bu da kısa vadede pek mümkün değil. Hindistan açısındansa durum oldukça kritik. Zira Ukrayna Savaşı’nın ardından Rusya’dan indirimli petrol ithalatını arttırarak milyarlarca dolar tasarruf etmiş gibi gözükse de ABD’nin tarifeleriyle Hindistan’ın ihracatı oldukça kısılacak gibi gözükmektedir.

Avrupa Birliği yine de ekonomik yaptırımların başarısını Batı’nın baskısı altında Rusya’nın çatırdayan ekonomisi olarak yorumlama eğiliminde. Bu, bir nebze doğru. Zira düşen Rus petrol fiyatları, ordu ve endüstriyel sektördeki ekonomik durgunluk, yaptırımlar altında Rus bankacılık krizi ve devamlı artan ordu masrafları, Rusya ekonomisini çatırdatıyor ama Ukrayna’da mücadelesini kıramıyor. Bu noktadan bakıldığında yaptırımların asıl amacının Rus savaş makinasını durdurmak olduğunu düşünürsek bu bir başarısızlıktır diyebiliriz.

Ukrayna ise bu noktada askerî yeteneklerini kullanıyor ve Rusya’nın rafinerileri hedef alarak bir kriz doğuruyor. Rusya’nın en önemli kaynağı olan petrol, bu noktada Ukrayna saldırılarıyla hedef alınarak Rus gelir kaynağı üzerinde kriz yaratıyor diyebilirim. Ukrayna’nın saldırıları özellikle belirli Rus rafinelerini hedef alıyor. Bu noktada Druzhba boru hattı üzerindeki Unecha pompa istasyonu Ukrayna tarafından İHA’larla vurulmuştu. Bu Ukrayna saldırısı, Macaristan ve Slovakya’ya boru hattıyla yapılan sevkiyatı durdurmuştu. İlaveten, bu saldırılarla Ust-Luga limanından yapılan sevkiyatlar sekteye uğramıştı. Volgograd ve Novoshakhtinsk rafinerilerine yapılan Ukrayna saldırılarıysa Rusya’nın ham petrol işleme kapasitesini azaltmaya yetmişti.

Bu noktada karışık bir yaptırım ağı var; zira Avrupa Birliği yaptırımlarına devam edecek olsa da Rusya’ya karşı alanı kısıtlanmış vaziyette ve Rus savaş endüstrisine belirli zararlar vermiş olsa da ekonomik olarak kırabilmiş değil. ABD ise Rusya’nın savaşı durdurmaması hâlinde ekonomik yaptırımları Rus petrolü üzerinden vuracaktır. Bu, Rusya’dan petrol alan ülkeleri doğrudan etkileyecek önemli bir husus. Diğer taraftan Ukrayna, Rus petrolüne karşı askerî saldırılarıyla karşılık vermeye devam ediyor. Bu saldırıların devamı Rusya’nın petrol işleme kapasitesini azaltacaktır. Avrupa Birliği’nin 19. yaptırım paketi de bu doğrultuda, Rus gölge filoları ve finans ve bankacılık üzerinden ilerlemeye devam edecektir. Burada Avrupa’nın beklentisi, ABD’nin daha sert şekilde Rus yaptırımlarına katılması olacaktır şüphesiz.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.