Hava Durumu

Türkiye’nin çok yönlü diplomasisi ve dünya konjonktürü

Yazının Giriş Tarihi: 22.11.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.11.2024 00:05

Türkiye dış politikasında çok yönlü kavramı aslında yeni olan bir yöntem değildir zira çok yönlü ve aktif diplomasi özellikle Osmanlı Devleti’nin Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki en önemli etkilerinden biri olmuştur. Türkiye bu yöntem ile esnek bir dış politika uygulayabiliyor ve bu durumu konjonktüre göre düzenleyebiliyor.

Özellikle dünya konjonktürünün gergin olduğu bu dönemde sert bir dış politika yerine daha uzlaşıcı ve bulunması gereken yeri iyi seçerek hareket ettiğini algılamak çok zor değil. Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında Türk Dış Politikası aktif çalışarak tahıl koridoru ve iki ülke arasında esir takasları, görüşmeler, istihbarat diplomasisi gibi alanlarda aktif bir çalışma yürütmüş dünyanın ikiye ayrıldığı bu savaşta uzlaştırıcı olarak kalabilmiştir.

Bu uzlaştırıcı tavır Türkiye’yi NATO üyesi olarak Rusya ile görüştürebilen önemli bir dış politik hamle doğurmuş ve buradan özellikle enerji yönünden oldukça olumlu getiriler sağlamıştır diyebiliriz. İlaveten BRICS hamlesi ile de Türkiye çok yönlü diplomatik hamlelerinden birini yapmış Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin yanında BRICS üyeliği içinde adım atma yoluna gidebilmiştir. Ortadoğu içerisinde çok yönlü diplomasi çalışmaları yaratmaya çalışmış fakat İsrail’in Filistin topraklarındaki soykırım hamleleri bu yönde diplomasiyi önleyerek bölgede uzun süreçli bir çatışma ortamı doğurmuş, Türkiye ise bu doğrultuda İsrail’in hamlelerini önleyecek uluslararası çabalarda diplomatik hareketlerde bulunmuştur.

İlave olarak Türkiye Afrika’da oldukça başarılı çok yönlü diplomasiler ve kazan-kazan odaklı ekonomik politika uygulayarak Afrika ülkelerinin güvenini kazanmış bu doğrultuda Afrika içerisinde güvenilir bir ortaklık pozisyonu elde etmiştir. Bunların hepsi diplomatik çok yönlülük adına önemli hamleler olarak kayda geçmiştir.

Dünya konjonktüründe ise yeni dönemde Trump ABD Başkanı olarak görev alacak ve bu durumda dünyada yeni algılamaların ortaya çıkması sonucunu şüphesiz doğuracaktır. Trump’ın başkanlığı Rusya-Ukrayna savaşının bitirilmesi üzerine kurulu bir dış politika ile başlayabilir fakat bu durum özellikle belirli tavizler ile olursa Rusya bu noktada daha fazla cesaretlendirilebilir. Aynı zamanda bu durum dünya konjonktürüne yansıyacağı için özellikle Güney Çin Denizinde sorunlar ve cesaretli hamleler yaşanabilir.

Bu durum direkt olarak Avrupa’nın güvenliğini etkileyecek en önemli sorunlardan biri şüphesiz… İlave olarak Trump’ın bu hamlesi dahi Avrupa’da Ukrayna’ya olan desteği söndürmeyebilir; bu durumda Avrupa ve NATO için en güvenilir limanlardan biri Türkiye olacaktır zira Avrupa’nın hem ekonomik hem de askerî açıdan kendini savunması adına Türkiye çok önemli bir konumda yer alacaktır.

İsrail’in Trump’ın seçilmesi sonrasında kendisine verilen desteği daha fazla olacaktır bu durum doğrudan İran’ı da etkileyeceği için Türkiye bölgede güvenlik sorunu yaşayabilir hem göç hem de terör sorunu artarak devam edebilir. Türkiye özellikle hem Rusya’dan kaynaklı hem de ABD kaynaklı olarak Suriye’de belirli hedeflerini gerçekleştirmede zorlanmaktadır zira iki ülkenin Suriye angajmanı Türkiye’nin ulusal çıkarlarına uymamaktadır bu da Türkiye’yi bölgede iki ülke ile karşı karşıya getirmektedir.

Bu durumun Trump ile aşılması beklenemez zira bölgede Rus angajmanı hala önemini korumaktadır. Türkiye bu aşamada çok yönlü diplomatik hamlelerine devam edecektir zira Suriye’de teröre karşı yapılacak harekatlar ulusal güvenlik adına oldukça önemli olmaktadır bu durumda Türkiye’nin Suriye’den çekilme gibi bir olasılığını oldukça düşürmektedir çünkü bu bölgede hem terörü yerinde yok etme hem de göç sorununu bölgede ortadan kaldırma politikası uygulanmaktadır. Yeni dönemde Trump yönetiminin özellikle şahin kabinesi olacağını düşünürsek bölgede açısından iyi sonuçlar vermeyecektir diyebiliriz.

Türkiye bu aşamada her ülke ile her bölge ile ilişkilerinde yeni dünya konjonktürü ile birlikte daha fazla fikir alışverişi daha fazla diplomatik hamleler uygulayarak devam edecektir zira Türkiye tek bir yöne bağımlı ve değişen şartlarda esneklik gösteremeyen bir devlet olamaz. Bu vesile ile Trump yönetimi ve şahin kabinesi ile bu doğrultuda görüşmeler gerçekleştirilecektir zira Trump yönetiminin zor yanı diplomatik anlaşmazlıkların yoğun olduğu bir dönemi bizlere sunacak olmasıdır. Rusya açısından ise Rusya-Ukrayna savaşının geleceği oldukça önemlidir Ukrayna’dan istediğini alacak olursa cesaretli ve Avrupa’ya karşı daha soğuk bir Rusya’nın olacağı tahmin edilebilir bu durumda Türkiye hem Avrupa’nın artacak savunma iş birliğine daha derinlemesine dahil olacak hem de Rusya ile stratejik yakınlaşma çerçevesinde ilişkilerini koruyacaktır.

Şunu unutmamak gerekir ki Türkiye yeni dünya konjonktürüne çok kolay uyum sağlayacak bir ülke konumundandır zira Türkiye jeopolitik, ekonomik ve askerî açıdan çok önemli bir ülkedir. Bu dış politik esneklik Türkiye’ye dış ilişkilerinde oldukça fayda sağlamaktadır bu durumda daha bağımsız ve daha güçlü bir dış politikayı bizlere yansıtmaktadır.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.