Hava Durumu

AK Parti çeyrek asra yürüyor

Yazının Giriş Tarihi: 15.08.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.08.2024 19:14

Kuruluşundan bu yana iktidarda olan Ak Parti, reformist ve merkezi bir yönetimle iktidara geldi.

Ülkede birçok hizmete ve değişime imza attı ve kuruluşunun 23'üncü yıl dönümünde 23 yaşındaki bir genç gibi yoluna devam mı edecek yoksa Türk siyasi tarihi için çok uzun bir yaşam sürdüğü için güçten mi düşecek?

Bunu liderleri Recep Tayyip Erdoğan belirleyecek.

ERDOĞAN'IN MERKEZ YÜRÜYÜŞÜ

Geçmişte kısa bir tur atarsak ülke; 90'lardan bu yana merkez sağın iki partisi ANAP ve DYP'nin kısır siyasi çekişmeleri ile debelendi.

Her iki parti de liderlerinin cumhurbaşkanı olmasından sonra görece çok daha alt profilden isimleri genel başkanlık koltuğuna oturtmuştu.

Sol ise çok daha kırıklı bir haldeydi. Halk siyasal ve ekonomik buhranlara fena halde kızmıştı. Erdoğan milli görüşün kurucu lideri Erbakan'a karşı yenilikçi kanat olarak yola çıkmış ama parti içinde başarıyı elde edememişti.

Erdoğan'dan gelen 'gömleğimi çıkarttım' açıklaması…

Merkez sağ seçmen üzerinde büyü bir etki yaptı merkez sağdaki boşluğa yürüyen Erdoğan ve AK Parti seçimlerden iktidar olarak çıktı.

EN UZUN SÜREN İKTİDAR

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) 23'üncü kuruluş yıl dönümü.

14 Ağustos 2001'de kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002'de girdiği ilk seçimde oyların yüzde 34,3'ünü almış ve 363 milletvekili çıkararak tek başına iktidar olmuştu.

AK Parti Türkiye'de kesintisiz ve tek başına en uzun süre iktidarda kalan parti!

Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül’ün de aralarında bulunduğu Fazilet Partili pek çok isim, partinin 2001’de kapatılmasının ardından Milli Görüş çizgisinin devamı niteliğinde kurulan Saadet Partisi’ne katılmadı.

Kamuoyunda “Yenilikçiler” olarak adlandırılan grup, Milli Görüş çizgisinden ayrılıp, daha liberal bir parti kurma kararı aldı ve Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti 14 Ağustos 2001’de kuruldu.

Bilkent Otel’de partinin kuruluşu nedeniyle yaptığı konuşmada Erdoğan, “Lider oligarşisini çökerten, kolektif aklın temsilcisi olan bir anlayışı” egemen kılacaklarını belirtip “Ve bugünden sonra Türkiyemizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözleriyle iktidar hedefini açıkladı.

VESAİTLERE KARŞI ERDOĞAN DURUŞU

Erdoğan ve AK Parti'nin en büyük mücadelesi hiç şüphesiz ki askeri, politik ve iş dünyasının vesaitlerine karşı oldu.

Erdoğan yerine geldiği merkez sağ liderlerin aksine tüm vesaitlere, kazandığı seçimlerden aldığı gücü de kullanarak cesurca mücadele etti. Bunlardan en önemlisi 2007 yılındaki e-muhtıra olarak bilinen açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) "laikliğe aykırı" olduğunu belirttiği olayların sıralanması ve cumhurbaşkanlığı seçiminde laikliğin tartışılmasını "endişeyle izlediklerini” belirtmeleri ve Genelkurmay’ın laiklik konusunda taraf olduğunun vurgulanmasıydı.

Ve buna AK Parti'nin verdiği, Dönemin Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek tarafından kamuoyuna duyurulan açıklamada;

Genelkurmay Başkanlığı bildirisinin "hükümete karşı bir tutum" olarak algılandığı vurgulandı.

Başbakanlığa bağlı bir kurum olan Genelkurmay Başkanlığı’nın, herhangi bir konuda hükümete karşı bir ifade kullanmasının demokratik bir hukuk devletinde düşünülemeyeceği belirtildi.

Bu duruş halkın desteğini kazandı ve demokrasi yeni bir dayanak noktası kazandı.

AK PARTİ'DEKİ SIKINTILAR

Yaşanan gezi olayları Erdoğan'ın sertlik politikasının başlangıcı diyebiliriz.

Gezi olayları sonrası takınılan dirayetli duruş belki de bir darbenin önüne geçmiş olsa da sonrasında sert söylemin yumuşamaması AK Parti'nin ve Erdoğan'ın kademeli olarak oy kayıplarına başladığı zamana denk gelir.

Bu dönemden sonra reformist yapı kendisini statükocu bir yapıya doğru evirdi. 2016 yılındaki hain darbe girişimi ve sonrasındaki süreçte devlet içindeki FETÖCÜLERİN ayıklanamaması, varlıkları misafirliğin çok ötesine geçen Suriyeliler AK Parti'nin oylarında düşüşleri neden oldu. Ve günümüze geldiğimizde ilk defa AK Parti bir seçimi kaybetmiş oldu.

Seçimlerin üzerinden 4 ay geçti Erdoğan son 4-5 seçimde olduğu gibi teşkilatlarda köklü bir kadro ve metal değişikliği yapmadı.

Bu sürede ekonomik kriz ve toplumun tepkisini çeken yasa tasarılarındaki anlamsız inatlaşma partinin oylarını eritmeye devam ediyor.

Sol aldığı seçim zaferini paylaşmakta yine birbirine düşmüş durumda, halk yine 2002 deki gibi kızgın.

Erdoğan ve AK Parti böyle giderse yeni bir oluşum; tıpkı AK Parti gibi iktidara yürüyebilir.

Bunun değerlendirmesini AK Parti tepe yönetimi ve Erdoğan yapıyordur diye tahmin ediyorum.

23'üncü kuruluş yıl dönümünün böyle bir hesaplaşmanın da başlangıcı olması kendileri için olduğu kadar ülkemiz için de çok önemli!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.