Gazeteci taraflıdır

Gazeteciler en çok tarafsız olmamakla suçlanır. Ancak toplumun tüm kesimlerinin hemen hemen her fırsatta yaptığı bu eleştirinin altında başka bir manipülasyon yatıyor.

Aslında bu eleştiriyi yapanların beklentisi gerçekten objektif olmamız değil. Onlardan taraf olmadığımızda tarafsız olmuyoruz. Zira objektiflikten bekledikleri kısacası “Ey gazeteci sen de benim tarafımda ol ki farkımız olmadığı için sana objektif diyebileyim"

Bizden bekledikleri gibi aynı tarafta olmak konusunda uzlaşamadığımız için her fırsatta yumurtadan yeni çıkmış kuş yavrusu gibi feryat figan ederek gazeteciler taraflı diye bağırırlar. Biz bunlara alıştık. Hatta bu eleştiriler karşısında sindik. Herkesin hakkını aramasına aracı olan biz gazeteciler kendimiz bu haksız manipülatif objektif olmama suçlamasına karşı sinmiş durumdayız.

EV HANIMLARININ BİLE HEDEFİNDEYİZ

Sanatçısı, futbolcusu, doktor mühendis avukat ve benzeri gibi meslek mensupları, bilim adamları, iş adamları, (iş insanları bilim insanları yazmadım diye de kadın dernekleri eleştirecektir) aklınıza hangi toplumsal gurup gelirse gelsin herkes biz gazetecileri eleştirmeyi doğal bir hak olarak görüyor. Bizim için iş ortamı olan bu toplumsal hayatı geçtim sosyal yaşantımızda bile, akrabalar, tanıdıklar, ekmek aldığın bakkal, arabanı yıkattığın yıkamacı onu da geçtim herhangi bir ortamda gazeteci olduğunu öğrendiğinde ev hanımları dahi eleştirmekten geri kalmıyor. Ve dediğim gibi bizler bu eleştiriler karşısında sinmişiz. Ev hanımı diye bilerek yazdım, zira geçenlerde 3-4 gazeteci arkadaşımla bir yerdeyken gazeteci olduğumuzu öğrenen bir teyzemiz o bilindik eleştiriyi çok kibar olduğunu düşündüğü bir dille bize yöneltti. Ve biz kaçamak şekilde konuyu kapatmaya çalıştık. Ben kadına mesleğini sordum ve ev hanımı olduğunu öğrendim. "Siz de evinizde bir çok hata yapıyorsunuzdur ama göz önünde değil bizim işimize de karışmayın" dediğimde diğer meslektaşlarım bu eleştirilerden bıktıkları için neden muhatap oluyorsun boşver tarzında konuştular. Evindeki bir ev hanımının bile fırsatını bulduğunda eleştirilerini sakınmadığı bir iş yapıyoruz.

Gazetecileri eleştiren ev kadınlarının mikro kredi alarak ortaya koyduğu başarı hikayelerini biz gündeme getirmek, hatta ev hanımı deyiminin küçümseyici bir sıfat gibi kullanılmamasına dair toplumu bilinçlendirmek de bizim işimiz.

İletişim fakültesinde gazeteciliğe giriş dersinin ilkinde gazetecinin tarafsız olmadığı öğretilir. Adeta küfür eder gibi ağız dolusu söylenen gazeteci tarafsız olmalı sözü doğru değildir. Gazeteciler olarak bizler tarafızdır. Bizleri eleştiren ev hanımının tarafındayız. Ev hanımları da çalışan statüsüne geçsin sigorta pirimi yatırılsın ve emekli olabilsin diye taraf tuttuk. Toplumun tüm dezavantajlı guruplarının tarafındayız. Toplumun tüm kesimleri seslerini bizimle duyururlar biz bunun tarafındayız. Hangi meslek gurubunun hakkını savunmasına aracı olursak adeta kutsanıyor yaptıkları hataları ortaya çıkarttığımızda da objektif olmamakla suçlanıyoruz. Örnek yazarsak konu uzar ve herkes yine özünü kamufle edip manipülasyona ve demogojiye başlar.

SİYASİLERİN YERİ AYRI

Genellikle siyaset yazıları yazdığım için sıklıkla siyasetçileri eleştiriyorum. Bursa'daki iktidar muhalefet tüm vekilleri, belediye başkanlarını, il ve ilçe başkanlarını zaman zaman eleştirdim. Eleştiri yazımın çıktığının ertesi günü bir araya geldiğimiz de oldu. Hatta seri olarak 3-4 yazı üst üste eleştirdiğim politikacılar da oldu. Ancak hiç birisinden nezaketsiz bir geri dönüş almadım. Bazıları telefonla geri dönüp yine oldukça nazik şekilde meramını anlatmak istedi. Bazıları eskiye dayalı tanışıklıklar ve samimiyete binaen candan konuştu. Ancak hiç bir siyasetçiden toplumun diğer kesimlerinden aldığımız yersiz manipülatif 'tarafsız değilsiniz' eleştirisini almadım. Siyasetçiler genel itibariyle sevdiğim bir kitle olduğu için onlara bir iltimas geçtiğimi düşünmeyin. Yeri geldiğinde eleştirsek de bu konuda kendileri gayet olgun bir duruş içindeler. Diğer toplum kesimlerine örnek olsun.