Instagram’a getirilen sınırlama ülkemizin maruz kaldığı anlamsız gündemler silsilesine bir yenisini ekledi. Baştan söylemek gerekirse bu tip yasaklamalar iktidarlara eksi yazar. Son bir kaç aydır da AK Parti iktidarını zora sokabilecek yasaları gündeme getirip halkın yoğun itirazına rağmen adeta inatlaşırcasına arkasında duruyor. Oysaki iktidar olmak yönetmek tek patron olan halkla inatlaşmakla sürdürebilir bir süreç değil. Yaz başından bu yana sokak hayvanlarıyla ilgili kamuoyunun yoğun tepkisiyle karşılaşan iktidar kendi kendine vurmaya Instagram yasağıyla devam ediyor.
İletişim Daire Başkanı Fahrettin Altun'un, 1933-1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı ve Nazi Almanya’sının ikinci şansölyesi Joseph Goebbels'e benzetildiğini gördüm. Bu benzetmeyi yapanlar; Goebbels'in ' Basını, hükümetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün' gibi propaganda konusundaki ikonik sözlerinden ve sansürcü diyebilmek için Goebbels ile Altun'u aynı kefeye koyuyorlar sanırım. Ancak bu benzetme ile Altun eleştirilirken Goebbels'e bir aşağılama yapıldığını düşünüyorum. Zira Goebbels iletişim açısından bir çok doktrini ortaya koymuş kirli gerçeklik penceresinden bakıldığında da son derece başarılı bir propaganda bakanıdır. Hitler'in yükselişinde koskocaman bir ulusu Hitler'in ardından gitmeye ikna edebilmiş bir profildir. Fahrettin Altun'a baktığımızda sosyal medyasında sadece 'iş başvuruları yapmayın' mesajı veren bunu da bir çok yazım hatasıyla yapan birisi ne yazık ki.
KARNE VASAT
İşini nasıl yaptığını değerlendirmek gerekirse, bunu iyi yaptığını hiç düşünmüyorum. AK Parti ve Erdoğan'ın haklı olduğu bir çok konuda söylem üstünlüğünü muhalefete kaptırmış durumda. Eskiden gündemin ana belirleyicisi hatta üretici olan Erdoğan artık muhalefetin belirlediği gündemlere cevap verme durumuna düştüyse hiç şüphesiz ki bunda Altun'un ataletinin payı vardır. Fahrettin Altun'un oldukça hissedilen şekilde aklının Erdoğan sonrası şekillenecek AK Parti'de olduğu da aşikar. Bu şartlarda Altun'un Goebbles'e benzetilmesi Goebbles'in hafife alınmasıdır.
AK PARTİ DURUMUN FARKINDA MI?
Instagram sınırlamasına ve oradan da mevcut duruma bir göz atarsak. Bana kalırsa AK Parti tepe yönetimi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin güçten düştüğünün farkında değil gibiler. Zira bu kadar üst üste fahiş hatalar yapılması başka türlü mantıklı bir zemine oturmuyor. İktidarlar rüzgarı arkasına aldığında ne yapsalar kendilerine yarar. Şimdi yıllar önce YouTube'nin 2 yıl kapalı kaldığını söylesem çoğunuz anımsayamaz. O yıllarda Erdoğan ve AK Parti doğru politikalar izlediği için güçlüydü ve bu tip hataları halktan büyük bir tepki görmüyordu. Ancak şuan durum böyle değil. Bu tip tartışmalı yasalar belki meclis çoğunluğu ile geçer, tartışmalı uygulamalar belki kurumların kararlarıyla uygulanır ancak halkla inatlaşmakla ne kadar iktidarda kalınır orası çok tartışmalı.
DIŞ POLİTİKAYA CAN SİMİDİ GİBİ BAKMAK
Erdoğan'ın uzun ve başarılı siyasi hayatının akılda en çok kalacak anlarından bir tanesi de Davos Ekonomik Forumu'nda yaptığı 'One minute’ çıkışıdır. O çıkış hemen peşinden gelen yerel seçimlerde çok işe yaramıştı. Bugün de Erdoğan İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık suçlarına karşı samimi olarak karşı koymaya çalışıyor. Ancak halkın ana gündeminin Filistin olduğunu var sayarak hareket etmesi oldukça büyük bir hesap hatasıdır. Dış politikada elde edilecek başarılar içteki başarıların sadece cilası olagelmiştir. Tarihte dış politikada büyük işler başarmış bir çok lider bunun meyvelerini iç politikada toplayamamıştır. Bunlardan en ünlüleri İngiliz Başbakanı Winston Churchill'in 2'inci Dünya Savaşı'nı kazanmasının ardından girdiği seçimleri kaybetmesidir. Filistin sorununa çok fazla odaklanan AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek enflasyon ve özellikle fahiş gıda fiyatlarıyla mücadele etmesi ülkenin ana beklentisi. Erdoğan'ı Filistin konusundaki başarıları değil enflasyona karşı başarıları iktidarda tutabilir.