Sivil toplum kuruluşlarının kendi alanlarıyla ilgili inisiyatif almaları ve kamuoyunu bilgilendirmeye çalışmaları güzel bir durum. Uzun zamandır böyle bir adım atılmamıştı; ta ki İnşaat Müteahhitleri Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (İMSİAD) bilgilendirme toplantısına kadar. İMSİAD Başkanı Şeref Demir inşaat sektöründeki sorunları derli toplu anlaşılır, akıcı şekilde dernek üyeleri, katılımcılar ve biz gazetecilere anlattı.
TOPLANTIYA KONKORDATO AYARI
Ancak Demir’in oldukça kapsayıcı olan berrak anlatımında genişçe yer verdiği ‘Konkordato ve Zincirleme Etkiler’ bölümüne oldukça geniş yer ayırması dikkatlerden kaçmadı. Malumunuz büyük ve prestijli projelerle adından ülke çapında söz ettiren bir Bursa firması konkordato sürecine girdi. Peşinden de bu firmaya tedarik sağlayan bir beton firması aynı süreci yaşadı.
İMSİAD Başkanı Demir’in oldukça kapsamlı ve anlaşılır olan ve rapor niteliğindeki konuşması da, konkordato konusuna geniş yer vermesi nedeniyle bence güme gitti. Başkan bu konu üzerinde o kadar durdu ki, bir ara toplantı o malum firmanın savunması şekline dönüştü diyebilirim. Şeref Demir ve İMSİAD camiasını biliriz; halkın mağdur olduğu bir süreçte tavırları ve duruşları tabi ki vatandaşların tarafındadır. Başkan da zaten gelen soru üzerine: “Bizler halkımızın mağduriyetinin söz konusu olduğu bir yerde tavrımız halkımızdan yanadır” dedi.
Ancak konuşmanın ana ekseninin konkordato olması ben dahil hemen hemen tüm gazetecileri rahatsız etti.
Basın toplantıları belli riskleri içinde barındırır. Her zaman bilinmelidir ki ‘gerçek’ dediğimiz kavramı algılar tayin eder. İMSİAD gibi ayakları yere sağlam basan, kendi alanıyla ilgili dişe dokunur çalışmalarla gündeme gelen, üyelerine ve Türkiye’ye fayda sağladığına inandığım bir STK’nın konkordato ilan eden firmaların savunucu konumuna düşmemesi gerekli.
Şeref Demir ve ekibindeki birçok kişiyle sosyal hayatta da birlikteliklerimiz mevcut. Hz. Mevlana’nın ‘dost acıyı tatlı şekilde söyler’ sözünde olduğu gibi kısaca ve dostça uyarmak isterim:
“İMSİAD olarak gereksiz bagajları kurumunuza yük etmeyin!”
SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ MASADA
Bu alengirli konu bir yana toplantının dikkati çeken önemli ayrıntılarına gelirsek, Şeref Demir’in dillendirdiği üzere inşaat sektörünün (büyüklük açısından bana kalırsa inşaat endüstrisi de denebilir) ana sorunu mevcut ekonomik durum. Gerek işletme kredileri gerekse konut kredilerine ulaşmak bir hayli zorlaştı.
İMSİAD’ın dikkati çektiği sorunlardan bazıları; arsa maliyetlerindeki anormal denebilecek yükseliş, iş gücündeki daralma, yabancı yatırımın azalması ve yerli yatırımın yurt dışına gitmesiydi. Sektörün daraldığı ve adeta köşeye sıkıştığını ifade eden Şeref Demir, kentsel dönüşümün finansmanından, arsa mevzuatındaki çarpıklıklara kadar birçok konuda çok önemli tespitlerde bulundu. Kendi ifadesine göre bu tespitleri çözüm önerileriyle birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a da sunmuşlar. İMSİAD’ın bu girişimlerinin neticesi olarak da Bakan Kurum, Kentsel Dönüşüm Kurulu kurulmasını salık vermiş.
İMSİAD’IN HÜKÜMETTEN TALEPLERİ
İMSİAD Başkanı Şeref Demir’in hemen hemen tüm STK’ların tedirgin ve inisiyatif almaktan çekindiği bir ortamda basının karşısına çıkmasını oldukça önemli buluyorum. Demir aracılığı ile İMSİAD’ın hükümetten beklentileri olarak özetlememiz gereken talepleri de şöyle: “Faiz oranlarının kademeli olarak düşürülmesi, konut kredilerinin erişilebilir olması, kentsel dönüşüme özel destek ve teşvik mekanizmalarının kurulması, ‘Yarısı Bizden’ kampanyasının Bursa gibi deprem riski taşıyan şehirlerde de uygulanması.”