Hava Durumu

Kıyamet senaryosu: Türk-İsrail Savaşı

Yazının Giriş Tarihi: 31.07.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.07.2024 19:06

Yazının başında hemen belirtmeliyim ki Türk İsrail Savaşı 3'üncü Dünya Savaşı’na olanak sağlayacak bir kıyamet senaryosunun başlangıcıdır. 1'inci Dünya Savaşı'nın fitilini Sırp milliyetçisi bir genç ateşlediyse sanırım bu rolü İsrail Dışişleri Bakanı Katz, Erdoğan'la Saddam Hüseyin'i kıyaslayarak yapmaya namzet gibi görünüyor.

KRİZİN KISA ÖZETİ

İsrail'in bir yıla yaklaşan saldırılarından bu yana Türkiye-İsrail ilişkileri gergin bir seyir izliyordu. Gerginlik, İsrail Dışişleri Bakanı Yısrael Katz, yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in yan yana fotoğraflarını paylaşarak, "Erdoğan, Saddam Hüseyin'in izinden gidiyor ve İsrail'e saldırı düzenleme tehdidinde bulunuyor. (Erdoğan) orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamalı" demesiyle yeni bir boyut kazandı.

ERDOĞAN KARŞITLIĞI PATOLOJİK BOYUTTA

Elbette İsrailli bakanın haddini aşan sözlerini kabul etmemiz mümkün değil. Erdoğan'ın tehdit edilmesine sevinmek tepki duymamak artık patolojik bir boyuta gelmiş olan bir durumdur. Konuyu bu noktadan ele alanları tartışma dışında tutmakta fayda var.

İÇİM ÜRPERİYOR YA GELİRSE

Recep Tayyip Erdoğan'a uluslararası nezaket kurallarının çok ötesinde sataşmanın ardında ise cumhurbaşkanının memleketi Rize'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) İl Teşkilatı'nda yaptığı konuşmada, Filistinliler adına İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarına müdahale edebileceğini söylemesi yatıyor. Ortadoğu'da Türkiye'nin gücünün önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in saldırılarının artmasına karşı "Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok" sözleri İsrail kanadında büyük bir endişeye sebep olmuş diyebiliriz. Cemal Safi'nin harika sözleri olan 'Ya evde yoksan' şarkısındaki gibi Türklerin gelmesinden içleri ürperen İsrail, ana akım medyayı da kullanarak Erdoğan'ı alelade bir Ortadoğu diktatörüne benzetmeye çalışıyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın da dediği gibi ne Türkiye Irak ne de Türk halkı cumhurbaşkanını Saddam'ın düştüğü pozisyona sokar.

SOSYAL MEDYA ÇÖPLÜĞÜNE BAKMAYIN

Yaşanan Türk-İsrail krizini ve karşılıklı havada uçan tehditlerin reel dünyada bir karşılığının olacağını sanmıyorum. Erdoğan İsrail'in saldırılarına karşı dünya üzerinde samimiyetle tepki gösteren dünyadaki bir kaç liderden birisi. Vermiş olduğu mücadele de tarihe geçecektir. Ancak Türkiye'nin Filistinlileri kurtarmak için İsrail'le bir savaşa girmesi ihtimallerin oldukça dışında duruyor. Kabul edelim geri kalmış ve oldukça cahil bir toplumuz. Buna bir de duygusallık eklenince hemen her konuda ikiye kolayca bölünen toplumumuz yeni oyuncağı olan kendilerinden akıllı telefonlarıyla sosyal medyada ahkam kesiyorlar. Sosyal medyanın çöplük olduğuna dair en güzel değerlendirmeyi müteveffa Umberto Eco'nun: "Sosyal medya, eskiden barda içtikten sonra toplumu rahatsız etmeden konuşan aptallar ordusuna konuşma fırsatı verdi. Bu tipler barda çabucak susturulurdu. Şimdi sosyal medya sayesinde Nobel ödüllü yazar kadar konuşabiliyorlar" sözleriyle özetleyebiliriz.

MAKUL ÇOĞUNLUK

Erdoğan'ın sözlerini referans alarak ‘beni de savaşa gönder' diyerek Mehmetçiği bilinmez bir maceraya sürüklemeye çalışan işgüzarlarla, sadece Erdoğan karşıtlığı üzerine hayatını dizayn etmişler kıyasıya ve açıkçası aptalca çarpışıyorlar. Neyse ki devletimiz gelenekleri olan 5 bin yıllık bir yapı olduğundan politikalarını sosyal medyaya göre belirlemiyor. Son olarak ülkemizde 'makul' diyerek tanımladığımız kitle hala kahir ekseriyeti oluşturduğu için sosyal medyadaki çapsızlara çok kulak asmayın önerisinde bulunuyorum.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.