Sistemsizlik metastaz yapıyor

Türkiye'de sistemsizliğin sistem haline geldiği aşikârken, sistemsizliğin metastaz yaparak işleyen düzenleri de işlemez hale getirdiği bir dönemin içinden geçiyoruz.

Her güne yeni bir skandalla başlamayı alışkanlık haline getirdik.

Diploma skandalı da bunlardan birisi oldu.

Aylar önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasıyla başlayan süreç şimdilerde sayıları ve kişileri büyük bir kaosa dönüşen şekilde yayılıyor.

Ancak sosyal medya çöplüğü yine bildiğimiz gibi.

O gün İmamoğlu'nu savunanlar bugün saldırırken o günün ahkâm kesenleri bugün sus pus olmuş durumda.

Gerçeğe göre değil güdük siyasi hesaplara göre konuşmak insanı ne kadar rezil edebilirse o kadar rezil olmuş durumdalar.

Çifte standart ve eyyam ne yazık ki ruhlarımıza işlemiş durumda.

Konu İmamoğlu olduğunda ve bugün patlak veren skandalda da aynı duruşu sergileyen kişiler iyi bir sınav vermekte.

AÇIĞI BULUP 'BANLAMAK'

Sanırım 2015 seçimlerinden önceydi AK Parti'de adayların tercihen üniversite mezunu olmasına yönelik bir eğilim vardı.

Bakıldığında daha eğitimli bir kadronun gelmesi ve biraz da eski tüfek siyasetçilerin kibarca devre dışı bırakılmasına yönelikti.

Ancak hesaplanan olmadı ve bu tip kişiler adı sanı belli olmayan a yurt dışındaki abuk subuk üniversitelerden diploma almaya başladı.

Sistem kurulmak istenirken ara formül bulma güdümüzde o kadar baskın ki her zaman sistemin açığını bulup 'banlamanın' yollarını icat ediyoruz.

Birçoğumuz da bununla övünüyor.

Bu tip reziller umarım ifşa olur ve konumlarına bakılmaksızın gasp ettikleri ellerinden alınır.

ARA SEÇİM ERKEN SEÇİME DÖNER Mİ?

Gelelim işin siyasi tarafına…

Abdurrahman Dilipak'ın açıklamalarını konulara bakışını dikkatle takip eden birisiyim.

Dilipak hocanın: "Diploması sıkıntılı 40 kadar milletvekili var. Bunların 30 tanesinin bile vekilliği düşerse ara seçim gündeme gelir" açıklamasını da önemsiyorum.

Böyle bir durumda ülke erken genel seçime gider mi gitmez mi merak da ediyorum.

STAJYER FETÖMSÜLER PALAZLANIYOR

FETÖ’yle etkili bir mücadelenin yapılmadığı çok net bir gerçek.

Bu diploma skandalı da yöntem olarak FETÖ’nün yöntemlerini hatırlatıyor.

Ha keza zincirleme orman yangınlarının failleri arasında fetöristler çıkıyor. FETÖ’yle etkili mücadele yapılmadığı sürece buna benzer hainliklerle karşılaşmamız doğal.

Bir tehlike de FETÖ benzeri oluşumların hala hükümet nezdinde itibar görüyor olması.

Gün gelir bu tip oluşumlar da hükümete, onu geçtim devletimize ihanet edebilir. Stajyer fetömsüler hızla palazlanıyor.

Bu tehlikeye karşı uyanık olmalı ve tedbir alınmalı!

TÜRK’ÜM DEMEK SÜRECİ BALTALAMAZ

Son günlerde Fenerbahçe'ye sponsor olan iş insanının sözleriyle tekrar alevlenen 'Türkiyeli' kavramı tartışmasına tarih kutbu Prof. Dr. İlber Ortaylı da katıldı ve Türk yoğurdunu bile Yunan yoğurdu olarak lanse ederek 3 kuruş para sahibi olduğu için kendisini önemli sanan iş insanına haddini çok veciz şekilde bildirdi: "Çizmeniz güzel olabilir ama aşmayınız!”

Türkiyelilik kelimesi kullanılabilir mi elbette ancak Türk kavramının ikamesi olmasına çalışılması adeta itelenmesi garip.

Anayasanın 35'inci maddesi aslında güzel bir madde bakmanızı öneririm. Türkiye Cumhuriyeti'nde bir vatandaş özgürce 'ben Kürt’üm Laz’ım, ben Manav’ım vb." diyebileceği gibi "Ben Türk’üm de diyebilir" özellikle 90'lı yıllarda karanlık bir dönemden geçtik. O günlerin yaraları sarılıp güçlü bir ülke olmak için mücadele veriyoruz. Bu mücadele verilirken de aşırı hassas davranıp pozitif ayrımcılığı eylemcılıkla karıştırmamak lazım.

Yani Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun sözlerine karşılık "Süreç yara alır demek abestir."

Ulaşmak istediğimiz yer kimsenin etnik kimliğini söyledi diye tepki görmediği bir Türkiye'dir.

Çevremdeki Kürt arkadaşlarımın fikirlerine bakıyorum hemen hemen hepsi bu aşırı hassasiyetten dolayı şaşkınlık içindeler.

Türk’üm kelimesinden rahatsızlık duyana da denk gelmedim.

Aksine Kürt’üm derken yadırganmadıkları için gayet de rahatlar.

Durum halkın arasında gayet normal şekilde ilerlerken politikacıların kendisini göstermek için işgüzarlık yapması anlamsız!