Sürpriz oldu güzel oldu

Yazı yazmak, kalem, kâğıt bunlar ‘bizim gibiler’ için temel ihtiyaçlar hanesinde geliyor. Bizim gibi dünyada var olabilmenin, anahtarını yazıda bulanlar için kalem, kelam ve kâğıt kutsal objeler arasında bulunuyor. Pek çoğumuz gibi bende ta en başından, okuyabilmeye ve yazabilmeye başladığım andan itibaren büyük bir coşkuyla, aşkla ve şevkle okuyup yazdım. Mensubu bulunmaktan büyük onur duyduğum gazetecilik mesleğinde Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından spor köşe yazısı alanında mansiyon ödülüne layık görülmek de büyük bir mutluluk yaşattı. Genellikle politika yazıları yazarken birkaç numunelik spor köşe yazısından birisiyle ödüle layık görülmek sürpriz oldu ama güzel oldu.

EDİTÖRYAL KONFOR ALANI

Öncelikle yazı yazma ihtiyacımı giderebildiğim bir mecrayı bana sunduğu için değerli kardeşim Genel Yayın Yönetmenimiz Burhan Kaya’ya teşekkür etmek istiyorum. Zira kendisi editoryal özgürlük alanını benim gibi haşarı birisine her şeye rağmen sunuyor. Yazdığım yazılardan ötürü tepkilerin ana kalkanı kendisi oluyor. Yazı İşleri Müdürümüz Serap Öztürk de yazılarımdaki fikirlerime saatlerce muhalefet edebiliyorken, yazılarımı yazabilmem için büyük bir mücadele içerisinde. İkisinin dik duruşu sayesinde geçen yıl eleştirel yazılardan bir hayli fazla yazdım. İş teşekküre gelince benim listem biraz uzun ve ayrıntılı olacaktır. Zira her yazıda Yunus Can Köfteci’nin harika görselleriyle sizlerin karşınıza çıkabildim. Yunus beye aklımdakini anlatınca çoğu zaman çok daha iyisiyle karşılaştım. Sayfa mizanpajında Nebahat Şahin’le çalışmamız her zaman uyumlu oldu. Köşe yazarımız İrem Güner’le yazıya dair birçok konuşmamız oldu ve çoğu konuşmamızda bana bir şeyler öğretti. Aynı konuyu yazdığımız zamanlarda İrem’in konuyu ele alışı beni her zaman etkiledi. YeniDönem ailesine bana editöryal konfor alanı oluşturdukları için teşekkür ederim.

BÜYÜKLERİMİN DESTEĞİ

Ödül komitesindeki değerli meslek büyüklerim cemiyet Başkanımız Nuri Kolaylı, medyaya girdiğim süreçte genel yayın yönetmenimdi bende emeği büyüktür. Bende emeği çok fazla olan diğer bir isim de tabii ki sevgili büyüğüm Teoman Alper’dir. Bu iki isim 2003 yılında başladığım meslek hayatımda beni her zaman desteklemiş ve mesleki birikimlerini bana açmışlardır. İşi ehil insanların yanında birebir yaşayarak öğrendim diyebilirim. Ödül komitesinde yer alan Murat Kuter büyüyüm de benim örnek aldığım isimlerden birisidir. Hala bir etkinlikte Murat ağabeyin yanında yakınında olmaya dikkat ederim. Ödül komitesinde yer alan Hacı Tonak ve Adnan Baştopçu’ya teşekkür etmek istiyorum.

NEDEN YAZILIR?

Yazmanın bizim için ne anlam ifade ettiğini yazmaya kalksak uzun olur ve ne kadar uzun olursa olsun tam anlatamayacağım için, rahmetli Tezer Özlü’nün harika sözlerinden yardım alabilirim: “Neden yazılır? Dünya acılı olduğu için yazılır. Duygular taştığı için yazılır. İnsanın kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir. Ama insan bir kez bu zavallılıktan sıyrılmaya görsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altına alabilir. İşte böylesi bir egemenliği bir iki kişiye daha anlatmak için yazı yazılır. (Ya da kendi kendine kanıtlamak için). Çünkü insanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen olmasıyla başlar.”

Teşekkürler Kâri (Okur)

Ey kâri: Acılı dünyaya nasıl baktığımı ve taşan duygularımı merak ettiğin için, kendi zavallımdan sıyrılmama tanık olduğun için teşekkür ederim. Bu zavallılıktan çıkıp yaşamı nasıl egemenliğim altına aldığımı izlediğin için ve bunları sana anlatmama fırsat verdiğin için bunu kendime kanıtlamamda bana refik olduğun için teşekkür ederim sevgili okur. Bir kişi ya da binlerce kişi kendi dünyama nasıl maharetle, hırsla ve cüretkârca egemen olduğumu artık sende biliyorsun. Sana da teşekkürler okur.