Eskinin tabiriyle ajanslara bomba gibi düşen bir haber vardı. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimine tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına, İl Başkanlığı'na geçici yönetim kurulu atanmasına karar verdi. Kayyım olarak Gürsel Tekin ismi ortaya çıktı ve çıktığı gibi CHP’den partiden ihraç kararı geldi. Tekin ise kendisine savunma hakkı verilmeden alınan ihraç kararını kabul etmediğini belirtti.
Görevden uzaklaştırılan tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Mesele CHP değil, Türkiye'dir. Demokrasiye karşı yapılan bu saldırıyı durduracak kudret sizin gönlünüzde, aklınızda, ruhunuzda, Türkiye'ye ve demokrasiye olan inancınızda mevcuttur" dedi. Borsada sert düşüşler oldu siyaset çalkalandı. CHP’ye kayyım atanması veya mutlak butlan kararının kıyamet senaryosunun provası yapıldı.
GARİPLİKLER SİLSİLESİ
Tarihe geri dönersek 60’lı yıllarda Demokrat Parti’nin kurduğu ‘Tahkikat Komisyonlarını’ hatırlatanlar oldu. Demokratik sistemin kaldırılmasına yönelik bir adım olarak değerlendirenler de. Her olayda mantığın ötesinde gerilen Türkiye’m bir kez daha tehlikeli şekilde gerildi. Eskiden mahkemenin verdiği kararlar üzerine tartışmalar yapılmazken, FETÖ ile başlayan hukuktaki kepazelikler serisinin etkisiyle olsa gerek ‘hukuka güvenmiyoruz ki kararlarına güvenelim’ diye düşünenler verilen kararı değerlendirmeye eleştirmeye ve dahası altında bir bit yeniği aramaya ‘doğal’ refleks olarak başladı. Türkiye’deki tehlikeli gerginlikler ‘alacakaranlık kuşağındaki gibi’ seri olarak devam ediyor. İktidarıyla, muhalefetiyle sürüyor. Buna şarkıcı, türkücü, öğrenci futbolcu, beyazından mavisine tüm yakalarıyla işçiler katılıyor. Memurlar para hırsıyla sokakları arşınlıyor, futbol kulüpleri hesapsız harcamalarla koşar adım batışa gidiyor. Ahmet Kaya’nın şarkısındaki gibi ‘nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça’ velhasıl başımız belada tabancalar unutulmuş helada.
BAHÇELİ’NİN ENTERESAN TEPKİSİ
Karara çeşitli siyasi partilerden tepkiler geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısında bu konunun değerlendirilmediğini söyledi. Çelik, itiraz sürecinin devam ettiğini ve kendilerinin de bunu takip ettiğini ekledi. Bana göre en değişik tepkiyi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli verdi. MHP lideri Devlet Bahçeli 2 Eylül'de yaptığı yazılı açıklamada CHP'nin "siyasi komaya girdiğini" savundu. Bahçeli, CHP'nin "yüzyılın en büyük rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk davası olarak anılan devasa vurgun ve yağmayla yüzleşmesi" gerektiğini söyledi. Devlet Bahçeli zaten siyasi kariyeri boyunca en değişik tepkileri vermesiyle ünlü bir isim. Son günlerin popüler partisi DEM Parti mahkeme kararının demokratik olmadığını, hukuki meşruiyetten yoksun olduğunu söyledi. Parti, "Herhangi bir hukuk mahkemesinin, üzerinden yıllar geçtikten sonra bir siyasi parti kongresi hakkında tedbir veya iptal kararı vermesi Anayasa'ya aykırıdır. Bu, siyasi parti kongrelerinin sonsuza kadar askıda kalması sonucunu doğurur" ifadelerini kullandı.
HAYAT BİR ENGELLEMELER TARİHİDİR
Kararın hedefindeki isim olan Özgür Özel ise Tekin'in ihracı ile ilgili "CHP'li hiç kimse bu kumpasın parçası olamaz" dedi. Özel, kararın Tekin ile ilgili olmadığını; “bu kayyumluk görevini kabul eden herkes için" aynı uygulamanın geçerli olacağını vurguladı. Bu tip engellemeler anlık olarak zor olsa da hukuk zorlanarak yapıldıysa sürecin sonucunda engellenmeye çalışanın işine gelir. Zamanında Recep Tayyip Erdoğan da hukukun içinde olan ama adil olmayan manevralarla engellenmeye çalışılmış ve halkın koruması altına girmişti. Rahmetle andığım Alev Alatlı’nın veciz ifadesiyle söylemek gerekirse ‘bir şeyin hukuki olması adil olduğu anlamına gelmez’. Eğer Özgür Özel ve ekibi olanları kamuoyunun bu pencereden bakmasını sağlayabilirse halkın koruması altına girer ve CHP’ye kayyım da gelse mutlak butlan da olsa hedeflerine ulaşabilir. Partilerin logoları isimleri sadece ayrıntıdan ibarettir. Halka güven verecek bir parti kuruluşundan 6 ay sonra da iktidara yürüyebilir örnek Ak Parti. CHP’ye kayyım veya mutlak butlan gelirse Özel ve ekibinin rozetlerini çıkartarak yollarına devam edebileceklerini düşünüyorum. Hatta tarihten gelen CHP alerjisi olan kitleyi de kendilerine katabilirler. Dediğimiz gibi hayat bir engellemeler tarihidir iktidar altın tepsiyle sunulmuyor.
SEÇMEN ÇANTADA KEKLİK DEĞİL
Öte yandan iktidarlar da Türk halkının sevgisinin kıymetinin bilmesini ama (büyük bir ama) Türk halkının başarıyı ve oy verme hakkını her şeyin üzerinde tuttuğunu unutmaması gerektiğini yineliyorum. Unutulmamalı ki son yerel seçimlerde milyonlarca AK Parti seçmeni sandığa gitmedi. Sandığa gitmeyen bu kitleyi sandığa yönlendirmek gerekli ve şuan gördüğüm kadarıyla bu kitleyi karşı tarafa oy vermemek konusunda da ikna etmeli.