Yıllar önce bir oyunda tanımıştım İzzet Boğa’yı. Oyuna öylesine hayran kalmıştım ki, yönetmeni kimdir diye araştırdığımda kendisiyle tanışma ve bir röportaj yapma fırsatı da bulmuştum.
Özellikle mütevazı yapısı ile her zaman büyük saygı duyduğum İzzet Hoca’nın yeni bir oyununu daha izleme fırsatı buldum.
Abartmadan söylüyorum; ekibiyle birlikte yine muhteşem bir iş başarmış.
İzzet Hoca, 20 yıl önce Bursa Barosu bünyesinde Tiyatro Advocato’nun kuruculuğunum üstlenen ve o günlerden bugünlere ekibiyle birlikte sayısız muhteşem oyuna imzasını atan bir isim.
Sanat adına Bursa’ya katkısı takdire şayan…
Gelelim geçtiğimiz günlerde prömiyer yapan ‘Bir Efes Masalı-Herostratus’u Unutun’ oyununa…

Uğur Mumcu Sahnesi’ndeki prömiyere ilgi o kadar yoğundu ki neredeyse oturacak yer kalmamıştı.
Bir Efes Masalı, Rus yazar Grigory Gorin’in kaleme aldığı, Filiz Ofluoğlu’nun dilimize kazandırdığı, İzzet Boğa’nın yönetmenliğini yaptığı bir metin…
Oyuncu kadrosu ise birçoğunun genç stajyer olduğu şu isimlerden oluşuyor:
Murat Özdemir, Tuğçe Alsaç, Feyza Cicioğlu, Selin Yanmaz Çetin, Ece Kula, Kemal İltaş, Batuhan Çağrı Sevik, Said Başpınar, Hızır Hakkı Coşkun, M. Barış Haçan, Serhat Çınar, İshak Emre Kalaycı, Oğuzhan Seymen, Nihat Onur Altun.

M.Ö. 356’da liman kenti olan Efes’te yaşananlar yıllar sonra bile günümüze ışık tutuyor.
Sanatın ayrıcalığı tam da burada ortaya çıkıyor işte. Yönetim sisteminde kişiler değişse de bazı olguların ve bakış açısının neden değişmediğini çok iyi resmediyor.
‘Hak kuvvetten üstündür…’ sloganıyla açılan oyun, siyasi ve dini liderlerin güç yarışı, iki tarafın da çıkarı söz konusu olduğunda - kötülükte bile- el birliği edebilmeleri, oyuncuların da muhteşem performansı ile sahnede çok iyi işlenmiş.
Oyunda, Pers istilasında olan ve Persli Vali Tsafernes tarafından yönetilen kentte adını tüm dünyaya duyurmak, tarihe geçmek isteyen Herostratus, Artemis Tapınağı’nı yakar.
Herostratus halkın linçinden güçlükle kurtarılır ve zindana atılır… Yargılama sürecinde dini önderlerin ve yönetici eşlerinin olaya dahil olmasıyla işler çok farlı bir boyut kazanır.
Herostratus akıllıdır, herkesi parmağında oynatmayı çok iyi başarır. Pers’in sağduyulu ve adaletten ödün vermeyen başyargıcı Kleon’u bile yerinden etmeyi başarır.
Kleon’un, hükümdarın karısı Klementina’yı sorguya çekerken kullandığı şu tirat, oyunun en etkileyici anlarından biri oldu benim için:
“Efes hükümdarının eşi de bir Efes vatandaşıdır ve bu kentin tüm yasalarına uymak zorundadır. Dokunulmazlığı yoktur. Halk beni Başyargıç seçti. Ben Kleon, başyargıcınız olduğum sürece bu kentte yasalar ve düzen egemen olacaktır. Yasa şöyle der, ‘duruşmasından önce, bir tutukluyu öldüren de bir cinayet işlemiş sayılır.”

Metnin yaşanan gerçek olaylara dayandığını söyleyen Yönetmen İzzet Boğa, oyunun gelişim sürecini şöyle aktardı:
“Bu metin çok sevdiğim ve uzun zamandır aklımda olan bir projeydi. Oyuncular da artık belli bir olgunluğa geldiği için oyunu sahnelemeye karar verdik. Oyunu hem konusu hem de anlatısı itibariyle gerçekten çok sevdim. Kendi yorumumu da kattım elbette. Mesela oyunun orijinalinde anlatıcılar (oyunda 2 tane anlatıcı var) yoktu; onları ben ekledim. Oyuncu ve seyirci arasında bir bağ yaratmayı amaçladım. Şarkı sözlerini de oyuna ben ekledim. Biraz oyunun tarzını trajikomik hale getirmeye çalıştık.”
İzzet Hoca oyunun eylülden itibaren düzenli olarak sahneleneceğini de hatırlatmadan geçmedi.
Emin olun, çok keyif alarak, eğlenerek ve elbette kafanızda birçok soru işareti oluşarak ayrılacaksınız oyundan.
Şimdiden keyifli seyirler…