Heykel, Fomara, Timurtaşpaşa Durakları'nda dikkatli olun!

Birkaç gün önce “Bu tuzağa sakın düşmeyin…” başlıklı yazımda başıma gelen ilginç olayı köşeme taşımıştım.

Dolandırıcıların tuzağına düşen veya bu tür olaylara tanık olan kişiler azımsanmayacak derecede çok olacak ki, hala tepkiler gelmeye devam ediyor.

Bir önceki yazımın konusuyla bağlantılı olarak, bir okuyucudan gelen şikâyeti bugünkü yazımda sizlerle paylaşmak istedim. Olay özellikle Bursalıları çok ilgilendiriyor.

Konuyu direkt okuyucunun ağzından aktarıyorum:

“Serap Hanım… Ben de geçenlerde benzer sayılabilecek bir durum yaşadım. Heykel’de birisi geldi yanıma. Selam verip ‘BURULAŞ kartıma para yükleyeceğim. En az 5 TL yükleniyor. Bende 1 TL var. 4 TL verir misin?’ dedi. Ben para vermedim ama kişiyi bir süre gözlemledim. Başkalarından da aynı yöntemle para istedi. Biri verdi parayı. Ama aldığı parayı kartına yüklemedi. Başkalarından bu şekilde para almaya devam etti. 1-2 saat sonra aynı kişiyi Timurtaşpaşa Durağı’nda da gördüm. Yine aynı numara… İnsanlardan 5 lira, 10 lira koparmaya devam etti.”

Okuyucu, bu ve benzer kişilerin Bursa’nın merkezi yerlerinde, özellikle Timurtaşpaşa-Heykel-Fomara Durakları’nda ve Sönmez civarında dolandırıcı avına çıktığını söyledi.

Kimbilir kaç kişi, “Para istemiyorum yiyecek al, kartıma para dolduracağım, yolda kaldım otobüs param yok, açım ekmek döner alır mısın” yöntemleriyle dolandırıldı.

Şimdi isterseniz tek tek gidelim…

Artık hemen hiç kimse direkt para isteyenlere para vermiyor. Vicdan yapanlar ise 1-3 TL arasında bozuk atıyor.

“Para istemiyorum yiyecek al”: Markete götürmeye ikna ettiği kişiye en az (bakın en az diyorum) 50 TL’lik alışveriş yaptırır. Kişi çok safsa veya fazla vicdan sahibiyse bu miktar 500-1000 TL’ye kadar çıkabilir.

“Kartıma para dolduracağım”: Bu da insanları kandırmak için oldukça akıllıca bir numara. 4 TL vermek kimseyi çok fazla zarara uğratmaz. Ama dolandırıcının günde en az 50 kişiden bu parayı aldığını düşünürsek ortalama 200 TL para kazanır. Bu parayı asgari ücretli çalışan kişi ise hemen hemen 1 günde kazanıyor. Çalışıp hakkıyla para kazanmaktan daha akıllıca(!) bir yöntem açıkçası…

“Yolda kaldım otobüs param yok”: Hepimizin başına gelebilir diyerek verdiğimiz 3-5 lira, bizi fakir yapmıyor ama onları zengin ediyor.

“Açım ekmek döner alır mısın”: Kişi acele acele bir yere yetişmeye çalışıyor. O durumda herkes, dönerciye kadar gitmektense, 10 lira verip, “Sen alıver kardeşim” der. Ya da çıkarır 20 lira verir. 10-20 liradan günde ne kadar kazandığını varın siz hesap edin. Küçük bir not daha: Gerçekten aç olan kişi ekmek döner değil, simit aldırır. Yanlış anlaşılmaya meyil vermeyeyim. Burada kastettiğim ‘layık olup olmama’ durumu değil, suiistimal etme meselesi. Market olayında olduğu gibi…

Gazetemiz yazarlarından İrem Güner ise şahit olduğu bir olayı şöyle anlattı:

“Eskişehir’de simit satan bir kişi yol ortasında sara krizi geçirdi. Yere dökülen simitleri toplamaya çalışırken, çocuğun ağzından önce beyaz köpük, sonra da kan gelmeye başladı. Herkes bu simitçi çocuk için canhıraş olup, yardım etmeye çalıştı. Olay yerine polis ve ambulans çağrıldı. Yerde çaresizce yatan o çocuk, polisi görünce birden ayaklandı. Meğerse çocuk hep aynı numarayı yapıyor, ağzının içine renklendirici maddeler koyuyor ve yardım için başında toplananların ceplerinden parasını çalıyormuş.”

Bu tür olaylar kaç kişinin başına geldi bilemiyorum ama dikkatli olup tuzağa düşmemeye dikkat edin lütfen. Zira dolandırıcıların yöntemleri gün geçtikçe artıyor…!