Hava Durumu

Otoriteye başkaldırı hikâyesi: Guguk Kuşu

Yazının Giriş Tarihi: 06.12.2025 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.12.2025 00:06

Amerikalı yazar Ken Kesey, 1962 yılında Guguk Kuşu adlı eserini çıkardığında büyük bir ilgiyle karşılandı. Guguk Kuşu o günden bugüne milyonlarca satıldı ve sinemaya çevrildi.

Kesey’in hayat hikâyesi de oldukça ilginç…

Fabrika işçisi bir babanın oğlu olan Kesey, burslu kazandığı Stanford Üniversitesi'nde Gazetecilik ve İletişim Fakültesi’ni bitirir. Karşıt kültürün ve hippilerin temsilcisi haline gelir. Hippiler hakkında yazdığı ilk romanı olan Hayvanat Bahçesi basılmaz.

Ken Kesey, 1967 yılında esrar bulundurma suçundan yargılanmaktan kurtulmak için Amerika’dan Meksika'ya kaçıp, sonrasında cezasını çekmek üzere geri döndü.

Yazarın en ünlü romanı, bir akıl hastanesinde geçen Guguk Kuşu oldu. Kitaptaki esin kaynağının, bir hastanede çalışırken gönüllü deney deneği olması, zihin değiştirici ilaçlar kullanmasının olduğu bilinir.

Yazarın romanı aynı adla 1975 yılında sinemaya çevrildi. Kült oyuncu Jack Nicholson’ın başrolde oynadığı ve McMurphy rolüyle milyonları kendine hayran bıraktığı film, mahkeme tarafından akıl hastanesine gönderilen ve burada düzene başkaldıran bir mahkûmun hikâyesi anlatılır.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu ekibinin yeniden yorumladığı oyun, Tayyare Kültür Merkezi’nde birçok sanatseveri ağırladı.

Öncelikle belirtmeliyim ki, tüm ekip başarısıyla parmak ısırtırken, özellikle McMurp’yi canlandıran Altuğ Görgü, 2 saat boyunca sahneye kilitlenmemi sağladı. İnanılmaz bir oyunculuk, inanılmaz bir yetenek… Öte yandan Aykan Yılmaz da yine tüm bakışları üzerinde topladı.

Ve oyunun arkasında ekip olarak büyük bir emek olduğu apaçık ortadaydı…

Gelelim eserin içeriğine…

McMurphy, tutuklu olduğu cezaevinden kurtulmak için deli taklidi yaparak akıl hastanesine sevkini sağlar. Cezaevi otoritesini sarstığı gibi, hastanede de rahat durmayan (!) McMurphy’nin amacı aslında, katı kurallar içinde hiçbir iyileşme sağlayamayan hatta tedavi adı altında uygulanan yöntemler nedeniyle daha da ağırlaşan hastaların hayatını renklendirmek, onları yeniden ayağa kaldırmak ve gerçek anlamda hayatın farkına varmalarını sağlamaktır.

Kuralları reddeden aykırı mahkûm McMurphy, sıklıkla kural koyucularla karşı karşıya gelir; kendini düzeltmediği takdirde başına geleceklere yönelik uyarılara (tehditlere-elektroşok, beyin hadımı) maruz kalır.

McMurphy, “Neden sesinizi çıkarmıyorsunuz, neden bu saçma sapan şeyleri kabul ediyorsunuz?” sorusuna, hastaların verdiği, “Çünkü biz birer tavşanız. Korktuğunda kendine bir çukur açan ve kendini oraya saklayan birer tavşan… Sen güçlüsün, biz korkak… Üstelik başkaldırdığımızda başımıza neler geleceğini çok iyi biliyoruz” şeklindeki yanıt aslında hala günümüze de ayna tutmaktadır.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.