Hava Durumu

Aynı masa, farklı kurallar

Yazının Giriş Tarihi: 29.07.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.07.2025 00:05

Her ülkenin çalışma hayatı, kendi tarihsel birikimi, kültürel kodları ve ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda şekillenir. Ancak küreselleşen dünyada artık farklı ülkelerle aynı masaya oturuyor, aynı ihalelere giriyor, aynı yatırımcılara projeler sunuyoruz. Dolayısıyla sadece “çalışıyor muyuz” değil, “nasıl çalışıyoruz?” sorusu da giderek önem kazanıyor.

Bu bağlamda Türkiye’nin iş kültürünü, bazı ülkelerle karşılaştırarak analiz etmek, hem eksiklerimizi görmek hem de güçlü yanlarımızı anlamak açısından değerli bir bakış sunacaktır.

Disiplin mi, Esneklik mi?

Almanya ve Japonya gibi ülkelerde çalışma düzeni, dakiklik, görev tanımlarına sadakat ve süreç odaklılıkla karakterizedir. Bir Japon işçisi, günün başında yaptığı işi sistematik olarak planlar, zamanında teslim eder, süreci belgeler ve iyileştirme önerileri sunar. Alman mühendisin ise takvimi aylar öncesinden doludur; karar alma süreçleri nettir, sürprizlere yer yoktur.

Türkiye’de ise bu yapı daha esnektir. İş tanımları genellikle geniştir; bir kişi birçok iş üstlenebilir. Bu durum bazı açılardan pratiklik ve adaptasyon becerisi getirirken, diğer yandan yüksek oranda belirsizlik ve plansızlık doğurur. Disiplinli süreç yönetimi yerine, “krizi çözme becerisi” öne çıkar. Uzun vadeli planlamanın yerine anlık çözüm ve kişisel inisiyatif yerleşmiştir.

İletişim Kültürü: Doğrudan mı, Dolaylı mı?

Amerikan ve İskandinav iş kültürlerinde iletişim net, açık ve doğrudandır. Eleştiri kişiselleştirilmeden ifade edilir, geri bildirim rutinin bir parçasıdır. İsveç’te bir stajyer, yöneticisine fikir sunarken çekinmez. Kurum içi hiyerarşi, fikir alışverişine engel oluşturmaz.

Türkiye’de ise iletişim daha dolaylıdır. Üst–alt ilişkisinde mesafe önemlidir. Eleştiri çoğu zaman kişisel algılanır, geri bildirim doğrudan değil dolaylı yollarla verilir. Bu durum, saygı kültürü üzerinden olumlu bir bağ kurarken, aynı zamanda açık iletişim ve inovasyon ortamını sınırlayabilir.

İş-Yaşam Dengesi: Hak mı, Lüks mü?

Fransa’da çalışanların “bağlantıyı kesme hakkı” (right to disconnect) yasal güvence altındadır. İş bitimi, mesai de biter. İtalya’da öğle yemeği uzun sürer ama akşamları iş unutulur. İş-yaşam dengesi bir yaşam hakkı olarak kabul edilir.

Türkiye’de ise çalışma saatleri uzundur, esneklik adı altında mesai sınırları silinir. Beyaz yaka için akşam gelen e-posta, mavi yaka için hafta sonu çalışması sıradanlaşmıştır. Özellikle özel sektörde bu durum, tükenmişlik sendromunu artırmakta, genç kuşaklar arasında aidiyet sorununa neden olmaktadır.

Yaratıcılık ve İnisiyatif: Nerede Başlar, Nerede Biter?

Amerikan iş kültüründe bireysel inisiyatif ve sorumluluk alma teşvik edilir. “Hata yap ama dene” kültürü mevcuttur. Silikon Vadisi’nin yükselişi bu yapının doğal sonucudur.

Türkiye’de ise inisiyatif çoğu zaman risk olarak algılanır. Hata yapmamak öncelik olur; bu nedenle genç çalışanlar fikir sunmaktan çekinebilir. Ancak paradoksal biçimde, krize müdahalede Türk çalışanlarının gösterdiği esneklik ve çözüm odaklılık birçok ülkeye kıyasla daha yüksektir.

Yani: “sistemli risk” değil ama “zorunlu risk” kültürü hâkimdir.

Güçlü Yönlerimiz: İnsan Teması ve Esneklik

Türkiye iş kültüründe öne çıkan en büyük avantaj, esnek düşünebilme, insan ilişkilerinde ustalık ve belirsizliğe uyum sağlama becerisidir. Bu yönümüz, özellikle kriz yönetimi, müşteri ilişkileri ve hızlı karar alma gereken ortamlarda bizi ön plana çıkarır.

Ancak bu gücü sistemsizlikle değil, sistem içinde kullandığımızda gerçek faydaya dönüşür. Yoksa her şeyin “kişiye bağlı” olduğu bir yapı, sürdürülebilirlik üretmez.

Hedef, Melez Bir Kültür Olmalı

Türkiye, batıdaki planlama disiplini ile doğudaki kolektivizmi bir araya getirebilecek eşsiz bir konumda.

Kurumlar; hem çalışana güvenen, hem hesap verebilirliği önceleyen, hem de insan ilişkilerini koruyan hibrit bir iş kültürü oluşturmalı.

Zira küresel rekabet artık sadece ne kadar üretken olduğunuzu değil, nasıl çalıştığınızı da ölçüyor.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.