Bir cumartesi akşamı… Saatler 20.30’u gösterdiğinde dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan aynı şeyi yapıyor: Işıklarını kapatıyor. Kimi evinde, kimi ofisinde, kimi de bir şehrin simgesi haline gelmiş dev yapının düğmesine basarak. Bu basit hareketin adı “Earth Hour – Dünya Saati.”
2007 yılında Avustralya’nın Sydney kentinde WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından başlatılan bu girişim, ilk başta küçük bir kampanya gibi görünüyordu. Amaç, iklim krizine dikkat çekmekti. O ilk yıl 2,2 milyon insan ışıklarını kapattı. Ardından çığ gibi büyüdü: 2011’de 135 ülkede 1,8 milyar kişiye ulaştı. Bugün artık 190’dan fazla ülkede kutlanan küresel bir farkındalık hareketi haline geldi.
Neden Bir Saat Karanlık?
Belki ilk bakışta basit bir sembol gibi görünüyor. Ama işte tam da bu sadelik, hareketi güçlü kılıyor. Bir saat boyunca ışıkları kapatmak, dünyaya şu mesajı veriyor:
“Biz tüketimi azaltabilir, doğaya daha az yük bindirebilir, iklim krizini ciddiye alabiliriz.”
Araştırmalar gösteriyor ki bu bir saatlik karanlıkta elektrik tüketiminde ortalama yüzde 3–4 oranında düşüş yaşanıyor. Ama WWF’in asıl vurgusu şu: “Earth Hour sadece o bir saatlik tasarruf değil, sürekli bir bilinç değişimi yaratmalı.”
Türkiye’de Dünya Saati
Açıkçası ben de bu araştırmaya başlayana kadar bu etkinliği çok az biliyordum. Meğer Türkiye’de yıllardır önemli simgeler bu etkinliğe katılıyormuş: Boğaziçi Köprüsü, Ayasofya, Dolmabahçe Sarayı, Galata Kulesi… Hepsi ışıklarını kapatarak küresel mesajın bir parçası olmuş. 2012 yılında yaklaşık 20 bin kişi ve 360’tan fazla kurum etkinliğe katılmış. Bugün ise sayı daha çok sosyal medya ve sembolik yapılar üzerinden ölçülüyor.
Bu katılım bize şunu söylüyor: Türkiye’de de insanlar doğayı önemsemeye, küresel sorunlara ortak olmaya hazır. Yeter ki bu bilinç daha çok kişiye ulaşsın.
Dünyadan Yansımalar
Empire State Building (ABD), Eyfel Kulesi (Fransa), Kurtarıcı İsa Heykeli (Brezilya) gibi yapılar her yıl karanlığa bürünüyor. Çin’den Filipinler’e, Avustralya’dan Kanada’ya kadar yüz milyonlarca insan bu bir saatlik sessiz dayanışmaya katılıyor. En çok katılımın görüldüğü ülkeler arasında özellikle Asya’daki yoğun nüfuslu ülkeler öne çıkıyor.
Bizim İçin Ne Anlama Geliyor?
Belki de asıl mesele, o bir saatte ne kadar elektrik tasarruf edildiği değil. Asıl mesele, hep birlikte aynı anda aynı şeye dikkat çekmenin gücü. İnsan kendini yalnız hissetmiyor; milyonlarca kişinin aynı anda ışıklarını kapattığını bilmek, geleceğe dair bir umut veriyor.
Türkiye’de bu etkinlik hâlâ geniş kitleler tarafından bilinmiyor. Ben de bunun farkına geç vardım. Ama işte tam da bu yüzden yazmak istedim: Çünkü belki benim gibi ilk kez duyan, ilk kez katılmayı düşünen binlerce insan vardır.
Dünya Saati, aslında sadece bir saatlik bir karanlık değil; geleceğe bırakılacak bir aydınlık mesajıdır. Bugün çocuklarımız tablet ekranlarının ışığında büyüyor. Onlara gösterebileceğimiz en anlamlı ışık, belki de bu bir saatlik karanlığın öğrettiği bilinçtir: Doğa olmadan, gezegen olmadan, hiçbirimizin ışığı yanmaz.
Not: Earth Hour – Dünya Saati etkinliği her yıl Mart ayının son Cumartesi günü, yerel saatle 20:30 – 21:30 arasında yapılıyor.