Geçtiğimiz günlerde Düsseldorf–Bursa (Yenişehir) hattında tarifeli uçuşların başladığı haberi, özellikle turizm ve iş dünyasında büyük bir sevinçle karşılandı. Avrupa’da yaşayan binlerce Bursalı için bu gelişme, memlekete ulaşımı kolaylaştıran bir müjde niteliğinde. Aynı zamanda bu adımın, şehrin turizm potansiyelini artıracağı, yabancı turistler için Bursa’yı daha erişilebilir hâle getireceği umuluyor.
Ancak şu soruyu sormadan geçemeyiz: Bu güzel haberin alt yapısı hazır mı?
Bursa’nın hava kapısı olan Yenişehir Havalimanı, her ne kadar bu hattı kaldırabilecek fiziksel bir yapıya sahip olsa da, “akıllı havalimanı” denilen günümüz standartlarının neresinde duruyor? Yani yalnızca uçuşların başlaması değil, bu uçuşların sürdürülebilir olması, yolcu memnuniyetini artırması ve kent ekonomisine gerçek katkılar sunabilmesi için gerekli zemin ne kadar sağlam?
Bursa Büyüyor, Havalimanı Yerinde Sayıyor
Bursa, Türkiye’nin sanayi devi olduğu kadar, kültürel ve doğal güzellikleriyle bir turizm şehridir. Ancak yıllardır havayolu taşımacılığında hak ettiği yere gelememiştir. Bunun başlıca nedeni, Yenişehir Havalimanı’nın uzun süre atıl kalmış olması ve bugüne kadar sınırlı sayıda iç ve dış hat uçuşuna ev sahipliği yapmasıdır.
Bugün geldiğimiz noktada, yolcu sayısı hâlâ Türkiye ortalamasının oldukça gerisindedir. Şehir merkezine uzaklığı, yeterli toplu taşıma altyapısının olmaması ve dijital hizmetlerin eksikliği gibi yapısal sorunlar, potansiyelin önünde engel oluşturmaktadır.
Akıllı Havalimanı Olmak Sadece Teknoloji Değildir
Modern bir havalimanından beklenen yalnızca pist ve terminal değildir. Akıllı havalimanı kavramı; dijital yönlendirme sistemleri, gerçek zamanlı yolcu bilgilendirme ekranları, yüz tanımalı güvenlik geçişleri, veriye dayalı operasyon yönetimi gibi birçok yeniliği içerir.
Ne yazık ki Yenişehir Havalimanı, bu teknolojilerin çoğundan yoksun. Girişten çıkışa kadar geçen süreçte, dijitalleşmenin sunduğu kolaylıklardan büyük oranda mahrum kalıyoruz. Bu durum da özellikle yabancı turistler için ilk izlenimi zayıf kılıyor.
Yetersizlikler ve Giderilmesi Gereken Eksikler
Yenişehir Havalimanı’nın önündeki başlıca zorlukları şöyle özetleyebiliriz:
Yetersiz toplu taşıma bağlantısı: BursaRay gibi raylı sistemlerle entegre değil. Taksi dışında ulaşım alternatifi sınırlı. Düşük dijital hizmet seviyesi: Mobil uygulamalar, otomatik bilet sistemleri, yolcu analiz araçları gibi çağdaş hizmetler eksik. Tanıtım eksikliği: Yeni hat açılmış olsa da havalimanı ulusal ve uluslararası düzeyde yeterince tanıtılmıyor. Sürdürülebilirlik kriterlerinden uzak: Enerji verimliliği, çevreci mimari ve karbon ayak izi yönetimi gibi konular gündeme alınmamış durumda. Peki Ne Yapılmalı?
Bursa’nın gerçekten turizmde bir sıçrama yapabilmesi için bu gelişmeyi bir "fırsat penceresi" olarak değerlendirmeliyiz. Bu doğrultuda;
Havalimanı ile kent merkezi arasında hızlı ve kesintisiz ulaşım hatları kurulmalı. Dijitalleşme yatırımları hızlandırılmalı, akıllı yönlendirme ve hizmet sistemleri devreye alınmalı. Turizm tanıtım kampanyalarında Yenişehir Havalimanı da aktif biçimde konumlandırılmalı. Daha fazla dış hat bağlantısı sağlanarak, Avrupa ve Orta Doğu ile direkt erişim artırılmalı. Özel sektörle iş birliği içinde havalimanı yönetim modeli güncellenmeli. Bursa’yı Uçurmaya Var mıyız?
Düsseldorf hattı sadece bir uçuş değil, bir işarettir. Bursa’ya olan talep var. Bu talebi karşılayacak kapasite, istek ve vizyon da mevcut. Eksik olan ise kararlılık ve doğru yatırımlardır.
Yenişehir Havalimanı, doğru hamlelerle yalnızca bir iniş-kalkış noktası olmaktan çıkıp; Bursa’nın dünyaya açılan akıllı ve sürdürülebilir vitrini olabilir.
Bu yazı, yerel kaynaklardan alınan bilgiler, kamuya açık istatistikler ve havacılık sektörü raporları temelinde kaleme alınmıştır. Şimdilik kişisel bir saha ziyareti gerçekleştirilmemiş olsa da, konuya duyulan sorumlulukla sürdürülebilir bir gelişim çağrısı niteliği taşımaktadır.
Uçuş başladı. Şimdi sıra Bursa’yı uçurmada…