Teknoloji dünyası, 2025 sonbaharına bir sabah daha “şimdi neyi değiştirdiler acaba?” endişesiyle uyandı. OpenAI, Dev Day 2025 etkinliğinde ChatGPT’yi sadece konuşan değil, artık uygulama çalıştırabilen bir platforma dönüştürdü.
Yani ChatGPT artık bir sohbet robotu değil, mini bir dijital sekreter. Canva’da afiş tasarlıyor, Spotify’da müzik çalıyor, Booking’te otel ayarlıyor.
Sohbet penceresi mi demiştik? Artık o pencere değil, komple bir çalışma odası.
ChatGPT Artık Uygulama Çalıştırabiliyor
OpenAI’nin duyurduğu yeni sistemle birlikte ChatGPT’nin içine uygulamalar entegre edilebiliyor. Şimdilik Canva, Spotify, Expedia, Coursera ve Zillow gibi dev servisler entegre durumda. Yakında Uber ve DoorDash gibi platformların da gelmesi bekleniyor.
Yani “Canva, bana kahve temalı bir Instagram postu hazırla” dediğinizde, ChatGPT sizi Canva’ya yönlendirmiyor; Canva’yı kendi içinde açıyor.
Ya da “Spotify, sabah listemi çal” diyorsunuz, ChatGPT müziği başlatıyor.
Bu özellikleri mümkün kılan yeni sistemin adı Apps SDK. Geliştiriciler artık ChatGPT’nin içine kendi mini uygulamalarını ekleyebilecek.
Bir anlamda ChatGPT, tarayıcıdan bağımsız, konuşarak kullanılan bir işletim sistemine dönüşüyor.
Türkiye Bu Dalgayı Ne Zaman Yakalayacak?
Asıl mesele burada başlıyor. Çünkü özellikler şimdilik sadece ABD’de aktif. Avrupa ülkeleri sırada, ama OpenAI’nin resmî listelerinde Türkiye henüz “aktif pazar” olarak görünmüyor.
Yani, Türkiye’deki kullanıcılar hâlâ Canva entegrasyonunu ya da Spotify kontrolünü ChatGPT içinden yapamıyor.
Ama potansiyel devasa:
Canva entegrasyonu, küçük işletmeler için altın değerinde olurdu. “ChatGPT, yeni ürün için post hazırla” demek tek pencerede yeterli olacaktı.
Spotify bağlantısı, Türk kullanıcılar için mükemmel olurdu ama müzik lisanslama ve telif konuları hâlâ engel.
Booking/Expedia entegrasyonu, turizm sektörü açısından şahane olurdu. “İzmir’de hafta sonu otel bul” deyip liste almak kadar pratik bir şey yok.
E-ticaret senaryosu, Türkiye’nin en güçlü tarafı olabilir. Trendyol veya Hepsiburada gibi platformlar ChatGPT’ye entegre olursa, “ChatGPT bana siyah bot bul, sepete ekle” çağrısı hayatın yeni normu olur.
Tek engel: KVKK (kişisel veri yasası) ve ödeme sistemleri.
OpenAI bu kısmı Türkiye’ye uygun hale getirebilirse, dönüşüm kaçınılmaz olur.
Dijital Ev Yöneticisi Dönemi
Bu yeni sistemin mizahi tarafı da var elbette.
Bir sabah düşünün:
“Canva, kahve postu hazırla. Spotify, loş ışıklı listeyi çal. Hepsiburada, kahve kapsülü sipariş et.”
Bir bakmışsınız, ChatGPT evdeki dijital yöneticiniz olmuş.
Yine de kimse bulaşıkları yıkamayı teklif etmez — yapay zekânın da sınırları var sonuçta.
Ama işin şakası bir yana, ChatGPT artık sadece konuşan değil, eyleme geçen bir zekâya dönüştü. Bu, teknolojinin “dinleyen” değil “yapan” evresine geçtiğinin sinyali.
Türkiye’nin Önündeki Fırsat
Türkiye bu entegrasyonlara erken adapte olabilirse, özellikle KOBİ’ler, girişimciler ve içerik üreticileri için verimlilik patlaması yaşanabilir.
Bir esnaf, “ChatGPT, ürün açıklamamı yaz ve Canva’da görselini oluştur” dediğinde işi birkaç dakikada bitirebilir.
Bir öğrenci, “Coursera’da Türkçe yapay zekâ kursu öner” dediğinde direkt yönlendirme alabilir.
Kısacası ChatGPT, “sohbetten çözüme” giden yeni çağın kapısını araladı.
Bu çağın adı: Eylem Odaklı Yapay Zekâ.
Son Söz
ChatGPT’nin bu dönüşümü, teknoloji tarihinin dönüm noktalarından biri olabilir.
Artık sadece “ne düşünüyorsun” değil, “ne yapabiliyorsun” dönemi başladı.
Türkiye bu gelişmelere geç katılsa da, bir sabah “ChatGPT, bana bir Türk kahvesi söyle — sade, ama köpüğü bol olsun” dediğimizde, belki gerçekten kahve gelir.
O gün geldiğinde, sohbet etmekten çok “iş bitirmek” konuşulacak.