Hava Durumu

Yapay zekâ 2027’de gözümüzü açacak ama manzara karışık!

Yazının Giriş Tarihi: 18.08.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.08.2025 00:05

Dünya 2027 yılında distopik bir kabusa uyanacak ve bu sabah kahvemi biraz daha dikkatli içmem gerektiğini hissediyorum.

Çünkü görünen o ki, yapay zekâ sadece işlerimizi elimizden almakla kalmayacak, muhtemelen kahvemi de benden daha iyi demleyecek.

Ve belki de o sabah ‘Günaydın’ dediğimiz tek şey, prizdeki şarj adaptörü olacak!

2027: YAPAY ZEKÂ DİSTOPYASININ BAŞLANGICI MI?

Eski Google X yöneticisi Mo Gawdat’a göre 2027, yapay zekânın insanlığı bir çeşit kara deliğe çekeceği yıl olabilir.

Gawdat, teknolojinin doğrudan bir canavar yaratmadığını ancak bizim zaten var olan toplumsal ‘aptallıklarımızı’ daha görünür kıldığını söylüyor.

Yani mesele yapay zekânın değil, bizim zekâmızın ne kadar ‘yapay’ olduğunda bitiyor.

İNSAN DEĞERLERİ SARSILIYOR

Peki ne olacak 2027’de?

Uçan arabalar mı, yoksa robotların sabah toplantısında terfi mi?

Maalesef cevap daha karanlık: İnsanlığın özgürlük, gerçeklik ve güç gibi kavramları yapay zekâ tarafından sorguya çekilecek.

Teknoloji artık sadece bir araç değil, toplumsal röntgenci.

Ve bu röntgen filmi, pek de iç açıcı görünmüyor.

ÜTOPYADAN KAPİTALİST DİSTOPYAYA

Yapay zekâ, başlangıçta ütopya vaatleriyle geldi.

"İnsanları sıkıcı işlerden kurtaracağız!" dediler.

Biz de "Oh be, ev temizliği tarih oluyor!" diye sevindik.

Ama işler pek öyle yürümedi.

Kapitalizm sahneye çıkıp megafonla bağırdı: "Bu robotlar kimseyi kurtarmayacak, onları işten atacağız!"

Otomasyonla gelen verimlilik, insan emeğini değerli kılmadı; tam tersi, ucuzlattı.

SOSYAL MEDYA, TELEFONLAR VE ŞİMDİ DE YAPAY ZEKÂ

Zaten tarihte teknolojiye yüklenen anlamın kendisi biraz romantik.

Sosyal medya bizi yakınlaştıracaktı, şimdi aile WhatsApp gruplarından kaçıyoruz. Akıllı telefonlar bize zaman kazandıracaktı, şimdi günde 6 saat ekran süresiyle zamanın kendisi bizden kaçıyor.

Gawdat da diyor ki, yapay zekâ aslında dev bir büyüteç:

Mevcut dertleri büyütüyor.

Ve evet, dertlerimiz 4K çözünürlükte.

TEHLİKELİ EĞİLİMLER: GROK, SAHTE VİDEOLAR VE GÖZETİM

Ama esas mesele şu: Bu gelişmeler artık sadece dijital dünyayla sınırlı değil. Yapay zekâ destekli dolandırıcılıklar, sahte cinsel içerikler ve otonom silahlar, geleceğin fragmanı gibi.

Elon Musk’ın sohbet robotu Grok bile, kullanıcıların cinsel fantezilerini görselleştirmede kullanılıyor.

Bir zamanlar ‘bilgiye erişim aracı’ olarak hayal edilen sistemler, şimdi Freud’u mezarında ters döndürüyor.

Daha da kötüsü, bu teknolojiler artık gözetim toplumu için biçilmiş kaftan.

Çin’in devasa gözetim altyapısı, bu konuda distopya yazarlığını bile utandıracak seviyede.

Sokakta yürürken sadece trafik kamerasına değil, bir algoritmaya da gülümsüyorsunuz. Ve belki de bu algoritma, sizin gülüşünüzü ‘riskli davranış’ olarak işaretliyor.

GELECEK TAMAMEN KARANLIK DEĞİL

Tabii her şey bu kadar karanlık değil.

Uzay araştırmaları, tıp ve eğitim gibi alanlarda yapay zekâ hâlâ umut verici. Bilimsel keşiflerde devrimsel katkılar sunuyor.

Ama Mo Gawdat’ın söylediği gibi, ütopyaya ulaşmak için önce kendi karanlık tarafımızla yüzleşmemiz gerekiyor.

Çünkü makinalar bizden daha ahlaklı değil; sadece daha hızlılar.

SONUÇ: YAPAY ZEKÂ MI, İNSAN ZAAFLARI MI?

Yani mesele şu sevgili okuyucular:

2027’de yapay zekâ hayatımızı karartacaksa, bu bizim zaten ışıkları kapalı yaşamamızdan olabilir.

Teknoloji bir projektörse, nereye tuttuğumuz bizim elimizde.

Ama önce kabloları karıştırmayı bırakmalı ve hangi filmi izlemek istediğimize karar vermeliyiz.

Yoksa yapay zekâ, bizim yazmadığımız bir senaryoda başrol oynamaya çoktan hazır.

Ve inanın bana, bu filmin sonu ‘mutlu’ kategorisine girmeyecek!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.