Hava Durumu

Yapay zekâ geldi, mahalleye uğrayıp çay içmedi

Yazının Giriş Tarihi: 14.07.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.07.2025 00:05

Bu yıl Türkiye’nin yapay zekâ ile olan çalkantılı ilişkisine kısa bir bakış atmak istiyorum. Hani şu uzun süredir sevgili olup da sosyal medya durumunu "ilişkisi karmaşık" olarak belirleyenler var ya... İşte biz ve yapay zekâ tam da öyleyiz.

Şimdi başlamadan önce bir not: Yapay zekâyı duyduğunuzda ilk aklınıza gelen, "Acaba bu teknoloji benim yerime pazardan domates seçebilir mi?" sorusu oluyor. Çünkü bu coğrafya bilirsiniz, domatesin irisi ayrı, kokulusu ayrı, misafire olanı ayrı satılır.

Ama bu yıl Türkiye, pazardan domates seçmese de, yapay zekâ konusunda kaslarını bir nebze şişirdi. 411 yerli AI girişimiyle "Bak, ben de buradayım" dedi. TRAI'nin raporuna göre bu teknolojiler kamu hizmetlerinde yıllık 4-5 milyar dolar tasarruf sağlayabilir. Evet, milyar. Ama bizim mahallede bakkal veresiye defteriyle çalışırken bu rakamlar ne kadar gerçek, tartışılır.

Yapay zekânın kamu hizmetlerinden çıkıp hayatımıza dokunduğu yerlere gelelim. Turkcell, Ericsson'la el ele verip 5G ve 6G'yi AI ile yönetiyor; THY bilet fiyatlarının neden bir sabah 650 TL, öğleye doğru 8.250 TL olduğuna dair cevabı AI'ya yüklü olarak arıyor. Kısacası, biz daha "kime oy verdin?" sorusuna cevap veremezken, AI bizim adımıza karar verip çözümler sunuyor.

Uluslararası arenada da Cannes'daki World AI Festival'ine katılıp Avrupa'nın etik ve regülasyon telaşına ortak olduk. AI Tomorrow Summit'te "AI bizi yutar mı, yoksa biz mi AI'ya yoğun bakım uygularız?" tartışması yapılacak.

Ama durun, daha "Agentic AI" diye bir kavram var. Kendi kararını kendi veren, araya insan almayan, karışık çamaşır yıkar gibi kararları ayırt eden sistemler. Bizim mahallede hala çocukların karnesini konu komşu yorumlarken kutluyoruz ama yapay zekâ çoktan "insan denetimi mi, o da neymiiiiş?" moduna geçti.

Peki bunca yatırım, girişim ve uluslararası zirveye rağmen neden hâlâ "yapay zekâ, bizimkine benzemiyor" diyoruz? Çünkü verinin paylaşımı, kamu ihaleleri ve regülasyon alanları hala flu. Yani sistem çalışıyor ama "Yönetmeliğe bakın" denince herkes birbirine bakıyor.

Yapay zekâya olan yaklaşımımız, biraz çaydanlıkta unutulmuş kaynamış su gibi: İçince içimizi yakıyor, ama dışarıdan bakınca mis gibi buhar çıkarıyor.

Ve şu soruyla bitirelim: Biz AI'yı teknolojiyle dönüşümün merkezine mi koyuyoruz, yoksa yine bir "proje başladı, başarılı geçti" haberine mi dönüşüyor bu iş? Bir gün, sabah haberlerinde "Yapay zekâ, belediye otobüsünde kart basmayan yolcuyu uyardı" haberi duyar mıyız bilemem ama şunu biliyorum: Yapay zekâ bizimle tanıştı, ama daha bizimkilerin kaynanasını görmedi.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.