Hava Durumu

Yapay zekâya gereken enerji

Yazının Giriş Tarihi: 03.09.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.09.2025 00:05

Mahallemizde elektrikler yine kesilmiş. Çamaşır makinesi deterjanla dolu bekliyor, dondurucudaki barbunya çözülmek üzere. Ama işin ironisi, dünya aynı anda çok daha büyük bir “elektrik krizine” hazırlanıyor: Yapay Zekânın karnı tok değil, aç. Hem de öyle iki prizle doyacak gibi değil. İnsan beynini bir muzla çalıştırabiliyorsun, ama AGI için santral lazım. Kısacası, yapay zekânın geleceğini kodlar değil, kilovatlar belirleyecek.

Uluslararası Enerji Ajansı, 2030’a kadar veri merkezlerinin Japonya’dan fazla elektrik tüketeceğini söylüyor. Japonya dediğimiz yer, Nintendo’nun ve elektrikli klozetlerin anavatanı. Yani küçümsenecek bir rakam değil. Bugün çamaşırhane fişini paylaşamayan biz, yarın milyarlarca dolarlık GPU’ların fişini kimin çekeceğini tartışıyor olacağız.

Peki, enerji denkleminde kim önde? Çin, “ben yaparım” refleksiyle şebekeye rekor hızda güneş ve rüzgâr bağlıyor, arada kömürü emniyet sibobu gibi kullanıyor. Bir yandan ultra yüksek voltajlı hatlarla elektriği batıdan doğuya taşıyorlar. Bizim TEİAŞ’ın kabloları apartman arasından geçirirken yaşadığı kavgaları düşünün; adamlar kıtalar arası kablo döşüyor. Tabii işin iklim tarafında “kömürle zeka mı olur?” diye soran çok, ama Çin’in pragmatizmi belli: yeter ki ışıklar sönmesin.

ABD’ye gelince… Gaz bol, rüzgâr ve güneş ivmeleniyor, nükleerde “bir daha denesek mi?” ruh hali hâkim. Fakat Amerikalıların önünde bizim imar izinlerinden beter bir bürokrasi var. Santral kurmak kolay, ama kablo çekmek için onay almak yıllar alıyor. Yani orada mesele teknoloji değil, sabır testi. Her veri merkezi, “ya Texas’a taşınalım ya da kendi santralimizi kuralım” noktasında.

Avrupa ise temiz enerjiyle parlıyor ama parçalanmış durumda. Almanya veri merkezine “Yüzde 100 yenilenebilir kullan, üstüne atık ısıyı da değerlendir” diyor. Yani veri merkezini kuruyorsun ama yanına da neredeyse hamam inşa etmen lazım. Fransa’nın nükleeri güçlü, İskandinavya’nın rüzgârı ve soğuğu cezbedici. Ama kıtanın genelinde işler ağırdan alınıyor; bürokrasi neredeyse kendi kendine elektrik üretiyor.

Bu tabloya bakınca kısa vadede Çin önde, ABD arkadan yetişmeye çalışıyor, Avrupa ise düzenlemelerle uğraşıyor. Yani yapay zekâ yarışının galibi şimdilik kodcular değil, elektrikçiler. Hatta belki de asıl “yapay zekâ mühendisleri” ileride TEDAŞ çalışanları olacak.

Sonuç

Eğer AGI gerçekten insan zekâsını aşacaksa, bu mucize önce sigortaları attıracak. Biz mahalledeki elektrik kesintisine söylenirken, dünya geleceğin zekâsını kabloların, santrallerin ve şebekelerin ucunda şekillendiriyor. Aslında en basit soruyla karşı karşıyayız: Yapay zekâyı kim besleyecek? Çünkü sonunda hepimiz biliyoruz ki, akıl fikirdir; ama zekânın çalışması için önce fişi takmak gerekir.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.